Sosyal medya bağımlılığı, Facebook, Twitter, İnstagram, TikTok gibi sosyal medya sitelerinde çok fazla zaman harcanması sonucu günlük hayattan geri kalma, işleri yerine getirememe ve günlük işlevselliğin azalması şeklinde ortaya çıkan bir bağımlılık türüdür.
Her çeşit bağımlılıkta, kişi bir etkinliği o kadar çok yapar ki bu nihayetinde zararlı bir alışkanlık, kişinin hayatındaki okul, iş sosyal çevre gibi önemli alanlarda geri kalmasına yol açar.Sosyal medya bağımlılığında da bu geçerlidir; aslında kendi başına zararlı olmayan bir etkinlik, fazla vakit harcanması sonucunda olumsuz bir alışkanlığa dönüşür.Sosyal medya bağımlılığı olan kişiler sürekli sosyal ağlardaki paylaşımları inceler, kendilerinin ve başkalarının profillerinde saatler geçirir, binlerce tweeet atıp başkalarının tweetlerini her dakika takip ederler.
Kişi, sosyal medyanın fazla kullanımının olumsuz yönlerinin farkındadır ve bunları kabul eder.Sosyal medyada biraz fazla zaman geçirince kendini kötü hissedebilir ve bağlantısını o an kapatabilir de. Ancak daha sonra giderek, internete sitelerinde geçirilen vakit artar. Kişi zaman kavramını kaybeder; vaktini sosyal medya sitelerinde harcarken ‘gerçek hayatını’ kaçırır, ama bunu kabul etmez.
Sosyal medyada çok vakit geçiren kişiler için uzun süreli mutluluğun, neşenin ve derin hislerin yerini yüzeysellik ve anlık duygular alır. Ancak bu anlık duygular oldukça çabuk geçer; yerini endişe ve can sıkıntısına bırakır.
Bazı araştırmalara göre, sosyal medya bağımlılığı, sigara veya alkol bağımlılığından bile güçlü.İnsanlar medyasız kaldığı zaman, alkol ve sigaraya göre daha fazla yoksunluk çekerler.Araştırmalara göre internet ve medyadan uzak kaldığımız zaman veya cep telefonlarımızın şarjları bitince diğer bağımlılıkların yoksunluğuna benzer psikolojik ve fizyolojik semptomlar gösterebiliyoruz.Bu semptomlar arasında yoğun endişe, depresiflik, yükselmiş nabız ve azalan düşünme kapasitesi var.
Sosyal medya sitelerinde gezindiğimiz zaman kendi kendimize zaman geçirdiğimizi düşünürüz, ancak bu hiç kaliteli ve faydalı bir zaman değil.Bireysel zaman geçirmek, kendi duygu ve düşüncelerimizi tartmak, hedeflerimiz üzerinde kafa yormak ruhsal gelişimimiz için çok önemlidir.Ancak sosyal medyada geçirdiğimiz zaman arttıkça, kendimizi dinlememiz ve ruhsal farkındalığımız azalıyor.Sosyal medyanın dipsiz kuyusuna düşüyor ve kendi iç dünyamıza doğru yolculuğa çıkamıyoruz.
Sosyal Medya Bağımlılığı ile Baş Etmek
- Sosyal medyada harcadığımız zamanı takip edip, kendimize sınır koymamız iyi bir başlangıç olabilir.
- Giderek azalalan kullanım süresi hedefleri koyun ve bunlara uymaya çalışın.
- Günün sadece belirli saatlerinde sosyal medyanızı kontrol edin.
- Bildirimleri sessize almak. Sürekli olarak telefona gelen sosyal medya bildirimleri kişinin dikkatini dağıtabilir ve o anda meşgul olsa bile telefonu eline alarak bildirimleri kontrol etmesini sağlar. Bildirimleri kapatmak veya sessize almak bu dikkat dağınıklığının ve o anda telefona bakma isteğinin azalmasına yardımcı olur.
- Sosyal medya uygulamalarını telefonunuzdan silebilirsiniz. Bu uygulamaları telefondan silmek, bizi etrafımızdaki kişilerle daha sosyal etkileşime yönlendirebilir.
- Dijital detoks yapmak. Dijtal detoks kişinin bilinçli şekilde teknolojik cihazlardan ve sosyal medya platformlarından uzaklaştığı bir durumu ifade eder.
İnsan bilinçli kararlar alabilmesi ve irade sahibi olması nedeniyle diğerbirçok canlıdan ayrışır.Kendinizi değiştirme gücünüz olduğunun farkına varmak sanal dünyada bulamayacağınız bir hazinedir.Bunu ancak kendi içinize bakarak yapabilirsiniz.İradenizi hakim kılın, özgürleşin.Özgürlüğün ilk eylemi özgür olmayı seçmektir.