“Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurla yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır.” İstediğimiz bu yaşam tarzını sağlıkta, ekonomide, eğitimde yakalayamadığımız zaman mücadele devam edecektir.  Haberlerden edindiğimiz bilgilere göre İST/Ümraniye İ.H.Lisesi 3.sınıf öğrencileri okullarından alınıp tarikatların medreselerinde dini eğitim alıp haftalar sonra okullarına geri getirilir. Okul idaresi çocukların bu devamsızlık günlerini karnelerine bile işlemez, her şeye göz yumulur.  Deprem bölgesi illerinde iki milyon dört yüz bin çocuk örgün eğitim dışında kalır, bu çocuklara tarikatları, cemaatler el atar. Sadece sınav zamanlarında sınavlara girip diploma almaları sağlanır. Biz dine karşı değiliz. Çocuklarımıza gereği gibi kanunların benimsediği konularda eğitim verildiği sürece memnun oluruz. Din ve kurallarını bilen bilgili insanlar neden yetişmesin?  “Cahil insan sorunun kaynağı kendisi olduğu halde başkasını suçlar”  Çocuklarımız 4+4+4 sistemi ve Taşımalı eğitim ile cahil bırakılmıştır. Köy okulları kapatılmış köylerimizde sadece imamlarımız kalmıştır. Halbuki İMAM+ÖĞRETMEN+ZİRAAT MÜHENDİS+SAĞLIK OCAĞI+MUHTAR ile işbirliği yapılacak ki köy aydınlansın çiftçi sağlıklı olarak Modern tarımını İMECE ile yapabilsin. Bilim adaletin, özgür düşüncenin ve sorgulamanın olduğu ortamda yeşerir. Onun için çocuklarımızı yetiştirirken bu ortamları sağlamam gerekir. Bilim laboratuarlarda deney yaparak gelişir.  Yoksa Askeri okulları, Fen Liselerini, İmam Hatibe, bütün öğretim kurumlarını medreseye çevirecek olmaz. Sırtlarını PARA ve DİN ikilisine bağlayarak iktidarı elde tutuyorsak, hukuksuzluk içinde debeleniyorsak, insanlıkta, demokraside, ekonomik sistemle beraber eğitimde çöker. Bu çöküntü içinde cemaat ve tarikatlar ağlarına örer genç beyinleri tuzaklarına düşürür, sonra 15 TEMMUZ olayları gibi benzer olaylar yine başımıza gelebilir. Okullarımızda okuma yazma öğrenmeden, Türkçemizi bilmeden, Tıp öğrencileri okullarına gitmeden dışarıdan sınavlara girip diploma alıyor ve meslek sahibi oluyorlarsa Vay bu ülke insanının haline.  Milli Eğitim Bakanlığının Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası 3 Mart 1924) Eğitim- öğretimde Laiklik ilke edinerek birlik sağlanması için tüm eğitim – öğretim kurumları bir araya toplanıp, denetlenmesi ile rayına oturacaktır. Atatürk “M. Eğitim programımızın Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe yerimizde sayarız” “ En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.” Demektedir.  “Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zannedip bu olayları yaşayıp gördüğümüz halde ders çıkarabiliyor muyuz? Yaşadıklarımızdan ders çıkararak cahilliği giderelim okullarımıza, öğretmenlerimize sahip çıkalım “DEMOKRASİ DE BİR EĞİTİM İŞİDİR”