Bazı çocuklar, henüz yaşamadıkları ya da tanık olmadıkları olaylar için bile yoğun bir kaygı hissiyle boğuşurlar. Okula başlamadan önce “Ya beni almaya gelmezseniz?” diye endişe eder, televizyon haberlerinde duydukları deprem, yangın ya da kaza senaryolarını akıllarından çıkaramazlar. Bu kaygı, zamanla hayatlarının birçok alanını etkileyebilir; uyumak, yemek yemek, oyun oynamak gibi basit günlük aktiviteler bile onlar için zorlayıcı hale gelir.
Ebeveynler içinse bu durum oldukça yorucu olabilir. Sürekli “Neden bu kadar endişeleniyor?”, “Bu yaşta böyle şeyler düşünmesi normal mi?” soruları, kaygılı bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda belirsizlik yaratabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, kaygı doğal bir duygudur ve doğru yöntemlerle ele alındığında çocuk için bir güç kaynağına dönüşebilir.
Kaygıyı Anlamanın Önemi
Kaygılı bir çocuğa yardım etmenin ilk ve en önemli adımı, onun duygularını anlamaktır. Çocuğunuzun kaygıları çoğu zaman, kendi dünyasında kontrol edemediği ya da anlamlandıramadığı şeylerin bir yansımasıdır. Ona “Bunda korkacak ne var ki?” demek yerine, hissettiği duyguyu kabul etmek ve anlamaya çalışmak, onun için güvenli bir alan yaratır.
Kaygılı Çocuklarla Çalışırken Tavsiyeler
1.Kaygıyı Yok Saymayın:
Çocuğunuzun korkularını görmezden gelmek ya da “Bu saçma bir düşünce” diyerek küçümsemek, onu daha da yalnız hissettirebilir. Bunun yerine, “Bu seni korkutuyor, anlıyorum. Gel, birlikte düşünelim,” gibi cümlelerle onun kaygısını kabul ettiğinizi gösterin. Bu yaklaşım, çocuğunuzun duygularını daha rahat ifade etmesine olanak sağlar.
2.Sorularını Anlayışla Yanıtlayın:
Kaygılı çocuklar genellikle sürekli soru sorar: “Kaza olur mu?”, “Hırsız girer mi?”, “Deprem olacak mı?” Bu sorulara basit ve net cevaplar verin. Uzun açıklamalardan kaçının çünkü detaylar çocuğunuzu rahatlatmak yerine daha fazla endişelendirebilir.
3.Olumlu Düşünceyi Destekleyin:
Kaygılı çocuklar genellikle olayların en kötü senaryosuna odaklanır. Onlara farklı bir bakış açısı sunarak olumlu bir şekilde düşünmelerini teşvik edin. Örneğin, “Bugün hava çok güzel, dışarıda harika vakit geçireceğiz,” diyerek dikkati başka bir yöne çekebilirsiniz.
4.Esnek Bir Yaklaşım Benimseyin:
Kaygılı çocuklar, her zaman beklendiği hızda ilerlemeyebilir. Örneğin, karanlıktan korkan bir çocuğu bir anda karanlıkta uyumaya zorlamak yerine, yavaş yavaş alışmasına fırsat tanıyın. Küçük bir gece lambası kullanmak, onun korkularını aşmasında yardımcı olabilir.
5.Güvenli Bir Rutin Oluşturun:
Çocuklar için belirsizlik kaygının en büyük tetikleyicisidir. Günlük bir rutin oluşturmak, onlara kontrol hissi kazandırır ve kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlar. Yemek, uyku, oyun gibi aktivitelerin belirli bir düzen içinde olması, kaygıyı azaltabilir.
6.Duygusal İfadeyi Teşvik Edin:
Çocuğunuzun duygularını konuşarak ya da çizerek ifade etmesine yardımcı olun. Örneğin, “Bugün seni en çok ne korkuttu? Çizerek anlatabilir misin?” gibi sorular, onun duygularını anlamanızı kolaylaştırabilir.
7.Kaygıya Yol Açan Durumları Tespit Edin:
Çocuğunuzun hangi durumlarda daha fazla kaygılandığını gözlemleyin. Örneğin, televizyon haberlerinden, belirli bir arkadaş grubundan ya da yeni ortamlardan mı etkileniyor? Bu tetikleyicileri anlamak, kaygının kökenine inmenizi sağlar.
8.Profesyonel Yardım Almayı Değerlendirin:
Çocuğunuzun kaygısı günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir çocuk psikoloğundan destek almak önemlidir. Terapiler, çocuğunuzun duygularını daha iyi anlamasını ve başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlar.
Kaygıyı Güce Dönüştürmek Mümkün
Kaygı, doğru yönetildiğinde, çocuğun hayatında bir engel değil, bir öğretmen olabilir. Onlara korkularını anlamayı, yönetmeyi ve güvenle ileriye adım atmayı öğretmek, sadece bugünü değil, gelecekteki hayatlarını da şekillendirecek bir beceridir.Unutmayın, her çocuk kendi hızında büyür ve gelişir. Çocuğunuzun kaygılarını sabırla anlamaya çalışmak, ona güven dolu bir dünya sunmanın en önemli adımıdır.
Çocuklar, anlaşıldıklarında ve kabul edildiklerinde en derin korkularını bile aşacak güce sahiptirler.