“Bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek makamın TBMM olacağını kaydetti.”
Atatürk 22 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışında bu genelgeyi yayınladı. 19 Mart 1920’de yayımladığı genelge ile “Ankara’da olağanüstü yetkili Bir meclisin toplanacağı ve ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek Bir meclisin Ankara’da toplantıya çağırılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara’ya gelebileceklerin de bu meclise katılmaları isteniyordu. Osmanlı Mebusan Meclisinden kaçarak Ankara’ya gelebilen 84’ü mecliste yer alıyordu.
23 Nisan 1920’de Hacı Bayram camii’nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra İlk TBMM toplanması Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş mücadelesinin birinci adımı oluyordu. Kuruluş ve kurtuluş devam ediyor.
Bugün Yeni Türk devletinin ilk bayramı olarak 23 Nisan 1921 yılında kabul edilen Hakimiyet-i Milliye Bayramının, 1925’lerden itibaren “ÇOCUK GÜNÜ” ve “ÇOCUK BAYRAMI” denilmeye başlanmasında çocukların ön plana çıkması öngörüldü. 23 Nisan 1927’de “ÇOCUK BAYRAMI”, 1929’da “ÇOCUK HAFTASI” adıyla 7 gün kutlanması kabul edilir. Böylece çocukların sorunlarının dile getirildiği, Türkiye’nin problemlerinin ele alındığı ve coşkuyla kutlandığı bir hal aldır.
Bu meclisin çalışma esaslarında TBMM’nin üstünde bir kuvvet olmayacağı, yasama ve yürütmesine sahip olacağı, İstanbul hükümetinin yok sayılacağı, 486 milletvekili olduğu, 1876 Anayasası ile 30 olan seçme yaşı 25’i indirildiği belirtilmiştir.
23 Nisan 1920’de TBMM’nin birinci amacı; İtilaf Devletlerinin altındaki topraklarımızı, Misak-ı Milli sınırları çerçevesinde, siyasi, mali ve ekonomik bağımsızlığa kavuşturmak. Bağımsızlık mücadelesi vermek, iç ve dış politikalarda başarılar elde etmek, ulusal güçleri bir arada toplamaktı.
Şimdilere de TBMM bir işlevi kalmamış, Sarayda hazırlanan her şeye parmak kaldırmak, onlara hesap sormamak, 600 milletvekiline hiçbir iş yapmadan maaşlar vermek, vatandaş 30 yılda emekli olurken, milletvekillerine 2 yıl çalışınca emekli olmalarını sağlamak, öğretmen maaşını geçemeyeceği maaşlarını 100 binlerin üzerine çıkarmak görevleri olmuştur. Bir de milletin kürsüsünden potlar kırdırmak. Örneğin “Vahdettin hain değildir, Ne mutlu türk’üm diyene sözünü yasaklamak, Püskevit, Babalar gibi satmak, Ergenekon’un avukatı olmak, Şeyh Sait’i övmek, Bir taraf olan bertaraf olur, İki ayyaş” ve benzeri sözler.
Atatürk’ün 1920 yılında açtığı meclis nerede, şimdiki meclis nerede. İlk kurulan meclisimi kutlayacağız, 104 yıllık meclisi mi yoksa, şimdiki işlevsiz meclisi mi? “MÜLKÜN SÜREKLİLİĞİ ADALETTİR.”
Çocuk bayramında çocuklarımızın geleceği belli değil, gençler, doktorlar yurt dışına kaçıyor. Anayasa çiğneniyor. Anayasa mahkeme kararları yok sayılıyor. Kanunsuz bir devlet mi olduk.
23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk Bayramı kutlu olsun