Muhammet NACAK
Köşe Yazarı
Muhammet NACAK
 

YAKIŞMADI HOCAM

“Dünyanın en büyük hayal kurucuları hayatın gerçeklerine yaklaşmazlar bile.” der Ahmet Hamdi Tanpınar. İddialı cümledir lakin bir gerçeğe işaret eder. Hatayspor’la ilk devre evimizde oynadığımız ve bana göre Samsunspor tarihinde yerini almış maçı hatırlarsınız. O maçta 90+9’da attığımız golle biz nasıl lige tutunmuş ve o havayla alt sıralardankurtulmuşsak kaderin bir cilvesi olarak bu hafta oynanan maçla birlikte Hatayspor da potadan çıktı. Düşmekten kurtulabilir mi, göreceğiz? Zira o ışığı vermedi. İlk maçta golü attıktan sonra yerden kalkmayıp futbolu çirkinleştirmeleri gibi bu maçta da aynısını yaptılar.  Hatay’ın bu maçta bizi yenmesinin asıl sebebi hiç kuşku yok ki Gisdol’ün sahaya sürdüğü takım. Hafta içi “İlk defa tüm takımla hazırlanıyoruz. Bu kadro yapmamı zorlaştıracak.” diyen Gisdol, yedek takımı ilk 11’den güçlü tutarak başladı maça. Drongelen varken Soner’le, Bennasser, Tait varken Osman ve Taylan’la maça çıkmak en hafif tabirle futbola hakarettir. Üstelik haftalarca bu oyuncularla başlamanın verdiği zararları tecrübe ettikten sonra bu hatayı tekrarlamak Gisdol Hoca’mıza hiç yakışmadı. Ayrıca Raman’ın tek santrafor oynaması da yanlıştı bana göre. Oyuncu maçta istekli ve enerjikti ama tekli forvet anlayışında santrafor özelliklerini taşımıyor Raman. Takım genelinde o kadar vasattık ki Fofana oyuna girmese topu ileri taşıyamıyorduk. Bireysel çabasıyla getirdiği topları içeri salacak bir golcümüz de olmadığı için fena oynamadığımız ikinci devrede de golü bulamadık. Burada Peyami Safa’nın “Tecrübeden sonraki idrak evvelkinden çok daha pahalıdır.” sözünü hatırlatmak istiyorum. Zira kazansak düşme tehlikesini neredeyse sıfırlayacaktık ama bu kadro ile maça çıkıp yenilmek kalan maçların risk seviyesini epey yükseltti.  Hocamız geldikten sonra sistem olarak tercih ettiği ofansif oyunda hücum prensiplerini çok doğru işleterek belki hiçbir yerli hocanın başaramayacağı bir yükselişle takımı ateş hattından çıkardı. Geçen sezon açık ara farkla şampiyon olduğumuzda dahi bu ön alan baskılı oyunu sahada görememiştik. Gisdol daha ilk maçında presle başlamış fakat oyuncuları tanımadığı için haftalarca yanlış 11 ve değişikliklerle sonuç almakta zorlanmıştı. Sistemini çok beğendiğim Gisdol için “Hocamız bir an önce takımı tanımalı.” diye haftalarca dil döktüğümü çok net hatırlıyorum. Doğru 11’i bulduktan sonra geldiğimiz seviye ortada. Fakat ilk geldiği zamanı hatırlatırcasına bu maçtaki yanlış 11 tercihi biz taraftarları üzdü doğrusu. Şimdi bu maçtan ders çıkarma ve Pendik maçına odaklanarak iç sahada alacağımız galibiyetle bu maçı telafi etme zamanı.  TÜRK FUTBOLUNDAKİ KAOS O kadar kötü yönetilen bir federasyonumuz var ki olaysız haftamız yok. Bu olaylar Anadolu takımlarını ilgilendirmediği sürece umursamıyorum. Tıpkı bu son olayda olduğu gibi. Trabzon taraftarları, nedense kimse şaşırmadı buna, yenilgi sonrası sahaya indi ve Fenerli oyunculara saldırdı. Hoş dayağı da kendileri yedi. Olayın diğer takım ve taraftarlarına bakan yönü sadece bu komediden keyif çıkartmak ve eğlenmektir ki bunu en iyi yapan taraf Samsunspor taraftarı oldu. Adaletsizliğin daniskasını yaparak sadece iki takımı şampiyonluk ve yine sadece iki takımı Avrupa kupaları için yarıştırırken diğer tüm takımların düşmeme mücadelesi verdiği bir ligi bile organize edemiyor TFF. Bu 4 takım kendi aralarında kavga etmiş, bize ne. Ligin kalitesine ne katkıları var, Anadolu takımlarına zarar vermekten başka ne fonksiyonları var ki meseleye müdahil olacağı? Hazır ramazan ayında vakit geçirmek için seyirlik bir komedi tiyatrosundan öte bir mana ifade etmiyor benim için.  Hoşça bakın zatınıza.  
Ekleme Tarihi: 22 Mart 2024 - Cuma
Muhammet NACAK

YAKIŞMADI HOCAM

“Dünyanın en büyük hayal kurucuları hayatın gerçeklerine yaklaşmazlar bile.” der Ahmet Hamdi Tanpınar. İddialı cümledir lakin bir gerçeğe işaret eder. Hatayspor’la ilk devre evimizde oynadığımız ve bana göre Samsunspor tarihinde yerini almış maçı hatırlarsınız. O maçta 90+9’da attığımız golle biz nasıl lige tutunmuş ve o havayla alt sıralardankurtulmuşsak kaderin bir cilvesi olarak bu hafta oynanan maçla birlikte Hatayspor da potadan çıktı. Düşmekten kurtulabilir mi, göreceğiz? Zira o ışığı vermedi. İlk maçta golü attıktan sonra yerden kalkmayıp futbolu çirkinleştirmeleri gibi bu maçta da aynısını yaptılar. 

Hatay’ın bu maçta bizi yenmesinin asıl sebebi hiç kuşku yok ki Gisdol’ün sahaya sürdüğü takım. Hafta içi “İlk defa tüm takımla hazırlanıyoruz. Bu kadro yapmamı zorlaştıracak.” diyen Gisdol, yedek takımı ilk 11’den güçlü tutarak başladı maça. Drongelen varken Soner’le, Bennasser, Tait varken Osman ve Taylan’la maça çıkmak en hafif tabirle futbola hakarettir. Üstelik haftalarca bu oyuncularla başlamanın verdiği zararları tecrübe ettikten sonra bu hatayı tekrarlamak Gisdol Hoca’mıza hiç yakışmadı. Ayrıca Raman’ın tek santrafor oynaması da yanlıştı bana göre. Oyuncu maçta istekli ve enerjikti ama tekli forvet anlayışında santrafor özelliklerini taşımıyor Raman. Takım genelinde o kadar vasattık ki Fofana oyuna girmese topu ileri taşıyamıyorduk. Bireysel çabasıyla getirdiği topları içeri salacak bir golcümüz de olmadığı için fena oynamadığımız ikinci devrede de golü bulamadık. Burada Peyami Safa’nın “Tecrübeden sonraki idrak evvelkinden çok daha pahalıdır.” sözünü hatırlatmak istiyorum. Zira kazansak düşme tehlikesini neredeyse sıfırlayacaktık ama bu kadro ile maça çıkıp yenilmek kalan maçların risk seviyesini epey yükseltti. 

Hocamız geldikten sonra sistem olarak tercih ettiği ofansif oyunda hücum prensiplerini çok doğru işleterek belki hiçbir yerli hocanın başaramayacağı bir yükselişle takımı ateş hattından çıkardı. Geçen sezon açık ara farkla şampiyon olduğumuzda dahi bu ön alan baskılı oyunu sahada görememiştik. Gisdol daha ilk maçında presle başlamış fakat oyuncuları tanımadığı için haftalarca yanlış 11 ve değişikliklerle sonuç almakta zorlanmıştı. Sistemini çok beğendiğim Gisdol için “Hocamız bir an önce takımı tanımalı.” diye haftalarca dil döktüğümü çok net hatırlıyorum. Doğru 11’i bulduktan sonra geldiğimiz seviye ortada. Fakat ilk geldiği zamanı hatırlatırcasına bu maçtaki yanlış 11 tercihi biz taraftarları üzdü doğrusu. Şimdi bu maçtan ders çıkarma ve Pendik maçına odaklanarak iç sahada alacağımız galibiyetle bu maçı telafi etme zamanı. 

TÜRK FUTBOLUNDAKİ KAOS

O kadar kötü yönetilen bir federasyonumuz var ki olaysız haftamız yok. Bu olaylar Anadolu takımlarını ilgilendirmediği sürece umursamıyorum. Tıpkı bu son olayda olduğu gibi. Trabzon taraftarları, nedense kimse şaşırmadı buna, yenilgi sonrası sahaya indi ve Fenerli oyunculara saldırdı. Hoş dayağı da kendileri yedi. Olayın diğer takım ve taraftarlarına bakan yönü sadece bu komediden keyif çıkartmak ve eğlenmektir ki bunu en iyi yapan taraf Samsunspor taraftarı oldu. Adaletsizliğin daniskasını yaparak sadece iki takımı şampiyonluk ve yine sadece iki takımı Avrupa kupaları için yarıştırırken diğer tüm takımların düşmeme mücadelesi verdiği bir ligi bile organize edemiyor TFF. Bu 4 takım kendi aralarında kavga etmiş, bize ne. Ligin kalitesine ne katkıları var, Anadolu takımlarına zarar vermekten başka ne fonksiyonları var ki meseleye müdahil olacağı? Hazır ramazan ayında vakit geçirmek için seyirlik bir komedi tiyatrosundan öte bir mana ifade etmiyor benim için. 
Hoşça bakın zatınıza.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.