Göç, insanların bulundukları yerden ekonomik, sosyal, ve kültürel nedenlerden dolayı başka bir yerlere hareket etmelerine verilen genel bir ad olarak tanımlanıyor.
Göçü tetikleyen faktörleri ise şu şekilde sıralayabiliriz. Ekonomik faktörler, İşsizlik Bölgeler arası eşitsizlikler ve adaletsiz gelir dağılımı.
Kırsal alan politikaları, tarım ve hayvancılık politikaları, devletin sanayi sektöründen el çekmesi, siyasi faktörler.
Güvenlik ve terör, sosyal ve kültürel faktörler. Eğitim ve sağlık, sosyal ve kültürel imkânların kısıtlılığı vs.
Türkiye’de kırsalda nüfusun en fazla olduğu Vezirköprü’de göçün ana nedeni tarım ve hayvancılık alanında yaşanan olumsuz politikalar ve sanayi işletmelerinin ve istihdam alanlarının yetersiz olması.
Diğer taraftan ise; geçmişten bu güne ilçemizde yaşanan ve kronik hastalık haline gelen kısır çekişme döngüsünden kurtulamayışı.
Bu nedenle sanayisinin gelişimindeki aksak lıklar; istihdam alanlarının olmayışı ve büyük İŞSİZLİK ev kuracak bütün gençleri, doğdukları memleketlerinden göç etmeye zorluyor.
Bölgedeki komşu ilçelerin açık ara mesafe aldığı Organize Sanayi Bölgesi sorunlarının çözül düğünü, fabrikalarının yükseldiğini ve bacalarının tüttüğünü görmeyenimiz var mı?
Vezirköprü’de çok geç kalınmış olsa da; OSB çalışmalarına hız veren yerel yöneticiler turizmin, tarımın ve hayvancılığın gelişmesi yönünde de aynı gayreti göstermeleri daha da kıymetli olacağını düşünüyorum.
Çok uzağa gitmeye gerek yok! Vezirköprü’nün 50 yılının yönetiminde dahili olan bütün paydaşlar Vezirköprü’nün kan kaybetme sürecinden sorumludurlar…
İlçe nüfusu 100 binlerin üzerindeyken, defalarca; belediye başkanlarını , iktidar ve muhalefet partilerinin ilçe başkanlarını.sözlü ve yazılı uyarmışımdır.
Nüfusumuzun 100 binin üzerinde olmasının çok kıymetli olduğunu, devlet yatırımlarında farklı imkanlara sahip olunduğunu defalarca belirtmiştim.
Nüfusun 100 bin psikolojik eşiğinin altına düştükten sonra durdurmanın mümkün olamayacağını söylemlerimiz ve yazdıklarımız bizi haklı çıkarttı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan nüfus verilerine göre; Vezirköprü'nün nüfusu 2007 yılında 107 bin 868 olurken, 2024 yılında ise ; 88 bin 564 sayısına düştü.
110 bin nüfusunun olduğu yılları gören Vezirköprü hızlı bir şekilde kan kaybederken, 40 bin nüfusu olan, komşumuz Havza ilçesi ise 10 yıl sonra için hedefini 80 bin olarak belirliyor.
Her nüfus sayımında Vezirköprü’nün ciddi bir şekilde kan kaybettiğini, Samsun’un nüfus yoğunluğu bakımından üçüncü büyük ilçesi konumunu kaybetmeye aday olduğunu kabul etmemek mümkün mü?
Osmanlı İmparatorluğu’nda bir döneme damga vuran, Cumhuriyet döneminde de bakanlar, paşalar çıkartan Vezirköprü’nün son yıllardaki durumu ise; her alanda kan kaybediyor…
Geleceğimiz olan gençlerimizin “ Giden kurtuluyor !!! ” sözleri sorumluluğu olan bütün herkesi şapkasını çıkartıp, düşünmeye sevk etmelidir.