Ülkemizde iktidar hiçbir öneriyi kabul etmiyor, muhalefetten gelen tüm kanun, yönetmelik, teklifleri AKP ve MHP oyları ile reddediyor.
Kendi bildiklerinin ve yaptıklarının doğru olduğu kanısı ile ülkeyi ekonomik, sosyal, kültürel, hukuk, eğitim alanında getirdikleri durumlara bakınız. (Üç “Y”) yokluk, yolsuzluk, yasaklar ile mücadele için geldiler 22 yılda hepsini dibine kadar yaşıyoruz.
Yoksulluk almış başını gidiyor 22.104 TL ile halk geçim mücadelesi veriyor.
Yolsuzluk her yerde ülke mafyalar yeri olmuş. Her gün bir çete yakalanıyor ama bitmiyor. Eroin, sağlık, kumar, dolandırıcılık vb. var da var.
Ağzını açsan, düşünceni açıklasan bir tivit atsan kapında polisi görüyorsun.
Türkiye yüzyılında hukukun üstünlüğü sıralamasında dünya ülkeleri arasında 142 ülke içinde 117’nci sıradayız.
Bir ülkenin huzur ve refahı için ilk şart hukuk ve demokrasidir. Ülkemizde fikir ve düşünce özgürlüğü yoksa hiçbir konuda ilerleme sağlayamayız.
Atatürk’ün gösterdiği yoldan sapmışız. “Dünyada her şey için, uygarlık için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. Bilim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, yolunu şaşırmadır.” Eğitimden nasibini almamış bir toplumda demokrasi aranmaz. 1937’de “Eğer dünyada devamlı bir barış isteniyorsa insan kütlelerinin durumlarını iyileştirmek uluslararası önlemler alınmalıdır. İnsanlığın bütün refahının açlık ve baskıdan arındırılması ile olur. Dünya vatandaşları haset, aç gözlülük ve kinden uzaklaşarak bir şekilde eğitilmelidir.” söylenmiş ve uygulanmıştır.
Eğitim için KÖY ENSTİTÜLERİ modeli günün şartlarına uyarlanmalıdır. Yaparak yaşayarak İŞ ve EĞİTİM birleştirilerek tasarlanmıştır. Mesleki eğitime önem verilmelidir. Önceden SANAT OKULLARINDAN (Endüstri Meslek Okullarından) mezun olanlar işsiz kalmazdı. Çocuklara Diploma veriyoruz iş yok. Mavi yakalı yerine beyaz yakalı yetiştirmeye, gençleri sahada çalıştırma yerine masa başına yöneltiyoruz. Köy okulları açılmalıdır.
Önceleri ilk-orta-lise son sınıflarda bitirme sınavları vardı. Bu sınavı geçemeyenler sınıf tekrarı yapardı. Fen liselerinde Türkçe-Matematik-Fen Bilgisi notu 5 üzerinden 4 alanlar başvuru yapabiliyordu. Hiç kimsede itiraz edemiyordu.
Üniversitelerin kapılarına öğrencileri yığdırmamak gerekiyor. LGS-YKS sınavlarının kaldırılması düşünülmelidir. Okul öncesi eğitim zorunlu olmalıdır.
Milli Eğitim Bakanı belediyelerin açtığı kreş veya ana okullarını kapatmak yerine cemaat ve tarikatlarla anlaşmaları bırakmalıdır. Diyanetle ÇEDES uygulamalarından vazgeçmelidir.
Atatürk’ü kitaplardan çıkarma yerine onun gösterdiği BİLİM-FEN yolu açılmalıdır. Laiklikten vazgeçmemelidir. Öğretim Birliği Yasası uygulanmalıdır. Eğitim öğrenciye insanlara saygı ile başlar. “EĞİTİM BİR İNSANIN DİKTATÖR OLMASINA DEĞİL ÖNDER OLMASINA YARAR.”