Köy Enstitüleri neden açıldı?
Amaç: Köye hem bir öğretmen hem de modern üretim araçları ve tarım yöntemleri sağlamak ve eğitimin mali yükünü hafifletmek, ilkokullara öğretmen yetiştirmek için 17 Nisan 1940 tarih ve 3803 sayılı yasa ile açılmıştır.
Köyden gelen yetenekli çocukları tam donanımlı olarak yetiştikten sonra tekrar köyüne dönerek geride kalan ve okuma fırsatı veya olanağı bulmamışları eğiterek ülkenin okur-yazar düzeyini yukarıya taşımak hedefleniyordu.
Bununla birlikte sağlık görevlileri, teknisyenler vb. meslek elemanları yetiştirmekte temel amaçları içindeydi. Toplam 21 tane açılan bu okullar 1954 yılında tamamen kapatılmıştır. Köy Enstitülerinin ekonomik, toplumsal, kültürel, eğitsel ve kişisel gelişimde birçok etkileri ile beraber toplum kalkınması üzerinde önemli etkileri olmuştur.
İsmet İnönü’ye sorarlar, Köy Enstitülerinin kapanma olayı nasıl oldu? “Bu okulların kapatılmasından duyduğum acıyı tarif edemem. Bu babanın evladını kaybetmesinden duyduğu acı gibi duyarım. Ama zanneder ki Hasan Ali Yücel’i Tonguç’u isteyerek değiştirdim. Milli Eğitim Bakanı Yücel’le, Genel Müdür Tonguç. Hedef alandı. Mareşal Fevzi Çakmak ‘Bu konuyu ne zaman kapatacaksın? Diye soruyordu. Partide, parti meclisinde gücümü kaybediyordum. Köy Enstitülerini, eski gücüyle, eski ruhuyla devam ettirmek olanakları elimden çıktı.”
Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenler, gittiği çevreyi değiştirebilecek beceri ve bilgi birikimine sahip, çağdaş, dayanışmacı, bilinçli, teknik, zirai ve sağlık bilgisine sahip çok yönlü yetişiyorlardı.”Kendi ihtiyacını kendin üret.” Sloganıyla iş eğitimi ile gittikleri yörelerde köylüleri de eğitiyorlardı.
CHP içinde toprak ağaları ve çıkar grupları ile Muhalefetin başındaki Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Yahya Kemal Beyatlı ve Kazım Karabekir, Demokrat Partiyi Kuranlar “komünistlerin, dinsizlerin yetiştiği ve fuhuş yuvaları” söylentilerini yayıyorlardı. Komünist öğretmen yetişeceği Karma eğitimle kızlarımızın namusunun lekeleneceği, din düşmanlarının yuvası olacağı gerçekle ilgisi olmayan karalamaları yaydılar. Büyük toprakları olan Eskişehir mebusu Emin Sazak: “Bunlara verdiğimiz salahiyet başvekilde yoktu.” Diyordu.
Eğitim programlarından, yapılanmasından, kuruluş amaçlarından “iş içinde eğitim” ilkesinden uzaklaştırıldı. Teorik eğitim sistemine geçildi.
1947’de müfredat programları değiştirilerek sıradan okullar oldu. 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti 27 Ocak 1954’te 6234 sayılı yasa ile Köy Enstitülerinin tamamını kapattı.
20bin öğretmen (1400 kadın-18600 Erkek) ve 1600 sağlık memuru yetişti. Bu okullar 1954’te ilköğretmen okulu adını aldı. Şimdi bunlar kapatıldığı gibi köy okullarının 20bini de kapatıldı. Karma eğitime son verme çabaları sürüyor. Atamızın devrim yasaları yaşamdan çıkarılıyor. Eğitim dinselleştiriliyor. Medrese eğitimine mi dönülüyor? Köy Enstitülerinden bir kesit:”Sürer, eker, biçeriz, güvenip bir milletin ötesinde her kazancı milletin kesesine toplardık.
“Eğer Köy Enstitüleri yöntemleri yürütülseydi, Köy Enstitüleri devam etseydi, bugün Türkiye’de okuma yazma bilmeyen vatandaş kalmayacak, kafası ışımayan köylü çocuğu mumla aranacaktır.”