6 Şubat 2023 kara bir gün oldu. Ülkemizin 10 ili yerle bir oldu. Binlerce can kaybının yanında sayıları hala tespit edilemeyen binalar yıkıldı. Çok ama çok yaralımız var. Yıllarımızı boş laflarla lak lakla geçirdik.
Ülkemiz deprem riski yüksek bir ülke 1939 Erzincan depreminden sonra 1999’da 7.4’lük gölcük - Düzce depremlerinden daha büyüğünü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde, öğle saatlerinde 13.24 sularında Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde ikinci bir depremi kuzey illerimizde bile hissettik. Toprağın 3 metre kaydığı belirtiliyor.
DEPREM: Yer sarsıntısı, seizma veya zelzele ile enerji boşalmasıdır. Sismograf ile türü, büyüklüğü ölçülür. Japonya başta olmak üzere Yunanistan, Portekiz, İran, Pakistan, Peru, Şili, Türkiye, ABD vb. ülkelerde yılda 500 bin deprem meydana gelmektedir. Jeofizikçi A.Mete Işıkara “Depremle yaşamaya alışmalıyız” demişti. Bu ne demekti. Depreme dayanacak sağlam binalar yapmak, felaketin gelmesini beklemeden tedbirler almak demektir.
Biz ne yaptık “Allah tekrarını göstermesin, böyle acılar yaşatmasın, bu son olsun” gibi dualarla yetinmeye çalıştık. Kader dedik, ağıtlar yaktık geleneğimizin icabıdır dedik acı günleri geçiştirdik. Kurtarma ekiplerinden AFAD, UMKE, ASKERİYE var. KIZILAY nerede, AKUT’a neden gerek duyulmadı.
3 milyon kişiye imar afları ile çürük binalara neden ruhsat verildi. 10 ilimizde sadece binalar yıkılmadı, devletimiz de çaresiz bırakıldı. Bir de vicdansızlar, ahlaksızlar, hırsızlar türedi.
Sadece dua ile depremden kurtulamadığımızı da anladık. Akılla, bilimle, teknikle neden buluşamadık. Japonya’dan neden örnek almıyoruz. Deprem teknolojisine göre binalarımızı inşa etmiyoruz. Yeni yapılan binalar bile çöktü. Bu yerleri yapanlar da, denetleyenler de hiç mi millet vatan sevgisi yok. Gözlerini para bürümüş, işleri demirden, çimentodan çalmak.
İktidar 21 yılını inşaatlarda (yol, bina) yapımında geçirdi. Övündüğümüz yollar, binalar çöktü. Hani “Bizi dünya kıskanıyordu?” Demek ki “Leyleğin ömrü lak lakla geçer” misali 21 yılımızı boş laflarla, küfürlerle, çalmakla, denetleme yapmadan geçirmişiz. Hala ders almıyoruz, doğru binalar yapmak için teknolojinin imkanlarına bakmıyoruz. Sonuçta yardımlaşmaya bakalım, yaraları saralım, insanlarımıza elimizden geleni yapalım. Tabii yapalım da önceki yapacaklarımızı da unutmayalım. 200 bin lirası olan inşaatla ilgisi olmayan kişilere müteahhit belgesi verildi. Sayıları 453 bini geçti. Almanya’da ise 3 bin kadar müteahhit var.
Doğal afetler kaderimiz olmasın, deprem değil binalar öldürdü. “Fırtına sağlam yapılardan toz alır.” Şu kötü günler geçsin, yaralar sarılsın, elbet bu günlerin de hesabı sorulacaktır.
“Elinle yaktığın ormanı, göz yaşınla söndüremezsin.”
Bilgi, bilim, teknik insanı hayatta tutar. Türkiyemin başı sağ olsun.