ŞİDDET: bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik yönden zarar ve acı görmesiyle sonuçlanan tehdit, baskı, özgürlüklerin engellenmesidir. Şiddet özel veya kamusal alanda (evde, işyerinde, sokakta,sahada) meydana gelebilir.  6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun evlilik içinde şiddete uğrayan tarafa ilişkin çeşitli  tedbirler düzenler. Örneğin; uzaklaştırma, müşterek konutun eşe tahsisi, işyerine yaklaşmama, eşe, arkadaşlarına çocuklarına yaklaşmama gibi. Bunlara rağmen genelde kadınlar şiddet mağduru oluyor.  Çoğu olay ölüm ve yaralama ile sonuçlanıyor. İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’de bunların önlenmesi için imzalanmasına rağmen tek taraflı nedeni belirsiz bir şekilde fes edilmiştir. Kadın cinayetleri; kadın - erkek eşitliğinin reddidir, kadının erkeğe emanet edilişinin, ortaçağ kültürünün kadına yönelik uygulamalarıdır, kadına verilen hakların ortadan kaldırılmasından doğmaktadır. Spordaki şiddet bir kulüp başkanının hakemi yumruklaması, iktidarı arkasında görmesindendir. Bunları önlemenin yolu her şeyin ilacı olan EĞİTİM ile olacaktır. Empati yapmayı, hakkı gözetmeyi, suça karışanın gereken cezayı alması, sokak zorbalığının önlenmesi, haklının üstün olması ile önlenecektir. SEVGİ’de şiddetin önleyici elemanıdır. ÖFKE: İnsanların ve hayvanların algıladıkları bir tehdit veya hakaret karşısında sergiledikleri düşmanlık duygusudur.  “ Şiddet yetersiz kimsenin son barınağıdır. Şiddet uygulayan, öfkelenen kişi  başkalarının fikirlerinden korkan, kendisine inancı az olan kişilerin başvurduğu yöntemdir. Şiddet sorunları çözmez, kalıcı barışı getirmez. Bazen de şiddeti haksızlığa, kabul edilemez davranışlara karşı güç kullanımı olarak görebiliriz.  “Aklın bittiği ve sustuğu yerde son karar şiddete aittir.”  Aklımızı yitirmeyeceğiz ilk yumruğu atan fikrin yetersiz olduğunu kabul edendir. Siyasette şiddet mikrofon başına geçen karşınızdakilere her türlü hakareti yapmakta ağza alınmayacak sözleri söyleyebilmektedir. TBMM kavgaları, ölümleri bir hatırlayın. Fikirlere tahammülsüzlük, hep benim dediğim olsun, yanlışım bile alkışlansın mantığı hüküm sürmektedir.  Öfkeli insanları görüyorsunuz gözlerini kapatıp ağzını açarlar, el-kol hareketi yaparlar. Öfke ve kin doğruluğun sınırları dışındadır. Bu tutkular, yalnız işlerine akıllarıyla bağlanmayan insanların işine yarar. “Cahilin öfkesi sözünde, akıllının ki fiilindedir.” Aile içinde de tartışmalar olur. Biri bağırırken diğerinin susması gerekir. Öfkeli birini susturmak istiyorsanız önce siz susunuz. Hayvanlara, doğaya, kadına, öğretmene, avukata, memura, amire, doktora, hakeme, öğrenciye, işçiye şiddet uygulanmamalı” aklımızı kullanıp sevgimizi verelim. Eğitimli, bilgili olalım.