Yeni eğitim ve öğretim yılının, tüm öğrenci ve öğretmenlerimize hayırlı uğurlu olmasını dileyerek, bu hafta ki köşe yazıma başlamak istiyorum.   Aydınlık zihinler ve parlak fikirler için, yüksek başarı için, bol bol çalışmak için ve öğrenmek için, öğrenirken de bilginin güzelliğini anlamak ve anlatmak için okullarımızın açıldığı ilk hafta ilköğretim haftası olarak kutlanır. Bu vesile ile de tüm eğitim camiamızın İlköğretim Haftası'nı da kutluyorum.   2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılında yaklaşık 20 milyon öğrenci okullarına giderek eğitime başladılar. Bizleri mutlu eden, ülke olarak çok genç bir nüfusa sahip olmamız. Bundan yola çıkaraktan Vezirköprü ilçemizin de oldukça genç nüfusa sahip olduğunu görmekteyiz. Bu da bizleri gelecek yarınlarda oldukça umutlandırıyor. Biz büyükler olarak bizlere de büyük görevler düşüyor. Bunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. Özellikle öğrenci velilerinin, anne ve baba olarak her bireyin kendi çocuğuyla yakından ilgilenerek eğitim ve öğretimine katkıda bulunması gerekmektedir   Unutmayalım ki eğitim, çocuğu sevmekle başlar. Öğrencilerimizi sevdikçe onların da başarıları artacaktır. Başarılı nesiller aydınlık yarınlar demektir. Vezirköprü ilçesi olarak nüfusumuzun çoğunluğu köylerde oldukları için, okullara gidebilmeleri adına her gün köylerden merkeze gelen bir çok öğrencimiz var. Büyük bir uğraş sonrası eğitimlerini tamamlamaları adına verdikleri bu mücadelelerinde onlara yardımcı olmak gerektiğini düşünüyorum. Bu kardeşimizin her birinin gelecekte ülkemiz adına farklı makam ve mevkiilerde yer alarak bizleri gururlandıracakları inancındayım. Yeterki onlara yol gösterelim, örnek olalım ve destek verelim.   Gençliğimizin eğitim ve öğretimlerinin yanı sıra, sosyal aktivitelerinin de olması için kurum ve kuruluşların organizasyon ile kurslarla desteklemeleri gerekir. Özellikle spor faaliyetleri içerisinde olacak olan gençlerin daha sağlıklı ve sağlam karakterli bireyler yetişmesinde etkin rol alacağını düşünüyorum. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur." misali ile bunun önemi de zaten vurgulanmıştır. Bahsettiğimiz bu kurs ve organizasyonların, ilçemizde ki Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü, Gençlik Merkezi, Halk Eğitim Müdürlüğü ve bunun gibi kuruluşların her yıl düzenlendiğini de hatırlatmakta yarar var diye düşünüyorum. Velilerin buralara giderek, çocuklarının okul dışında ki boş zamanlarını daha iyi ve sağlıklı geçirmeleri adına faydalı olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.   Çocuklarımızın eğilim ve yeteneklerine göre uygun olan yerlere katılımlarını sağlamalarını tavsiye ediyorum. O zaman nasıl da başarılı olduklarını kendileri deneyerek tecrübe ettiklerini hep birlikte göreceğiz. Sevgi ile güven duygusu aşılayarak çocuklarımızı yetiştirmeliyiz. Okulunu, öğretmenlerini, arkadaşlarını severek, saygı duyarak hayata adım atmaları ve bu doğrultuda ilerlemeleri başarının anahtarı olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.  Sevme ve sevilme gereksinimi tüm yaşam boyu sürekli doyurulmak isteyen açlık, susuzluk gibi bir duygusudur. Bebeklikteki sevgi gereksinimi hiç azalmayacak, biçim değiştirerek varlığını koruyacaktır. Ne kadar başarılı, ne kadar zengin, ne kadar makam ve mevki sahibi olursanız olun sevgiyi yitirdiğinizde kendinizi boşlukta bulmanız kaçınılmazdır. Bilinçli ya da bilinçsiz birçok eylemimizde beğenilme ve sevilme arzusu ön plandadır. Sevildiğini bilmek insan için en büyük mutluluktur.   Her şey sevgi ile başlar diyerek bu hafta ki köşe yazımı sonlandırıyorum.   Kalın sağlıcakla.