Doğal kaynakların ölçüsüz kullanılması ve ekolojik dengenin bozulması, dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok sektörü olumsuz etkilemiştir.
Bu durumdan en çok etkilenen alanlardan biri de şüphesiz tarım sektörüdür.
Pandemi sürecinde gıdaya erişimin zorlaşması, planlı üretimin yapılamaması ve girdi maliyetlerinin artması gibi sorunlar, üreticinin ürününü değerinde satamamasına; tüketicinin ise yüksek fiyatlardan şikayet etmesine yol açmıştır.
Üretici ile tüketici arasındaki denge kurulamazsa, gelecek dönemlerde çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır.
Bugün Vezirköprü’de içme suyuna ve sulama imkanlarına erişebiliyorsak, bunu 30-35 yıl önce ilçeye iki büyük baraj projesini kazandıran yöneticilere borçluyuz.
Duruçay ve Vezirköprü Barajlarının faaliyete geçmesiyle birlikte sulu tarım yapılabilir hale gelmiş; çiftçi, geleneksel yöntemlerin dışına çıkarak alternatif tarıma yönelmeye başlamıştır. Bu gelişme, ilçe adına umut vericidir.
Ayrıca sulama barajlarının etkisiyle ilçede iklim değişikliğinin de gözle görülür biçimde yaşandığı hepimizce bilinmektedir.
Ancak alternatif tarım konusunda hâlâ planlı ve programlı bir üretim modeli oluşturulmadığı için, yapılan çalışmaların yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir.
Bu noktada Vezirköprü’de seracılık üretiminin geliştirilmesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. İlçe Tarım Müdürlüğü, Vezirköprü Belediyesi ve Ziraat Odası bu alanda iş birliği yapmalı, taşın altına elini koymalıdır.
Acilen seracılığa elverişli köyler tespit edilmeli, çiftçilere eğitim verilmesinin yanı sıra sera kurmaları için maddi destekler sağlanmalıdır.
Seracılık faaliyetleri kurumsallaşana kadar üreticilere "alım garantisi" verilmesi de ciddi şekilde değerlendirilmelidir.
Türkiye’nin seracılıkta önde gelen bölgelerine üreticiler götürülerek bilgi ve deneyim paylaşımı yapılabilir.
Bu konuda en yakın örnek illerden biri olan Tokat, meyve, sebze ve seracılıkta uzmanlaşmış olmasıyla örnek teşkil edebilir.
Vezirköprü’yü ziyaret eden iktidar ve muhalefet milletvekillerinin ortaklaştığı bir konu var: “Vezirköprü’nün kurtuluşu tarım, hayvancılık ve turizmdedir.” Bu mesaj, ilçe yöneticileri için önemli bir yol haritası niteliğindedir.
Diğer alanlara harcanan enerji, alternatif tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine yönlendirilirse, kısa sürede verimli sonuçlar alınacağına inanıyorum. Seracılık bu dönüşümün öncüsü olabilir.

