SARIKAMIŞ DESTANI
Sarıkamış destanı, karlı bir kış gecesi
Donan yetmiş sekiz bin canla yazıldı oğul
Bin dokuz yüz on dörttü; ölümün her hecesi
Beyaz karlar üstüne kanla yazıldı oğul.
Sırtlarında sefalet yanaklarında çile
Ayakları çorapsız, yırtılmış çarık ile
O katil yamaçların zorunu bile bile
Yokluktan bitap düşmüş yanla yazıldı oğul.
Hava eksi otuzdu o gün Sarıkamış’ta
Yazlık elbise ile ecdadın kara kışta
Eceliyle çıktığı o amansız yarışta
Saatlerin durduğu anla yazıldı oğul.
Her biri melek yüzlü ve yirmili çağlarda
Yer gök şehit doluydu, korku yoktu sağlarda
Karla boğaz boğaza boğuşarak dağlarda
Tarihine şerefle şanla yazıldı oğul.
Mevzu vatandı elbet öyle pek, öyle derin
Vatanımdır diyerek kucakladığı yerin
Yamacında yüzüstü yatan binlerce erin
Çıkınındaki kuru nanla yazıldı oğul.
Sarıkamış’ta o gün çaldıkça ecel marşı
Her lahza bir şüheda selamlıyordu arşı
Azrail’in önünde Türk’ün bayrağa karşı
Beslediği o hüsnü zanla yazıldı oğul.
Sınırsız olsa ne gam garbın içindeki kin
İnmeyecek bu bayrak yıkılmayacak bu din
Çünkü bu büyük destan on binlerce şehidin
Sabah alnına vuran tanla yazıldı oğul.
Aydın YÜKSEL