Seçim dönemleri, genellikle ülkemizde ve dünyada insanların psikolojik sağlıkları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu dönemlerde siyasi liderler, partiler ve politikacılar kişilerin zihinlerinde önemli bir yer tutarlar ve bu süreç hepimizde duygusal ve zihinsel olarak farklı etkilere sebep olabilir. Seçim dönemlerinin üzerimizde yarattığı önemli etkilere baktığımızda ilk olarak stres ve kaygı gelmektedir. Bu dönemler bireyler için büyük bir stres kaynağı olabilir. Birçok kişi tercihlerini doğru bir şekilde yapmak için çok fazla araştırma yapmak ve siyasi liderlerin söylediklerini takip etmek zorunda kalırlar. Zaman zaman pek çoğumuz kendimizi tartışma programları izlerken buluruz. Ve bu dönemlerde, kutuplaşma ve toplumsal ayrışmayı da artırır. Siyasi liderlerin ve partilerin farklı görüşleri nedeniyle, insanlar arasında çatışmalar ve anlaşmazlıklar yaşanabilir. Bu durum insanların birbirlerine karşı hoşgörüsüz ve önyargılı olmalarına neden olabilir.   Seçim dönemleri aynı zamanda insanlarda umut ve heyecan uyandırabilir. Birçok insan, tercihlerini yaparak demokratik bir sürece katkıda bulunur ve ülkelerin geleceğine etki eder. Seçim sonuçlarının olumlu olması durumda, insanlar kendilerini daha iyi hissedebilirler ve geleceğe  daha umutlu bakabilirler.Seçim dönemlerinin bir diğer etkisi de güven problemleridir. Bu dönemde bilgi kirliliği ve yanıltıcı haberlerin yayılmasının sık görüldüğü ortamlardır. Siyasi liderlerin veya partilerin doğru olmayan iddiaları, medyadaki çarpıtmalar insanların karar verme süreçlerini etkileyebilir kişilerde ve toplumda güven krizine neden olabilir.   Peki biz kendi ruh sağlımızı bu dönemlerde nasıl koruyabiliriz?   Seçim dönemleri kişilerin psikolojik sağlığı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Kişilerde güven, kaygı, anksiyete, umut, heyecan, beklenti ve hayal kırıklığı gibi birçok duygu durumlara neden olabilmektedir. Bu dönemleri en sağlıklı şekilde atlatmanın yolu siyasi tartışmalardan ve çatışmalardan uzak durmaktır.Seçim sonrasında da hayatın devam ettiğini unutmamalıyız. Bu yüzden eş, dost, akrabalarımızla, çevremizle bu tür polemiklere çok fazla girmemeli, hoşgörülü, her görüşe saygılı olmalıyız. Çok fazla ekran başında kalmamalıyız.Araştırmalarımızı tek bir görüş üzerinden değil, her görüşü barındıracak şekilde yapabilmeliyiz.Sağlıklı bir demokratik süreç, insanların tercihlerini özgürce yapabilecekleri ve farklı görüşlere saygı gösterebildiği bir ortam sağlar.   14 Mayıs seçimlerinde ve sonrasında Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermediğimiz, özgürce düşüncelerimizi söyleyebildiğimiz, haklarımızın gözetildiği, ekonomi,eğitim, sanayi,savunma, sağlık, bilim, kültür-sanat ve diğer tüm alanlarda en iyi yerlerde olduğumuz bir seçim dönemi ve seçim sonrası görmek dileğiyle.