“Türk demek, dil demektir. Millet olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. “Türk milletindenim diyen kişi her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan kişi kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz” Atatürk.
Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay anlaşılan dildir. Türk milleti ahlakını, geleneklerini, hatıralarını, çıkarlarını korumak istiyorsa Türkçeyi iyi konuşup yazmalıdır. Türk dili, Türk milletinin kalbidir.
Ama biz günlük yaşantımızda kaç kelime ile konuşuyoruz. Zengin bir dilimiz olmasına rağmen ortalama birkaç yüz kelime kullandığımız kelimeler a… koydum, a… yaparım vs. gibi küfür içeren kelimeler. Sinirlendiğimizde bunların en alasını sarf edebiliyoruz.
Konuşmak: önce ailede çocuklarımızın, kendimizin ana dilini, becerilerini geliştirmek zorundayız. Milli Eğitim Bakanı doğru tespit ve teşhis ortaya koydu. Okullarda Türk Dili ve Edebiyatı dersinden 70 puan (70’in altında not alan) çocuklar sınıf geçemeyecek dedi. Peki bu tedavi için yeterli olacak mı? HAYIR!
Türkçe; okul öncesinde, ilkokulda daha sonra ortaokulda kazandırılmalıdır. Topyekûn bir seferberlik şart oldu. Türkçeyi anlayamazsak, matematik sorularını anlayıp çözemeyiz.
Dil bir merdiven, ilk basamağı evimiz olacak. Okuma, yazma ve konuşma buradan başlayacak. Konuşmalarımızda kullandığımız kelimelere dikkat edeceğiz. Bol kitap okuyup, notlar alacağız. Telefonlar yüzünden unuttuğumuz konuşmaları artık yüz yüze, gözümüzün içine bakarak yapacağız. Birlikte kitap okuyup özetleyeceğiz. Okumaya ailede okulda merak uyandırıp, yararlarını anlatıp özetlendireceğiz.
İlk ayeti “oku” diye başlayan bir dine sahipsek bunu yerine getireceğiz. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” “ilim Çin’de olsa gidip alınız” diyen kültürden hiç konuşmayan, bilimden uzaklaşan insanlar olduk. Konuşulan, yazılan kelime sayısından ziyade paraya, kılık kıyafete, tüketen bir topluma, tarikatların peşine takılan kişiler yarattık.
Okullarımızda SINAV ODAKLI, 4 seçenekli test sistemi ile yanlış eğitimler verdik. Gazete, kitap okuyanları ödüllendirme yerine “boşa zaman kaybediyorsun” sözleri başladı.
Kelime haznemizi zenginleştireceğiz ki kendimizi kolay ifade edelim, küfürlerle çirkefleşmeyelim.
Atatürk “Türk dilinin kendi benliğine aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, alakalı olmasını isteriz” diyor.
“EĞRİ OTURUP DOĞRU KONUŞALIM” sözünü de unutmayalım. Konuşmalarımıza dikkat edelim.