Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) 3 Mart 1924'te kabul edilmiş, bütün eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığına bağlanması öngörülmüştür.  Bu kanunun uygulanması Maarif Vekili Vasıf Beye verilir. Yasa çıktığında ülkede 479 medrese 18.000 medrese talebesi var. Vasıf Bey öğretimin birleştirilmesine aykırı olacağı gerekçesiyle mahalle mektepleri ve medreseleri kapattı. Bu kanunla amaç; eğitim alanında değişiklikler, reform yapabilme, eğitim kurumlarında laiklik, millilik, modernlik ilkelerine uygun olarak bir çatı altına toplanması idi. M. Kemal Atatürk'ün kafasındaki eğitim sistemi ise laikliği ve öğretimde birliği esas alan milli ve çağdaş bir eğitim sistemidir. Bu kanunun 4. Md ile yüksek din uzmanları yetiştirmek amacıyla üniversiteler bünyesinde İLAHİYAT FAKÜLTELERİ ile imamlık ve hatiplik gibi din hizmetleri görecek okullar açmaktır. Bu kanunla MEKTEP-MEDRESE ikiliği ortadan kaldırılmış, eğitim LAİK ve PARASIZ, tüm vatandaşlar için zorunlu hale getirilmiştir. AKP iktidarı döneminde bu zorunluluk kalkmış, 2milyon çocuk okul dışında kalmıştır. Buna bağlı olarak 8 yıllık kesintisiz eğitimde okullaşma oranı yüzde 99'a çıkarken getirilen 4+4+4 ve taşımalı sistemle bir çok öğrenci eğitim dışı kalmıştır. Orta ve lise okullarında zorunlu sisteme dahil olmasına rağmen okullaşma oranı yüzde 88'e düşmüştür. Orta okul ve liselere yazdırılmayan yüz binlerce öğrenci var. Devam edenlerin bir bölümünde (1 milyon 740 öğrenci) AÇIKÖĞRETİM adıyla göstermelik sınavlarla diploma almış Anayasal suç işlenmiştir. 4-6 yaş çocukları anaokulları yerine Kur'an Kurslarına gönderilmiştir.  Atatürk devrimlerine karşı devrim bunlarla kalmamış bakanlık tarikatların eline geçmiş medrese benzeri okullar açılmış. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin KARMA EĞİTİMİN kaldırılması yolunda açıklamalarda bulunmuştur. Bu Eğitimin dinselleştirilmesi, kızların-kadınların okul dışı bırakılarak toplumsal yaşamın dışında atılmasıdır. Özel okulların (paralı okulların) çoğalması, devlet okullarının yetersizliği, taşıma, yurt sorunları çoğu çocuğun okuluna kayıt yaptırmayışı bu politikaların devamıdır. Yeniden okullara imam atanması, adliyelerde imam görevlendirmeleri, Cumhuriyetin değerlerini, laik yaşamı, bilimin kılavuzluğunun reddedilişidir. Üniversite sınavlarında 100 bin öğrencinin SIFIR ÇEKMESİ Üniversitelerimizin 1000 üniversite arasına girmeyişi, seçimle değil atama ile gelen rektörlerin davranışları ülkemizin CUMURİYETTEN uzaklaştırılma çabalarıdır.  19 milyon öğrencisi, bir buçuk milyon öğretmeni ile orta çağ ilkelliğine, Atatürk'ün devrimcileri KARŞI DEVRİMCİLERE fırsat vermeyecektir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacağız." ATATÜRK