Yakup CEYLAN
Köşe Yazarı
Yakup CEYLAN
 

BOŞVER DİPLOMAYI, MESLEK SAHİBİ OL, HANGİSİ DOĞRU?

                                Öğrencilik gençken heyecanlıdır. Birikim, kazanım, gelişme ve meslek seçimi bu dönemde olur. Okullarda istediğin meslekte çalışmak için diploma almaya çalışırsın. Bu öğretmenlik, mühendislik, eczacılık, diş hekimliği vb. olabilir. Mezun olunca kaç kişi aldığı diplomaya göre iş bulabiliyor? Yaşamda başarılı olabiliyor? Özel okullar öğretmenleri asgari ücretin altında çalıştırıyor. Mühendisler ne iş bulursa orada çalışıyor. Eğitim hayatta karşılaşılan engelleri aşmak, sınavlar ise bilgi, birikim, beceri, yetenek, ilgileri keşfedip yönlendirmek içindir. Peki yapılan sınavlara güven kaldı mı? Ya sorular çalınır, ya bir cemaate servis edilir, adil ve güvenilir değil, ayırt edici, geliştirici, yönlendirici de olamıyor.  İşte tam bu devrede İnsanların kafası karışıyor. Önce bir MESLEK sahibi olayım, düzenimi kurup para kazanayım, diplomayı her zaman alabilirim demeye başlıyoruz. Nasıl olsa AÇIK ÖĞRETİM sınavları var. Okula gitmeden diploma alabiliyorum, öğrenmenin, okumanın yaşı mı olur? deyip yol ayrımına geliyoruz. “ EĞİTİM YOKSULLUĞUN KIRILMASININ ANAHTARIDIR.” Bireysel birikimler, kabiliyetler, beceriler, önemli hale geldi. HAYAT ÜNİVERSİTESİ Mİ? YÖK’ün ÜNİVERSİTELERİ Mİ?  karar verin. Bir işe girerken diploman sorulur, maaşın mezun olduğun okula göre ayarlanır. Şimdi NE OLACAK?  İkisini de yapacağız, okuyup diplomamızı alacağız, yeteneklerimize göre meslek okullarını seçip bitireceğiz, iyi bir esnaf olmak, güzel konuşmak, iyi iletişim kurmak için belli seviyede okulları bitirmek gerekecektir. EĞİTİMİ ÜRETİMİN ODAĞINA oturtup ilgi, yetenek, beceri ve birikimli bir eğitim sistemi bulacağız. Bunda KÖY ENSTİTÜLERİ modellerini örnek alıp geliştirip, zamana uygun sistemler yaratıp uygulamaya geçmeliyiz. Bu sistemde yetenekler, beceriler tespit edilecek, geliştirilecek, çocukların yönlendirilmesine yardımcı olunacaktır. EĞİTİM ÖĞRETİM sistemimizde sorunlar yaşıyoruz. Her gelen Bakan kendi kafasındakini uyguluyor. Ülke gerçeklerine uyulmuyor. SINAV ve DİPLOMA odaklı sistemdeki yanlışların niye düzeltmiyoruz? Veliler dershane arar, politikacılar seçim kazanmak için yanlışlara dur demezler, medya çok etkili olmasına rağmen eğitime yönelik politikalar belirlemez, üniversite yönetimleri siyasetin peşine takılmış gidiyor. Halbuki EĞİTİM; mutluluk, refah, demokrasi, adalet, barış, paylaşım, gelecek demektir. Eğitim için proje üretecek yerel yönetimler dahil herkes bu ülkenin geleceğinden sorumludur. “ EĞİTİM BİR NESLİN GELECEĞİ İÇİN EN GÜÇLÜ SİLAHTIR.” SAYIN BELEDİYE BAŞKANINA ÇAĞRI Seçimler yapılalı iki ay geçti. Rutin işleriniz dışında sizin ve halkın istediği projeleri hayata geçirmenin zamanı ne zaman gelecek? Zaman geri gelmez, işlerde her gün yoğunlaşır. Geçen hafta yazdıklarıma ek olarak; -Halkımıza İŞ-AŞ yeri bulma -Sosyal yardımları çeşitlendirme  -Güvenli ve sağlıklı yaşam çalışmaları -Şehrimizi yaşanabilir hale getirme -Veli-öğrenci-öğretmen sorunlarını giderme -Tekstil firmasının sorunlarını giderme (500 kişiye ekmek veriyor) -Vezirköprü'den göçün önlenmesi - Ziraat ve hayvancılık çalışmaları -Huzur evinin bitirilmesi  -Eski hastanenin değerlendirilmesi Bu işleri yapmak için daha ne bekliyorsunuz. ÖĞRETMENİNE DEĞER VERMEYEN TOPLUMLAR VE İDARECİLER BAŞARILI OLMAZ.
Ekleme Tarihi: 01 Haziran 2024 - Cumartesi
Yakup CEYLAN

BOŞVER DİPLOMAYI, MESLEK SAHİBİ OL, HANGİSİ DOĞRU?

                        

       Öğrencilik gençken heyecanlıdır. Birikim, kazanım, gelişme ve meslek seçimi bu dönemde olur. Okullarda istediğin meslekte çalışmak için diploma almaya çalışırsın. Bu öğretmenlik, mühendislik, eczacılık, diş hekimliği vb. olabilir. Mezun olunca kaç kişi aldığı diplomaya göre iş bulabiliyor? Yaşamda başarılı olabiliyor? Özel okullar öğretmenleri asgari ücretin altında çalıştırıyor. Mühendisler ne iş bulursa orada çalışıyor.

Eğitim hayatta karşılaşılan engelleri aşmak, sınavlar ise bilgi, birikim, beceri, yetenek, ilgileri keşfedip yönlendirmek içindir.

Peki yapılan sınavlara güven kaldı mı? Ya sorular çalınır, ya bir cemaate servis edilir, adil ve güvenilir değil, ayırt edici, geliştirici, yönlendirici de olamıyor.

 İşte tam bu devrede İnsanların kafası karışıyor. Önce bir MESLEK sahibi olayım, düzenimi kurup para kazanayım, diplomayı her zaman alabilirim demeye başlıyoruz. Nasıl olsa AÇIK ÖĞRETİM sınavları var. Okula gitmeden diploma alabiliyorum, öğrenmenin, okumanın yaşı mı olur? deyip yol ayrımına geliyoruz.

“ EĞİTİM YOKSULLUĞUN KIRILMASININ ANAHTARIDIR.”

Bireysel birikimler, kabiliyetler, beceriler, önemli hale geldi. HAYAT ÜNİVERSİTESİ Mİ? YÖK’ün ÜNİVERSİTELERİ Mİ?  karar verin.

Bir işe girerken diploman sorulur, maaşın mezun olduğun okula göre ayarlanır. Şimdi NE OLACAK?

 İkisini de yapacağız, okuyup diplomamızı alacağız, yeteneklerimize göre meslek okullarını seçip bitireceğiz, iyi bir esnaf olmak, güzel konuşmak, iyi iletişim kurmak için belli seviyede okulları bitirmek gerekecektir.

EĞİTİMİ ÜRETİMİN ODAĞINA oturtup ilgi, yetenek, beceri ve birikimli bir eğitim sistemi bulacağız. Bunda KÖY ENSTİTÜLERİ modellerini örnek alıp geliştirip, zamana uygun sistemler yaratıp uygulamaya geçmeliyiz. Bu sistemde yetenekler, beceriler tespit edilecek, geliştirilecek, çocukların yönlendirilmesine yardımcı olunacaktır.

EĞİTİM ÖĞRETİM sistemimizde sorunlar yaşıyoruz. Her gelen Bakan kendi kafasındakini uyguluyor. Ülke gerçeklerine uyulmuyor.

SINAV ve DİPLOMA odaklı sistemdeki yanlışların niye düzeltmiyoruz? Veliler dershane arar, politikacılar seçim kazanmak için yanlışlara dur demezler, medya çok etkili olmasına rağmen eğitime yönelik politikalar belirlemez, üniversite yönetimleri siyasetin peşine takılmış gidiyor.

Halbuki EĞİTİM; mutluluk, refah, demokrasi, adalet, barış, paylaşım, gelecek demektir. Eğitim için proje üretecek yerel yönetimler dahil herkes bu ülkenin geleceğinden sorumludur.

“ EĞİTİM BİR NESLİN GELECEĞİ İÇİN EN GÜÇLÜ SİLAHTIR.”

SAYIN BELEDİYE BAŞKANINA ÇAĞRI

Seçimler yapılalı iki ay geçti. Rutin işleriniz dışında sizin ve halkın istediği projeleri hayata geçirmenin zamanı ne zaman gelecek? Zaman geri gelmez, işlerde her gün yoğunlaşır. Geçen hafta yazdıklarıma ek olarak;

-Halkımıza İŞ-AŞ yeri bulma

-Sosyal yardımları çeşitlendirme

 -Güvenli ve sağlıklı yaşam çalışmaları

-Şehrimizi yaşanabilir hale getirme

-Veli-öğrenci-öğretmen sorunlarını giderme

-Tekstil firmasının sorunlarını giderme (500 kişiye ekmek veriyor)

-Vezirköprü'den göçün önlenmesi

- Ziraat ve hayvancılık çalışmaları

-Huzur evinin bitirilmesi

 -Eski hastanenin değerlendirilmesi

Bu işleri yapmak için daha ne bekliyorsunuz.

ÖĞRETMENİNE DEĞER VERMEYEN TOPLUMLAR VE İDARECİLER BAŞARILI OLMAZ.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.