Okullarımıza öncelikle öğretmen atamalarının yapılması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı ne kadar emekli olursa o kadar atama yapılacağından bahsediyor. Her yıl öğrenci sayısı artıyor. Yeni çıkarılan ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU muammalar ile dolu. Bununla beraber MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ kurulacağı duyuruldu. Bu akademide öğretmen olarak mezun olanlara 550 saatlik programı tamamlayanlar sözleşmeli olarak atanacak 3 yıldan sonra kadroya geçebilecek. Akademiye öğretmenler KPSS puanı ile alınacak başarılı olurlarsa atamaları yapılabilecek.  Bu kadar olumsuzluklar içinde 1 milyon atama bekleyen öğretmenlerin 50 yıl içinde eritilmesi bitmeyecek.  Milli Eğitim'de 38 yıldan fazla çalışan olarak birçok problemi dile getirmemize rağmen problemler çoğaltılıyor. Köy okulları açılmalı, taşımalı eğitime son verilmelidir diyoruz. Köylere ışık götürecek öğretmen olmaz ise karanlıklar devam edecektir. İmamlara teslim edilen köy halkı yeniliklerle kucaklaşmak bir yana geriye dönüp Araplaşma projelerine muhatap olacak, ortaçağ eğitimi başlayacaktır. “ EN BÜYÜK SAVAŞ CAHİLLİĞE KARŞI YAPILAN SAVAŞTIR.” diyen atamızın bu sözüne karşılık her gün bilimden, fenden uzaklaşıldığını gözlemliyoruz. Atatürk'e göre; ‘ Türk eğitimi dilinde milli olacak, yönetimde milli olacak, araç ve gereç de milli olacaktır. Atatürkçü eğitimle yetişen gençler bağımsızlığın güvencesi olacaktır. Vatan ve millet çıkarlarını her şey üstünde tutacak insanlar olarak yetiştirilecektir.’  Bu sözler içselleştirileceği yerde Milli Eğitim'de cemaatler, tarikatlar kol geziyor. ÇEDES uygulaması adı altında İmamlar okullarda derslere giriyor.  VAY HALİMİZE…  Veliler-öğrenciler ne yapacaklarını bilmez halde. Çocuklarını hangi okula hangi öğretmene verecekleri hakkında kaos içindeler. Birinci sınıfa yazılanların kura yöntemi ile sınıfları belirlendi. Bazı okul müdürleri AKP'nin militanı gibi çalışıyor. Öğretmen sendikalarının görüşlerine değer verilmiyor. Ondan sonra adının başında MİLLİ yazılı bakanlık nasıl milli duyguları yeni müfredatı ile yaygınlaştıracak . Okullar Çanakkale'den Gazze'ye Vatan savunması dersi ile başladı. Eğitimin 10 temel ilkesi; ULUSAL, BİLİMSEL, KARMA, UYGULAMALI, LAİK, DİSİPLİNLİ, EĞİTİM BİRLİĞİ, ÖĞRETMENE DEĞER VERME, FIRSAT EŞİTLİĞİ getirilen sistemle sağlanması mümkün olmayacaktır.  İLKÖĞRETİM ZORUNLU VE PARASIZ yazılmasına rağmen özel okulların açılması özendiriliyor.  Eğitimin üç temel öğesi; ÖĞRENME-ÖĞRENCİ-ÖĞRETMENDİR. Öğretmeni yetiştirmek, öğrenci gelişimini güçlü tutmak, okul öncesi eğitime önem vermek, kolay olmayacak. Üniversite sınav sonuçlarında matematik, fizik, kimya sorularının üçte biri bile yapılamıyorsa bu gençler nasıl yetişecek.  YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAŞARILI GEÇSİN.