Devrim: Yerleşik toplumsal düzeni köklü, hızlı, zorla, geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden biçimlendirmedir.
Atatürk devrimlerin amacını şöyle açıklar; “Türk milletinin son asırlarda geri kalmasına neden olan bütün kurumları kaldırarak yerine milletin karakterine, şartlarına ve çağın gereklerine uygun ve ilerlemeyi sağlayacak yeni kurumlar kurmak ve Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkartmak.”
-Siyasi Devrimler: Saltanatın kaldırılması-Cumhuriyetin kurulması-TBMM kurulması
-Eğitim Devrimleri: Harf devrimi-Tevhidi Tedrisat Yasası-Üniversiteler yasası-Türk Tarih Kurumu-Dil devrimi- Medreselerin kapatılması.
-Toplumsal Devrimler: Medeni Kanunun kabulu- Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi- Şapka ve kıyafet kanunu-Takvim-Saat- Ölçüler
-Laiklik Devrimleri: Hilafetin kaldırılması-Türkçe ibadet-Tekke ve zaviyelerin kapatılması-Laikliğin anayasaya girmesi.
Ekonomik Devrimler: Devletçilik uygulamaları-Planlı ekonomi uygulamaları.
Akılcı-bilimsel-eşitlikçi-insan hakları-demokrasi gibi unsurları içinde taşıyan bu devrimler amaçlanan ilkeler doğrultusunda Atatürk gerçekleştirmiştir.
AKP döneminde bunlara karşı devrimler yapılmış ve devam edilmektedir.
KARŞI DEVRİM: Bir devrimi yıkmayı ve sonuçlarını yok etmeyi amaçlayan hareketlerdir.
Bu devrimlerin sonuçları faydalı veya zararlı karakterine göre olumlu veya olumsuz olabilir.
2002-2024 yılları arasında toplumsal ve ekonomik olarak hakim sınıf değişmiştir. Eğitimde 75 devlet üniversitesi ve 132 özel olmak üzere 207 üniversite açılmıştır. Bu apartman üniversiteleri bilimsel araştırma yapamamış, dünya üniversiteleri ile yarışamamış öğretim kadroları boş kalmış, rektörler seçimle değil atama ile olmuştur.
Örnek: Amasya Üniversitesi: 50 profesör 319 akademisyen boş. Ardahan: 244 kadro boş, Bayburt 46 prof boş, Erzurum Teknik Üniversitesi : 138 profesör, 790 akademisyen kadrosu boş olan yerde bilimsiz, kitapsız, araştırmasız, hesapsız eğitim veriliyor.
KARŞI DEVRİMLER
Çocukların beyin ve karınları doymadığı için akademik verimlilik beklemek hayal oluyor bu çocukları %71 dengeli beslenemiyor.
Bürokrasi ve yargıda tekeller yıkılmış medya ve sermaye el değiştirmiştir.
Din üzerinden aşırı basınç ile örtünme olgusu kamusal alana taşınmıştır. Başörtüsü her yere girmiştir. Laik devrimin yerine toplumsal yaşam din kurallarına göre düzenlenmekte, yasama, yürütme, yargı = Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlenememektedir. Kimlik inanç üzerinden ayrıştırma kindar dindar nesil yaratmakta.
Diyanete-Askeriyeye-eğitime-spora siyaset karıştırmış. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete tek adam rejimi kurulmuş . Toplumsal sömürüyü tanrısal gerçeklerin arkasına saklama, parasız eğitim yerine paralı eğitim karşı devrimlerdi.
CAHİLCE BİR DİNDARLIK MI. BİLİMSEL –AKILCI BİR YAŞAM MI? HANGİSİ?