Yakup CEYLAN
Köşe Yazarı
Yakup CEYLAN
 

İNSANLAR NEDEN MUTSUZ?

MUTLULUK: bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, saadet bahtiyarlıktır. Kişiler mutluluğu maddi, manevi, ruhsal olarak ele alırlar. Kişiler yaşadıkça memnun ve mutluluğu kendisiyle beraber kendisinden sonra gelecekler içinde çaba harcamaktadır. Dünya mutluluk raporu için yapılan anketlerde “yaşanılan günlerden keyif alıp almadıkları, çok gülüp geçmedikleri, kendilerini iyi dinlenmiş hissedip hissetmediklerini kendilerine saygılı davranılıp davranılmadığını, ilginç bir şey öğrenip öğrenmediğini veya yapıp yapmadığını” sorulur. Paraguay, Panama’nın başı çektiği 10 ülkeden 9’u Güney Amerika’da belirlediği 2018 anketinde açıklanır. Mutluluğun iş yerindeki performansı artırdığı pozitif bir korelasyon (olasılık kuramı) olduğu bulunmuştur. “Mutluluk küçük çocuklara hediye almak gibidir.” Mutlu bir hayat yaşamak isteyenler hayatı bir amaca bağlamalı, kişilere veya eşyalara bağlanmamalıdır. Alçakgönüllü, gösterişsiz, iddiasız bir mutluluk; mutluluğun en iyi biçimidir. Mutluluğu tatmanın yolu PAYLAŞMAK, KUCAKLAŞMAK,İSTEKLERİ AZALTMAK,İŞMKANLARI ÇOĞALTMAK,KIZGINLIKLARI AZALTMAK, SEVMEK, UMUT ETMEK, ÇALIŞMAK’tır. İyi örnekleri övmek ve almak, kötüleri eleştirmek, güvensizliği ortadan kaldırmak önemlidir. Bunların hepsinin temelinde EĞİTİM yatar.  Mutlu olanlar ülkemizde azınlıktadır. İktidarla yakın ilişkide olanlar, ihale alanlar, açlık sınırında yaşayan 70 milyon ise mutsuzdur. Ev kirasını, sağlık giderlerini, çocukların eğitim masraflarını düşünmekten psikolojik hastadırlar. Üniversitede okuyanların istediği bölüme giremedikleri, mezun olunca iş bulamadıkları, işçilerin emeklerinin karşılığını alamadığı bir ortamda insanlar nasıl mutlu olsun ki. “ Bal tutup parmağını yalayanlar” mutlu olabilirler. Bala, ete, yumurtaya, peynire ulaşamayanlar ne yapsın? Öğrencileri tembel, çalışkan diye sınıflandırılması yerine bazı konularda eksiği var, bilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilirse başarılı olacakları yerine hemen gözden çıkarmayı bırakıp hayallerini keşfedip onları hayata katmak, mesleki eğitimlere önem vermek, onları dışlamamak önemli değil mi? Kırsalda yaşayan mutsuz da kentlerde yaşayan mutlu mu? Bizi idare edenlerin insanlara bakışları hep kendilerine ve yandaşlarına mutluluk dağıtmaları “KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER” sözünden kendilerine ders çıkarmamaları doğru mu? Haksızlık yapanın sefaleti, haksızlığa uğrayandan daha feci olur. “HAKLILARIN MAHKUM EDİLDİĞİ BİR ÜLKEDE, BÜTÜN DOĞRULARIN YERİ; CEZAEVİDİR.” “İster kral olsun, ister köylü, en mutlu olan evinde huzur bulandır.”  
Ekleme Tarihi: 01 Mart 2024 - Cuma
Yakup CEYLAN

İNSANLAR NEDEN MUTSUZ?

MUTLULUK: bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, saadet bahtiyarlıktır.

Kişiler mutluluğu maddi, manevi, ruhsal olarak ele alırlar. Kişiler yaşadıkça memnun ve mutluluğu kendisiyle beraber kendisinden sonra gelecekler içinde çaba harcamaktadır.
Dünya mutluluk raporu için yapılan anketlerde “yaşanılan günlerden keyif alıp almadıkları, çok gülüp geçmedikleri, kendilerini iyi dinlenmiş hissedip hissetmediklerini kendilerine saygılı davranılıp davranılmadığını, ilginç bir şey öğrenip öğrenmediğini veya yapıp yapmadığını” sorulur. Paraguay, Panama’nın başı çektiği 10 ülkeden 9’u Güney Amerika’da belirlediği 2018 anketinde açıklanır.

Mutluluğun iş yerindeki performansı artırdığı pozitif bir korelasyon (olasılık kuramı) olduğu bulunmuştur. “Mutluluk küçük çocuklara hediye almak gibidir.” Mutlu bir hayat yaşamak isteyenler hayatı bir amaca bağlamalı, kişilere veya eşyalara bağlanmamalıdır.

Alçakgönüllü, gösterişsiz, iddiasız bir mutluluk; mutluluğun en iyi biçimidir. Mutluluğu tatmanın yolu PAYLAŞMAK, KUCAKLAŞMAK,İSTEKLERİ AZALTMAK,İŞMKANLARI ÇOĞALTMAK,KIZGINLIKLARI AZALTMAK, SEVMEK, UMUT ETMEK, ÇALIŞMAK’tır.

İyi örnekleri övmek ve almak, kötüleri eleştirmek, güvensizliği ortadan kaldırmak önemlidir. Bunların hepsinin temelinde EĞİTİM yatar. 

Mutlu olanlar ülkemizde azınlıktadır. İktidarla yakın ilişkide olanlar, ihale alanlar, açlık sınırında yaşayan 70 milyon ise mutsuzdur. Ev kirasını, sağlık giderlerini, çocukların eğitim masraflarını düşünmekten psikolojik hastadırlar.

Üniversitede okuyanların istediği bölüme giremedikleri, mezun olunca iş bulamadıkları, işçilerin emeklerinin karşılığını alamadığı bir ortamda insanlar nasıl mutlu olsun ki. “ Bal tutup parmağını yalayanlar” mutlu olabilirler. Bala, ete, yumurtaya, peynire ulaşamayanlar ne yapsın?

Öğrencileri tembel, çalışkan diye sınıflandırılması yerine bazı konularda eksiği var, bilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilirse başarılı olacakları yerine hemen gözden çıkarmayı bırakıp hayallerini keşfedip onları hayata katmak, mesleki eğitimlere önem vermek, onları dışlamamak önemli değil mi?

Kırsalda yaşayan mutsuz da kentlerde yaşayan mutlu mu? Bizi idare edenlerin insanlara bakışları hep kendilerine ve yandaşlarına mutluluk dağıtmaları “KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER” sözünden kendilerine ders çıkarmamaları doğru mu? Haksızlık yapanın sefaleti, haksızlığa uğrayandan daha feci olur.
“HAKLILARIN MAHKUM EDİLDİĞİ BİR ÜLKEDE, BÜTÜN DOĞRULARIN YERİ; CEZAEVİDİR.”

“İster kral olsun, ister köylü, en mutlu olan evinde huzur bulandır.”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.