Hayat pahalılığı, emeklilerin ve kamu görevlilerinin zor durumda yaşamalarının yanında AKP'lilerin yaşam tarzı olan LÜKS-ŞATAFAT- YOLSUZLUK hikayeleri seçimlerde etken oldu.
“Küçük dağları biz yarattık.” diyerek kibirlendiler. Bize kimse hesap soramaz diyerek böbürlendiler. Kamu kaynaklarını sorumsuzca savurdular. Hatta 31 Mart seçimleri öncesi ve 2-3 gün sonrası ellerindeki belediyeler tutarsız ihaleler yaptı. Milyon liralık börek, çerez, çikolata ihaleleri ile personellere maaş ödeyecek para bırakmadılar. Gideceklerini anlamışlardı ama bu kadar vicdansız olacaklarını kimse tahmin bile edemedi.
Yeni seçilen belediye başkanları AKP'nin enkazlarını, borçlarını belediye binalarına asarak halk ile paylaştı.
Sarayın bir günlük milyonluk masrafları, uçakları, arabaları, korumalara ödenen paralar azaltılsa bu ülke insanı yoksulluktan, açlıktan kurtulabilirdi. Bunlar “İtibardan tasarruf olmaz.” diyerek harcamalarını daha çoğalttılar. Beşli çete denen iş insanlarına ülkenin bütün kaynaklarını aktardılar. Yine doymadılar sahillerdeki devlete ait arazi ve ormanları turizme açma bahanesiyle o güzelim kaynakları, ormanları yok ederek betona gömmeye devam ediyorlar. Bu yolsuzlukları yaparken hep dini alet ettiler yanlış yorumladılar, halkı kandırdılar.
Hangi dinde yolsuzluk yapın, devlet malının çarçur edin, hırsızlık yapın, yalan söyleyin, yetim hakkı yiyin yazıyor. Çünkü Kuran Arapça indirilmiş halkımız okunanı anlamıyor. Arap dili müziği ile okunduğunda duygulanıp ağlıyor. Esas olan herkes dinini kendi diliyle anlayarak bilerek öğrensin ayetini söylemiyorlar. Allah dil ayrımı yapar mı? Kuran İngilizceye Fransızcaya çevriliyor ama Türkçe çevirisi yapılmıyor anlaşılır gibi değil. İnsanların kendi dinlerini öğrenmeleri bile önleniyor. Cahiliye dönemi bugünlerde bile yaşatılıyor. Tarikatlar-Cemaatler sanki dinin temsilcileri gibi hareket ediyor. Liderleri halkın paraları ile LÜKS içinde yaşıyorlar. Zayıf insanları din aracılığı ile kandırıyorlar.
31 Mart 2024 seçimlerinde neden hezimete uğradıklarının daha masaya yatırıp, tahlil edeceklermiş. Halk onları masaya yatırdı, YOLSUZLUKLARINI, LÜKS yaşamlarını, ŞATAFATLARINI, halkı azarlayıp kibirlenmelerini yüzlerine vurdu. Bu şamar onları kendilerine getirmediyse 2028'de yapılacak genel seçimlerde bir Osmanlı Tokadı daha yiyip komaya girebilirler. Takdir Kendilerinin ya düzelirler, ya düzelirler yoksa halk dümdüz eder.
Peygamber Efendimiz Kötü, katı kalpli, kaba ve kibirli kimseler ile birlikte yürüyen gurur timsali kişilerin Cehennem ehlinden olacağını bildirmiştir.”
SEÇİM ONLARIN!..