Vezirköprü’nün sosyal, kültürel ve ekonomik olarak gelişmesi için çok efor harcadığına şahit olduğum, Ankara’da yaşayan ama hep, gönlü doğup büyüdüğü memleketinde olan, Ankara Vezirköprülüler Derneği önceki başkanı Muhittin Noyan bizleri ziyarete geldi.
Onursal Başkan Noyan ile uzun uzun Vezirköprü’yü konuştuk. Ankara’da çok sayıda kooperatif kuran, kooperatifçilik alanında büyük başarılara imza atan Noyan’ın, Vezirköprü’de kooperatifçilik alanında hiçbir adım atılmaması, içinde uhde kalmış.
80 yaşına merdiven dayamış bir Vezirköprü sevdalısının halen daha ilçesinin sorunlarını dert ediniyor olmasının kıymeti değer bir davranış olduğunu kabul etmek gerekir.
Vezirköprü geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de ilçe dışında yaşayan Vezirköprü’nün gelişmesini ve büyümesini kendisine dert edinmiş beyin güçlerinden yararlanamadığını itiraf etmek zorundayız.
Yerelde siyaset yapan kişiler, ilçe dışında yaşayan fikir üreten değerlerimizin projelerine ve önerilerine de kulaklarını tıkadılar, ellerinin tersi ile ittiler.
Kooperatifçilik alanında Ankara’da isim yapmış Ankara Vezirköprülüler Derneği onursal başkanı Noyan’ın, Vezirköprü’de Kooperatifçiliğin gelişmesi yönünde büyük çabaları oldu.
Noyan, defalarca kooperatifçilik ile ilgili ilçenin yerel gazetelerinde açıklamalar yaptı. Ülkemizde uygulanan il ve ilçeleri örnek gösterdi.
Muhtarlarla toplantılar yaptı. Ancak gerekli desteği göremeyince kooperatifleşme projesi hayata geçirilemedi.
Noyan, hala pes etmiş değil. “Vezirköprü’de Kooperatifleşme projesini hayata geçirecek, kurum, kuruluş, oda veya dernek “varım” diyor ise ben gönüllü olarak yardımcı olmaya hazırım.” diyor.
“Bugün Vezirköprü’nün üretim alanında marka bir ürünün olmaması büyük eksikliğimiz.” diyen Noyan, bir şehir marka ürünler elde edememiş ise; göç vermesinden, işsizlik yaşanmasından daha doğal hiçbir şey olamaz.
Vezirköprü son yıllarda yakaladığı büyük fırsatları değerlendiremedi. KENEVİR ile özdeşleşen memleketimizin bu durumu fırsata çeviremediği gibi maalesef onu da elimizden kaçırdık dememek mümkün mü?
Her ne kadar anlamamakta ısrarcı olanlar olsa da; kenevir fabrikasının Havza’ya kurulması aslında bize her şeyi tüm çıplaklığı ile anlatıyor.
Vezirköprü dışında yaşayan hemşerilerimizin analizinin daha objektif, daha gerçekçi olduğuna inanıyorum.
Noyan , Vezirköprü’de en büyük değişiklik olarak “kafe sayısı ile çiğköfteci sayısı artmış” diyor.
Vezirköprü’de yaşayanların fikrine itibar edilmediği malumun ilanı! Hiç olmaz ise; ilçe dışında yaşayan,memleketini sevenlerin fikir ve analizlerinden ders alınabilse…