Bu iktidarın getirdiği eğitim sistemi ile milyonlarca çocuk okul dışına itilmiştir.
Dışarıdan okul bitirenler (okullarına devam edemeyenler, mevsimlik işçi çocukları) okul ve öğretmen görmeden sınavlara girip diploma alıyorlar. Böyle bir sistemde çocuk iyi insan olabilir mi? Milli ve manevi değerleri öğrenebilir mi? Yeteneklerine göre meslek seçebilir mi?
Böyle çocuklar “Ne iş olsa yaparım” diyen mesleksiz, kalifiye olmayan, işsiz gezen iktidarın kulu olan çocuklardır.
“SİNAV VE DİPLOMA ODAKLI” sistemde bunlar hep olacaktır.
Köy Enstitülerinde eğitim gören çocuklar daha ilkokuldan sonra okulla buluşuyor yarının öğretmeni, ziraatçısı, sağlıkçısı olarak donanımlı bir şekilde ülkenin en ücra köşelerine dağılıp, hem üretiyor, hem öğretip öğreniyordu. Çalışmak o yıllarda yoksulluğun mecburiyeti, eğitim devletin vaadi ve vazgeçilmeziydi.
Cumhuriyetin umut veren ilk kuşaklarından bugün okul görmeden büyüyen nesiller var. Cumhuriyet kurulduğunda her zorluğa karşın okulda buluşma planlanırken, bugün eğitim yasaları bile yoksulluğun zincirini kıramıyor. Milyonlarca çocuk tarlada, tamirhanede, inşaatta, oto yıkamada, geri dönüşüm arabasında, çöplerden karton, şişe ayıklarken görüyoruz.
TÜİK “Çocuk İşçiliği” raporunda 5-17 yaş arası en az 869 bin çocuk çalışıyor. Resmi kayıtlara girmeyen 2 milyon çocuk var. Bu tablo alım gücünün azalması, ekonomik krizin artmasından, sosyal politikaların yoksulluğu, bitirilemeyişinden kaynaklanıyor.
Çalışan bu çocuklar, güvencesiz, denetimsiz çalıştırılmakta, parmağı kopan, inşaattan düşen, ölen yüzlerce çocuk var.
Bu ülke böyle çocukların omuzlarında yükselemez. Etkin denetim sağlanmadıkça, yoksullukla karşı planlı ekonomi politikaları uygulanmadıkça, tüm çocukların eğitime erişimi sağlanmadıkça bu sistem böyle devam ettikçe yoksulluk çoğalacak, cinayetler, hırsızlıklar artacaktır.
“ÇOCUKLAR DONMAMIŞ BETON GİBİDİR, ÜZERLERİNE NE DÜŞSE İZ BIRAKIR.”
Çocuklarımıza iyi örnek olmak için kendinizi iyi terbiye edin. Onlar gelecekte size benzeyecek, sizleri taklit etmek isteyecek. Çocuklar önce ana-babalarını severler, sonra eleştirirler, sorguya çeker ve yargılarlar. Kötü örnek oluşturan babalar çocuklarının bozulmasına sebep olurlar. “ÇOCUKLARINI SAĞLIKLI BİLGİLİ YETİŞTİRMEYEN ULUSLAR, TEMELİ ÇÜRÜK BİNALAR GİBİ ÇABUK YIKILIRLAR.” Çocuklara özdenetim kazandıralım, sorgulamayı teşvik edelim, okula gönderelim.
Eğitim, düşünmek için aklın eğitilmesidir. Kendi yeteneklerinin farkına vardırmak, eyleme geçirmektir.
“Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi oluşur.”
Çocuklarımızı okula gönderelim, cahil diktatörler yaratmayalım. Huzur bulalım…
ORJİNAL BİR KÖY
“BORUK”
Boruk Köyü göç almakta, nüfusu artmakta, arsa fiyatları yükselmekte, binalar yapılmaktadır. Vezirköprü’de ise tersine vardır.
Nüfus: 1000 (Bin) okuldaki öğrencilerin sayıları ilkokul 60, anasınıfı 20 civarında. Taşımalı ortaokul öğrencisi 63, Taşıma isteyen lise öğrencisi sayısı 40. Toplam öğrenci sayısı 183.
Okul yetersiz, lojman derslik olarak kullanılıyor. Okula ihtiyaç var. (Yer hazır)
Lise öğrencilerinin kafası karışık. Yatılı kalmaları gerektiği halde taşıma istiyorlar. Bu 40 öğrenci okul dışı kalma ihtimalleri yüksek.
Okul dışı kalınca başlarına neler geleceğini yukarıda açıkladım. Sorunu muhtar, veliler, öğrenciler, milli eğitim müdürü, kaymakam birlikte çözüme ulaştıracağı kanaatindeyim.
SAKIN ÇOCUKLAR OKUL DIŞI KALMASIN!

