Hanife AYGÜN Klinik Psikolog
Köşe Yazarı
Hanife AYGÜN Klinik Psikolog
 

KAYIP VE YAS SÜRECİ

Sevdiği kişileri kaybetmek ya da onlardan ayrılmak insanlar için oldukça acı dolu bir süreçtir. Herkes yaşadığı kaybın ardından farklı tepkiler verir. Kişilerin kayıplarının ardından fiziksel, bilişsel, davranışsal ve duygusal olarak verdikleri tepkilere “yas” adı verilir. Yas, psikolojik bir rahatsızlık değil doğal bir süreçtir. “Yas tutma” süreci, kayıp sonrası hayata uyumu kolaylaştırır ve yas tepkisi bireyden bireye farklılık gösterir. Kimi bireyler ağır yas tepkileri yaşarken kimi bireylerde özellikle sosyal desteği olan ve yas sürecini kültürel değerlerine göre yaşayan hayata uyum görece daha kolay olmaktadır. Toplum içinde yanlış bilinen bir şey vardır ki o da yasın hastalık olarak görüldüğüdür. Yas, asla bir hastalık değildir fakat ölen kişinin yakınlık derecesi ve acı verici bir şekilde kaybedilmesi yas sürecinin ağır geçmesine ve birtakım ruhsal sorunların oluşmasına zemin hazırlayabilir. Örneğin kayıp sonrasında Depresyon, Travmatik Yas, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Bozukluğu, Yaygın Anksiyete Bozukluğu gibi farklı ruhsal bozukluklar gelişebilir. Yas ister çocuk olsun ister yetişkin, her bireyin yaşaması gereken bir süreçtir. Bu süreçte bireyin sosyal desteğinin iyi oluşu ve psikolojik kaynaklarının devamlılığı yas sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını sağlar. Sevilen birinin kaybının içimizi acıtması hayata uyumumuzu etkilemekle birlikte birçok işlevsellik alanımızı da bozabilir. Yas sürecinde duygusal, (üzüntü, özlem, hiçbir şeyden keyif alamama, geleceğe karamsar bakma, ağlama, korku, ölümü inkar etme, yalnızlık, çaresizlik)fiziksel,(tetikte olma, terleme, iştah kaybı/artışı, nefes alamama, adet düzensizliği, yutkunma zorluğu, halsizlik) bilişsel,(rahatsız edici düşünceler, rüyalar) ve davranışsal (uyku/iştah problemleri, mezara sık gitme/gidememe, kaybı hatırlatan nesnelerden veya yerlerden kaçınma) belirtiler ortaya çıkar.  Bizler bir kayıp yaşadığımız anda şu evreleri yaşarız: 1. Şok/Uyuşma Evresi: Ölen kişinin ardından yaşanan ilk evredir. Kişi ölümün gerçekliğini anlamakta zorlanır ve donukluk, hissizlik yaşayabilir. Bu birkaç saat sürebileceği gibi birkaç hafta da sürebilir. 2. İnkar Evresi: Sevilen kişinin ölümü reddedilir. Bu evredeki birey kaybettiği kişi hala hayattaymış gibi davranır. Örneğin; alışverişe gittiğinde ölen kişiyi düşünerek alışveriş yapar, yemek masasına ölen kişi için tabak koyar veya onu telefonla arar. 3. Öfke Evresi: Kişi kaybın acısını hissetmeye ve gerçeği fark etmeye yavaş yavaş başladıktan sonra derin bir öfke duymaya başlar. İnkar evresinde reddedilen gerçek bu evrede çeşitli sorgulamalara dönüşür “neden bu başıma geldi” gibi.  4. Pazarlık Evresi: Bu evre görece daha az şiddetli geçer. Bu evrede kişi genellikle kendisiyle veya yaratıcıyla bir pazarlığa girer. 5. Depresyon  Evresi: Bu evrede birey, ölen kişinin geri gelmeyeceğine dair acı bir çaresizlik ve üzüntü hisseder. Gerçekle yüzleşildiği için ölümü inkar etme azalmıştır. Genellikle bu evrede kişi ciddi bir isteksizlik yaşar. İşe gitmek istememe veya eve kapanma bu dönemde olur. Uykusuzluk, iştahsızlık, öz bakımın azalması, etkinliklerini sürdürememe, kimseyle görüşmek istememe gibi belirtiler ortaya çıkar. 6. Kabullenme Evresi: Yasın son aşamasıdır ve kişi yas sürecinin acı duygularını deneyimlemiş ve ölümü kabul etmiştir. Kişi gelecek günleri için plan yapmaya başlar ve eski yaşamına aşamalı bir şekilde geçmeye başlar. Bu aşamada ölen kişinin kaybının kabul edilmesi, kişinin ölene karşı hiçbir şey hissetmeyeceği anlamına gelmez bilakis ölen kişinin hatırlanmasıyla yaşanan özlem ve üzüntü normaldir. Bu hatırlayış ömür boyunca da sürecektir. Bu evreler ve tepkiler normal bir yas sürecinin parçasıdır ve sağlıklıdır. Bu evrelerin sırasıyla olması gerekmez. Yas, yas sürecine etki eden faktörlerin çeşitliliğine göre “Normal Yas, Patolojik  Yas ve Travmatik Yas” olmak üzere üç şekilde ele alınabilir: 1.Normal Yas: Tamamlanmamış ya da akut yas olarak ifade edilir. Kaybın doğal bir sonucu olarak kayıp sonrasında kişilerde gözlenen duygusal, bilişsel, fiziksel ve davranışsal tepkilerin varlığını tanımlamaktadır (Worden, 2001). 2. Travmatik Yas: Sevilen birinin beklenmedik ve ani bir şekilde şiddet veya korkunç bir biçimde ölüm sonucunda kaybı yaşayan kişilerde oluşan tepkilerdir ve bu tepkilerin kişinin işlevselliğini bozması olarak tanımlanabilir (Parkes, 2001). Travmatik yasın yaşanması kişide bazı ruhsal rahatsızlıkların oluşmasına da zemin hazırlayabilir. Kaybın ani, hazırlıksız ve beklenmedik olması yas sürecini örseler. 3. Patolojik/Karmaşık Yas: Kaybın ardından en az altı ay geçmesine rağmen kayıp yaşayan kişinin kişisel, sosyal ve mesleki yaşam alanlarındaki işlevselliğini giderek bozulması sonucu kendini gösteren bir sorun olarak tanımlanabilir (Zhang, El-Jawahri ve Prigerson, 2006). Anormal yas, komplike yas, maskelenmiş yaş, çözümlenmemiş yas, gecikmiş yas, kronik yas gibi farklı isimlerde adlandırılabilir. Bu yas çeşidinde kişinin yas tepkileri uzun zamandır devam etmektedir ve kayıp sonrasında oluşan acı yoğunlaşarak artmaktadır (Bonanno ve Kaltman, 2001). Normal yas süresince genellikle bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekmeyebilir. Fakat birey, patolojik  yas belirtileri gösteriyorsa yas sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için kişinin bir uzmandan destek alması önemlidir. Yas sürecine her ne kadar bireysel farklılıklar etki etse de kişinin 6 ay sonra veya en fazla 12 ay sonra kendi yaşamına dönmesi beklenir. Eğer yas tepkileri şiddetli bir seyir gösteriyorsa ve bir yıldan daha fazla devam ediyorsa kişi kendini ihmal etmeden mutlaka psikolojik destek alması gerekir.   Kayıplarımız olduğunda size yardımcı olabilecek bazı öneriler: 1. Beslenmenize, uykunuza ve giyiminize özen gösterin. 2. “Ağlarsam güçsüz görünürüm”, “Ağlamak zayıflıktır” gibi düşüncelerle ağlamanızı durdurmayın ve bastırmayın. Ağlamak insani bir durumdur. 3. Sizin güvendiğiniz ve yakınlık hissettiğiniz aile üyeleriyle vakit geçirmeye çalışın ve kaybınızın sizi nasıl hissettirdiğini anlatın. Konuşmaya ve kendi duygularınızı paylaşmaya çalışın. 4. Ölen kişi hakkında konuşmak sizin içinizi acıtabilir. Ailece bu konu hakkında konuşmak, ölen kişinin anılarını hatırlamak yas sürecinizi kolaylaştıracaktır. 5. “Güçlü olmalısın”, “Hayat devam ediyor, “Yakında geçecek” gibi sözlerden kaçınmak, bunun yerine yaşanan duyguları içtenlikle anlamaya ve paylaşmaya çalışmak.  6. Kaybı yaşayan kişiyle konuşurken di’li geçmiş zaman kullanmak: “….nasıl bir insandı” 7. Dini ve kültürel öğelere göre cenaze töreninin yapılmasını önemseyin. 8. Mezar ziyaretinde bulunmaya çalışın.   9. Yas hakkında bilgiler almak veya yas yaşamış başka bir kişiyle duygularınızı paylaşmak. 10. Herkesin yas tepkisinin farklı olabileceğini unutmayın. 11. Yazı yazmakla aranız iyiyse duygularını yazarak ifade etmeyi deneyin ve size nasıl geldiğini fark edin. 12. Alkol veya madde kullanımından uzak durun. 13. Ölüm yıldönümü, doğum günleri sizin veya diğer özel günlerin yaklaşması sizin için zorlayıcı olabilir. Böyle zamanlarda sevdiğiniz ve yanındayken güvende hissettiğiniz biriyle duygularınızı konuşun. 14. Gün içinde sorumlulukluklarınızı yapmak size zor gelebilir. Bunları aşamalı bir şekilde parçalara bölerek yapmaya çalışın ve yapabildiğiniz kadar aktivitelere katılın. 15. Sağlıklı bir yas sürecinin kaybınızı unutmak olduğunu zannetmeyin. Sağlıklı bir yas süreci kaybınızı hatırlamak ve kayıpla yaşamayı öğrenmektir. Yaşadığınız acıyla başa çıkamıyorsanız ve gündelik yaşamınızı sürdürmekte zorlanıyorsanız mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından destek almaya çalışın.
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2023 - Çarşamba
Hanife AYGÜN Klinik Psikolog

KAYIP VE YAS SÜRECİ

Sevdiği kişileri kaybetmek ya da onlardan ayrılmak insanlar için oldukça acı dolu bir süreçtir. Herkes yaşadığı kaybın ardından farklı tepkiler verir. Kişilerin kayıplarının ardından fiziksel, bilişsel, davranışsal ve duygusal olarak verdikleri tepkilere “yas” adı verilir. Yas, psikolojik bir rahatsızlık değil doğal bir süreçtir.

“Yas tutma” süreci, kayıp sonrası hayata uyumu kolaylaştırır ve yas tepkisi bireyden bireye farklılık gösterir. Kimi bireyler ağır yas tepkileri yaşarken kimi bireylerde özellikle sosyal desteği olan ve yas sürecini kültürel değerlerine göre yaşayan hayata uyum görece daha kolay olmaktadır. Toplum içinde yanlış bilinen bir şey vardır ki o da yasın hastalık olarak görüldüğüdür. Yas, asla bir hastalık değildir fakat ölen kişinin yakınlık derecesi ve acı verici bir şekilde kaybedilmesi yas sürecinin ağır geçmesine ve birtakım ruhsal sorunların oluşmasına zemin hazırlayabilir. Örneğin kayıp sonrasında Depresyon, Travmatik Yas, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Bozukluğu, Yaygın Anksiyete Bozukluğu gibi farklı ruhsal bozukluklar gelişebilir.

Yas ister çocuk olsun ister yetişkin, her bireyin yaşaması gereken bir süreçtir. Bu süreçte bireyin sosyal desteğinin iyi oluşu ve psikolojik kaynaklarının devamlılığı yas sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını sağlar. Sevilen birinin kaybının içimizi acıtması hayata uyumumuzu etkilemekle birlikte birçok işlevsellik alanımızı da bozabilir. Yas sürecinde duygusal, (üzüntü, özlem, hiçbir şeyden keyif alamama, geleceğe karamsar bakma, ağlama, korku, ölümü inkar etme, yalnızlık, çaresizlik)fiziksel,(tetikte olma, terleme, iştah kaybı/artışı, nefes alamama, adet düzensizliği, yutkunma zorluğu, halsizlik) bilişsel,(rahatsız edici düşünceler, rüyalar) ve davranışsal (uyku/iştah problemleri, mezara sık gitme/gidememe, kaybı hatırlatan nesnelerden veya yerlerden kaçınma) belirtiler ortaya çıkar. 

Bizler bir kayıp yaşadığımız anda şu evreleri yaşarız:

1. Şok/Uyuşma Evresi: Ölen kişinin ardından yaşanan ilk evredir. Kişi ölümün gerçekliğini anlamakta zorlanır ve donukluk, hissizlik yaşayabilir. Bu birkaç saat sürebileceği gibi birkaç hafta da sürebilir.

2. İnkar Evresi: Sevilen kişinin ölümü reddedilir. Bu evredeki birey kaybettiği kişi hala hayattaymış gibi davranır. Örneğin; alışverişe gittiğinde ölen kişiyi düşünerek alışveriş yapar, yemek masasına ölen kişi için tabak koyar veya onu telefonla arar.

3. Öfke Evresi: Kişi kaybın acısını hissetmeye ve gerçeği fark etmeye yavaş yavaş başladıktan sonra derin bir öfke duymaya başlar. İnkar evresinde reddedilen gerçek bu evrede çeşitli sorgulamalara dönüşür “neden bu başıma geldi” gibi. 

4. Pazarlık Evresi: Bu evre görece daha az şiddetli geçer. Bu evrede kişi genellikle kendisiyle veya yaratıcıyla bir pazarlığa girer.

5. Depresyon  Evresi: Bu evrede birey, ölen kişinin geri gelmeyeceğine dair acı bir çaresizlik ve üzüntü hisseder. Gerçekle yüzleşildiği için ölümü inkar etme azalmıştır. Genellikle bu evrede kişi ciddi bir isteksizlik yaşar. İşe gitmek istememe veya eve kapanma bu dönemde olur. Uykusuzluk, iştahsızlık, öz bakımın azalması, etkinliklerini sürdürememe, kimseyle görüşmek istememe gibi belirtiler ortaya çıkar.

6. Kabullenme Evresi: Yasın son aşamasıdır ve kişi yas sürecinin acı duygularını deneyimlemiş ve ölümü kabul etmiştir. Kişi gelecek günleri için plan yapmaya başlar ve eski yaşamına aşamalı bir şekilde geçmeye başlar. Bu aşamada ölen kişinin kaybının kabul edilmesi, kişinin ölene karşı hiçbir şey hissetmeyeceği anlamına gelmez bilakis ölen kişinin hatırlanmasıyla yaşanan özlem ve üzüntü normaldir. Bu hatırlayış ömür boyunca da sürecektir.

Bu evreler ve tepkiler normal bir yas sürecinin parçasıdır ve sağlıklıdır. Bu evrelerin sırasıyla olması gerekmez. Yas, yas sürecine etki eden faktörlerin çeşitliliğine göre “Normal Yas, Patolojik  Yas ve Travmatik Yas” olmak üzere üç şekilde ele alınabilir:

1.Normal Yas: Tamamlanmamış ya da akut yas olarak ifade edilir. Kaybın doğal bir sonucu olarak kayıp sonrasında kişilerde gözlenen duygusal, bilişsel, fiziksel ve davranışsal tepkilerin varlığını tanımlamaktadır (Worden, 2001).

2. Travmatik Yas: Sevilen birinin beklenmedik ve ani bir şekilde şiddet veya korkunç bir biçimde ölüm sonucunda kaybı yaşayan kişilerde oluşan tepkilerdir ve bu tepkilerin kişinin işlevselliğini bozması olarak tanımlanabilir (Parkes, 2001). Travmatik yasın yaşanması kişide bazı ruhsal rahatsızlıkların oluşmasına da zemin hazırlayabilir. Kaybın ani, hazırlıksız ve beklenmedik olması yas sürecini örseler.

3. Patolojik/Karmaşık Yas: Kaybın ardından en az altı ay geçmesine rağmen kayıp yaşayan kişinin kişisel, sosyal ve mesleki yaşam alanlarındaki işlevselliğini giderek bozulması sonucu kendini gösteren bir sorun olarak tanımlanabilir (Zhang, El-Jawahri ve Prigerson, 2006). Anormal yas, komplike yas, maskelenmiş yaş, çözümlenmemiş yas, gecikmiş yas, kronik yas gibi farklı isimlerde adlandırılabilir.

Bu yas çeşidinde kişinin yas tepkileri uzun zamandır devam etmektedir ve kayıp sonrasında oluşan acı yoğunlaşarak artmaktadır (Bonanno ve Kaltman, 2001).
Normal yas süresince genellikle bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekmeyebilir. Fakat birey, patolojik  yas belirtileri gösteriyorsa yas sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için kişinin bir uzmandan destek alması önemlidir. Yas sürecine her ne kadar bireysel farklılıklar etki etse de kişinin 6 ay sonra veya en fazla 12 ay sonra kendi yaşamına dönmesi beklenir. Eğer yas tepkileri şiddetli bir seyir gösteriyorsa ve bir yıldan daha fazla devam ediyorsa kişi kendini ihmal etmeden mutlaka psikolojik destek alması gerekir.  

Kayıplarımız olduğunda size yardımcı olabilecek bazı öneriler:

1. Beslenmenize, uykunuza ve giyiminize özen gösterin.

2. “Ağlarsam güçsüz görünürüm”, “Ağlamak zayıflıktır” gibi düşüncelerle ağlamanızı durdurmayın ve bastırmayın. Ağlamak insani bir durumdur.

3. Sizin güvendiğiniz ve yakınlık hissettiğiniz aile üyeleriyle vakit geçirmeye çalışın ve kaybınızın sizi nasıl hissettirdiğini anlatın. Konuşmaya ve kendi duygularınızı paylaşmaya çalışın.

4. Ölen kişi hakkında konuşmak sizin içinizi acıtabilir. Ailece bu konu hakkında konuşmak, ölen kişinin anılarını hatırlamak yas sürecinizi kolaylaştıracaktır.

5. “Güçlü olmalısın”, “Hayat devam ediyor, “Yakında geçecek” gibi sözlerden kaçınmak, bunun yerine yaşanan duyguları içtenlikle anlamaya ve paylaşmaya çalışmak. 

6. Kaybı yaşayan kişiyle konuşurken di’li geçmiş zaman kullanmak: “….nasıl bir insandı”

7. Dini ve kültürel öğelere göre cenaze töreninin yapılmasını önemseyin.

8. Mezar ziyaretinde bulunmaya çalışın.  

9. Yas hakkında bilgiler almak veya yas yaşamış başka bir kişiyle duygularınızı paylaşmak.

10. Herkesin yas tepkisinin farklı olabileceğini unutmayın.

11. Yazı yazmakla aranız iyiyse duygularını yazarak ifade etmeyi deneyin ve size nasıl geldiğini fark edin.

12. Alkol veya madde kullanımından uzak durun.

13. Ölüm yıldönümü, doğum günleri sizin veya diğer özel günlerin yaklaşması sizin için zorlayıcı olabilir. Böyle zamanlarda sevdiğiniz ve yanındayken güvende hissettiğiniz biriyle duygularınızı konuşun.

14. Gün içinde sorumlulukluklarınızı yapmak size zor gelebilir. Bunları aşamalı bir şekilde parçalara bölerek yapmaya çalışın ve yapabildiğiniz kadar aktivitelere katılın.

15. Sağlıklı bir yas sürecinin kaybınızı unutmak olduğunu zannetmeyin. Sağlıklı bir yas süreci kaybınızı hatırlamak ve kayıpla yaşamayı öğrenmektir. Yaşadığınız acıyla başa çıkamıyorsanız ve gündelik yaşamınızı sürdürmekte zorlanıyorsanız mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından destek almaya çalışın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.