23 yaşındaydım. Samsun’a on saat uzaktaydım. Nisan gelmişti ama mevsim henüz bahar değildi. Kış mevsiminin devam eden kasvetine, Samsunsporun süper ligden düşme endişesi de ekleniyor ve bu hal biz Samsunsporluları derin bir endişeye sevk ediyordu. 2011-2012 sezonu 34. hafta, içerdeki Sivas maçının akıbetine göre ya ligde kalacak ya da beş sezon sonra çıktığımız süper ligden tekrar düşecektik. Kadın erkek, yaşlı genç ne kadar Samsunsporlu varsa iki kavram arasında gelgit yaşıyordu: Korku ve ümit. Korkuyu yenip ümide sarılmak adına maraton tribününde CESARET ARMANDA SAKLI pankartlı kareografi ile destek vermiştik takıma. Federasyonun ilk defa uyguladığı play off sistemi ve hakem Hüseyin Göçek’in üstün gayretleri ile 1-0 öne geçmemize rağmen maçı 2-1 kaybettik ve küme düştük. Tam 11 yıl tekrar süper lige yükselemeyeceğimiz ve nice acılara tanıklık edecek olan kümeye. Artık Sivasspor ve bu maç unutulmayacaklar arasına girmişti gönül hanemde.
LİGDE KALMAMIZ İÇ SAHA MAÇLARINDAN GEÇİYOR
Şehitlerimizin acısı, 2011’deki maçın derin izleri ve rakiplerimizin puan kaybetmesinin ardından dün akşam oynanan Sivasspor maçına, potadan çıkma arzusu ile çıktık. Maçta şehitlerimiz unutulmadı tabii ki. Tek tek isimleri anıldı ve yâd edildi. MİNNETTARIZ. Maçtan önce açıklanan kadro ile ilk defa yüzümüz güldü. İlk defa güçlü bir 11 sahaya sürülmüştü. Bu kadro hem defans hem ofansta aksiyon vadediyordu. Kadroyu görür görmez Kasımpaşa maçı başlangıcı geldi aklıma. Sivas’ın da 11’ini gördükten sonra Sivasspor’u zor bir maçın beklediğini anlamıştım. Soner Gönül’ün aylardır yapamadığını Drongelen 3 dakikada yapıverdi ve harika bir golle takımını öne geçirdi. Geride temaslı ve sert oyunu rakibi yıpratırken stoper ikilisini de rahatlattı ve attığı golle hocası Gisdol’e güzel ve anlamlı bir mesaj verdi. Drongelen’in golün ardından büyük bir deparla geçtiğimiz hafta oğlunu kaybeden kulüp çalışanı Orhan Abi’ye koşup sarılması görülmeye değerdi. Bu vefaya Orhan Abi kayıtsız kalamadı ve hüngür hüngür ağladı. Fofana’nın varlığında kanatlar tıkır tıkır işlerken, Bennasser’in mükemmel mücadelesi ve top dağıtıcılığı ile orta sahamız yıldızlaştı. Fofana yine çekirdek çitleme rahatlığında rakibini geçti ve arkadaşı Holse’ye boş kaleye gol attırdı. Maçın iki adamı varsa kuşkusuz bunlar Bennasser ve Drongelen’di. Sahada aksayan hiçbir şey yoktu dersek takımın hakkını teslim etmiş oluruz. 2-0’lık net skor için önce takımı ve doğru 11’e döndüğü için de Hocamızı kutluyorum. Bu galibiyetle sıralamada iki takımı daha geçerek 15. sıraya yükseldik. 2. haftadan itibaren demir attığımız küme düşme potasından ilk defa çıktık. İnşallah bir daha hiç düşmeyiz o lanet çukura. Bir kez daha anlaşıldı ki, Samsunspor ligde kalacaksa bu iç saha maçlarından geçiyor. Taraftar desteği her zaman takımı 1-0 önde oynatıyor. Ve bundan sonrada böyle devam edecek. Teşekkürler 12. Adam.
TRANSFER STRATEJİSİ NASIL OLMALI
Transfer yasağı konusunda o kadar çok gel gitler yaşandı ki başımız döndü resmen. Önce FİFA’nın verdiği ceza ile yıkıldık. İtirazlar sonucu CAS cezayı erteledi haberleri ile heyecanlandık. Ardından CAS’ın da onaması ile hevesimiz kursağımızda kaldı. Tüm ümidimizi yitirmiş rakiplerimizin yeni transferlerini izlerken, kulüp avukatlarının İsviçre Federal Mahkemesine yaptığı başvuru kabul edildi ve Samsunspor’un yasağı durduruldu. Kış tranfer döneminde transfer yapabileceğiz. Bu ligde kalmak adına çok değerli bir gelişme. Çünkü geçtiğimiz günlerde TFF tarafından yapılan açıklamaya göre Süper Ligde harcama limiti en yüksek 5. Takım Samsunspor. İki dönem yasağı ile 2024-2025 sezonu boyunca transfer yapamayabiliriz. Bu bilgi ve takımımızın hâlihazırda sıralamada hala düşme potalarında seyrediyor oluşu, bu transfer döneminin, hem bu sezon hem gelecek sezon ligde kalmak adına son şans olduğu anlamına geliyor. Bu yüksek limit, umarım yönetimin elini açık tutup tüm bu ince hesapları yaparak takımımızın önünü açmasını sağlar. Yanlış transfer kredimiz yok. İlk devre verileri bize hangi oyucuların yollanarak hangi bölgelere yeni takviyeler gerektiği sorularına cevap verecektir. Veriler rakip ceza sahsına çok girip atamadığımızı gösteriyor. Bu her iki kanat için de dripling özelliğine sahip kanat forvet ve A seviye bir santrafor eksikliğine işaret ediyor. Tff 1 den beri hem kesici hem oyun kurucu 6 numara eksikliğimizi artık sağır sultan da biliyor. Süper lig seviyesinde olmayan beklerimizi de hesaba katıp en az bir bek (sola) transferi ile toplam minimum beş kaliteli transfer gerekiyor. Bu yedek kulübemizi de ciddi manada güçlendirecek alternatifli bir kadro anlamına da geliyor. Uzaklarda aramaya gerek yok. Tüm bu mevkiler için gerekli isimler ülkemizde mevcut. Onu da kulüp bulsun bir zahmet.
Hoşça Bakın Zatınıza