Osman KALYONCU / Spor Yazarı
Köşe Yazarı
Osman KALYONCU / Spor Yazarı
 

GENÇLİĞİMİZE NE ZAMAN SAHİP ÇIKACAĞIZ

  Geleceğimizin teminatı gençlerimize bugün sahip çıkmayacağız da ne zaman sahip çıkacağız diye merak ediyorum. Bunun için neler yapabiliriz şöyle bir gözden geçirelim.   Çocuklarımız hep bizi örnek alır, zamanla da en çok bize benzerler. Çocuklarımızdan önce biz onlara saygı göstermeliyiz ki çocuklarımız gelecekte önce kendilerine sonra da başkalarına saygı duyabilmeyi, hakkı, hukuku, adaleti öğrenebilsin.   Biz aileler çocuğumuzdaki davranış bozukluğunu asla hafife almamalıyız. Ergenlikten başlayarak çocuğumuzdaki davranış bozukluklarını iyi gözlemlemeli, ne yapıp edip onunla yakından ilgilenmeli, karşılıklı uzun uzun konuşmalıyız. Bir genci anlamak, onunla iyi bir ilişki kurabilmek her zaman zordur. Biz ailelere de işte o zoru başarmak düşer.Eğer çocuğumuzla ilişkilerde bir yerlere varamıyor, çocuktaki şiddet eğilimini durduramıyorsak, mutlaka psikiyatriden yardım almalı, kliniklere çocuğumuzu bizzat götürüp getirmeli, doktoru ve psikoloğu ile biz de ilişki kurmalı, yapılan önerileri dikkatle dinlemeli ve uygulamalıyız.   Onlara ne söylediğimiz değil, onlara kendi üzerimizden nasıl örnek olduğumuz daha önemlidir. Onlar hep bizi örnek alır, zamanla da en çok bize benzerler. Çocuklarımızdan önce biz onlara saygı göstermeliyiz ki çocuklarımız gelecekte önce kendilerine sonra da başkalarına saygı duyabilmeyi, hakkı, hukuku, adaleti öğrenebilsin.   Çocuklarımıza gösterdiğimiz ilgi her zaman çok önemlidir, onları gördüğümüzü, önemsediğimizi, bizim için çok özel olduklarını bilmeli çocuklarımız. Onlara her konuda baskı yapmak, ağır kurallar koymak, bu kurallara uyulmadığında onlara şiddet uygulamak, onları aşağılamak kadar, çocuğu her konuda özgür bırakmak da yanlıştır. Çocuğumuza hangi konularda müdahale edeceğimiz, nerede “Evet” nerede “Hayır” diyeceğimiz konusuna özen göstermeliyiz.   Aşırı ilgiyle çocuklarımızı boğmak, her konuda onlara müdahale etmek, onlara seçim hakkı tanımamak, aşırı bir düşkünlük göstermek de onları çaresiz bırakır. Eskiler buna “Azı karar, çoğu zarar” derlerdi. Çocuğa saygı göstermek, onun geleceği açısından çok önemlidir. Yediğine içtiğine, yemediğine içmediğine, giydiğine giymediğine, oturduğuna kalktığına çok müdahale etmek, onu korumak değil, çaresiz ve güçsüz bırakmak demektir. Bir gencin o ailenin bir üyesi haline gelebilmesi için ailenin ona ufak tefek de olsa bazı sorumluluklar vermeye başlaması ve çocuğu bu konuda yüreklendirmesi gerekir. O aileye, o eve misafir gibi girip çıkan, her ihtiyacı başkaları tarafından karşılanan, aileye hiçbir katkısı olmayan gençler, hem o aile hem de toplum için her zaman sorun yaratır.   Her şeyden önce bu gençler kendilerine bile bakmayı bilmediğinden evden ayrıldıkları zaman sudan çıkmış balığa dönerler. Kendilerine hiçbir konuda güvenmez, bu güvensizlik duygusunu kabul etmek de onlara çok zor geldiğinden bunun tam tersi davranışlarda bulunurlar. Abartılı el kol hareketleri, çabuk öfkelenmeler, seslerini yükseltmelerle etrafa korku salarak asıl dertlerine çare ararlar. Asıl dertleri ise güvensizlik nedeniyle içlerinde oluşan korku duygusudur. Güven duygusu sadece gençler için değil hepimiz için bütün duyguların anasıdır ve eksikliğinde hayat boyu bizi çok zorlar. Kendine güvenmek deyince bu söz önce hepimizi korkutur. Ne de olsa insanız, her konuda kendimize sonuna kadar güvenemeyiz.   Güven duygusunun en basit tarifi, kendimize yetebilmek, değişen hayat şartlarına uyum sağlayabilmek, gerektiğinde tek başına kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek, bu konularda kendimizi geliştirebilmek için çaba sarf etmektir. Bu duygu insanlara oturduğu yerde gelmez, kendimizi kendimize kanıtlamamız için çaba gerekir, fırsat gerekir.   Kalın sağlıcakla.
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2024 - Cuma
Osman KALYONCU / Spor Yazarı

GENÇLİĞİMİZE NE ZAMAN SAHİP ÇIKACAĞIZ

 

Geleceğimizin teminatı gençlerimize bugün sahip çıkmayacağız da ne zaman sahip çıkacağız diye merak ediyorum. Bunun için neler yapabiliriz şöyle bir gözden geçirelim.

 

Çocuklarımız hep bizi örnek alır, zamanla da en çok bize benzerler. Çocuklarımızdan önce biz onlara saygı göstermeliyiz ki çocuklarımız gelecekte önce kendilerine sonra da başkalarına saygı duyabilmeyi, hakkı, hukuku, adaleti öğrenebilsin.

 

Biz aileler çocuğumuzdaki davranış bozukluğunu asla hafife almamalıyız. Ergenlikten başlayarak çocuğumuzdaki davranış bozukluklarını iyi gözlemlemeli, ne yapıp edip onunla yakından ilgilenmeli, karşılıklı uzun uzun konuşmalıyız. Bir genci anlamak, onunla iyi bir ilişki kurabilmek her zaman zordur. Biz ailelere de işte o zoru başarmak düşer.Eğer çocuğumuzla ilişkilerde bir yerlere varamıyor, çocuktaki şiddet eğilimini durduramıyorsak, mutlaka psikiyatriden yardım almalı, kliniklere çocuğumuzu bizzat götürüp getirmeli, doktoru ve psikoloğu ile biz de ilişki kurmalı, yapılan önerileri dikkatle dinlemeli ve uygulamalıyız.

 

Onlara ne söylediğimiz değil, onlara kendi üzerimizden nasıl örnek olduğumuz daha önemlidir. Onlar hep bizi örnek alır, zamanla da en çok bize benzerler. Çocuklarımızdan önce biz onlara saygı göstermeliyiz ki çocuklarımız gelecekte önce kendilerine sonra da başkalarına saygı duyabilmeyi, hakkı, hukuku, adaleti öğrenebilsin.

 

Çocuklarımıza gösterdiğimiz ilgi her zaman çok önemlidir, onları gördüğümüzü, önemsediğimizi, bizim için çok özel olduklarını bilmeli çocuklarımız. Onlara her konuda baskı yapmak, ağır kurallar koymak, bu kurallara uyulmadığında onlara şiddet uygulamak, onları aşağılamak kadar, çocuğu her konuda özgür bırakmak da yanlıştır. Çocuğumuza hangi konularda müdahale edeceğimiz, nerede “Evet” nerede “Hayır” diyeceğimiz konusuna özen göstermeliyiz.

 

Aşırı ilgiyle çocuklarımızı boğmak, her konuda onlara müdahale etmek, onlara seçim hakkı tanımamak, aşırı bir düşkünlük göstermek de onları çaresiz bırakır. Eskiler buna “Azı karar, çoğu zarar” derlerdi. Çocuğa saygı göstermek, onun geleceği açısından çok önemlidir. Yediğine içtiğine, yemediğine içmediğine, giydiğine giymediğine, oturduğuna kalktığına çok müdahale etmek, onu korumak değil, çaresiz ve güçsüz bırakmak demektir.

Bir gencin o ailenin bir üyesi haline gelebilmesi için ailenin ona ufak tefek de olsa bazı sorumluluklar vermeye başlaması ve çocuğu bu konuda yüreklendirmesi gerekir. O aileye, o eve misafir gibi girip çıkan, her ihtiyacı başkaları tarafından karşılanan, aileye hiçbir katkısı olmayan gençler, hem o aile hem de toplum için her zaman sorun yaratır.

 

Her şeyden önce bu gençler kendilerine bile bakmayı bilmediğinden evden ayrıldıkları zaman sudan çıkmış balığa dönerler. Kendilerine hiçbir konuda güvenmez, bu güvensizlik duygusunu kabul etmek de onlara çok zor geldiğinden bunun tam tersi davranışlarda bulunurlar. Abartılı el kol hareketleri, çabuk öfkelenmeler, seslerini yükseltmelerle etrafa korku salarak asıl dertlerine çare ararlar. Asıl dertleri ise güvensizlik nedeniyle içlerinde oluşan korku duygusudur.

Güven duygusu sadece gençler için değil hepimiz için bütün duyguların anasıdır ve eksikliğinde hayat boyu bizi çok zorlar. Kendine güvenmek deyince bu söz önce hepimizi korkutur. Ne de olsa insanız, her konuda kendimize sonuna kadar güvenemeyiz.

 

Güven duygusunun en basit tarifi, kendimize yetebilmek, değişen hayat şartlarına uyum sağlayabilmek, gerektiğinde tek başına kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek, bu konularda kendimizi geliştirebilmek için çaba sarf etmektir. Bu duygu insanlara oturduğu yerde gelmez, kendimizi kendimize kanıtlamamız için çaba gerekir, fırsat gerekir.

 

Kalın sağlıcakla.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
deli dumrul
(27.07.2024 11:27 - #1694)
Genclerimiz icin yapilacaklar ilki yaz donemi acilan kurslara katilim oranini arttirmak malum cevre yolu uzerinde bununan kompleks cocuklari tek basina gondermek icin tehlikeli bu sehir merkezindeki cocuklarimiz icin digeride 138 koyu olan ilcemizin uzakta kalan cocuklarimiza ulasimda kolayliklar saglayip katilimi artirmak sporla ve buna benzer aktivitelerde bulunan cocuklarimiz kotu ortam ve aliskanliklardanda uzaklasmis olacaktir gencler gelecegimiz bunun icinde sehir icinde etkinlikler ve kurslar icin servis koyulmasi elzemdir baska turde devletin sagladigi imkanlari sadece imkani olanlar alacaktir
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mert Adam
(31.07.2024 12:09 - #1724)
Evet köşe yazarımıza teşekkür ederim katkılarından dolayı.Naçizane bir pedagog nazarıyla bakacak olursak, gençlik yaşlanırken toplum sıkıntı çekmekte ve geri kalmaktadır. Bir çocugun eğitimi ve gelişimi çok değerli sözkonusu toplum için. Bir adam ve ebeveyn önce canlı örnek olarak yaşayacak çocuğa numune-i misal olacaktır. Çocuğa söyle yap, bunu yapma, yalan söyleme gibi ifadeler çok yanlıştır, "...kendini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez." projektörü bize sözden ve nasihatten itibarlı ve tesirli olan şey kendin düzgün ve örnek olman olacaktır. Yanlış şey örnek olamaz dolayısıyla doğru hareket doğru insana hayat olur. Güven de çok değerlı bir tanım ve yaklaşım olmuş. Güven biraz daha yaşamla tutarlılık olmak ise öz güven de kendimize yetebilmek, değişen şartlara uyum ve her koşulda dimdik ayakta olabilmektir. Her şartta ne olursa olsun mücade le edebilme azmini kaybetmemektit.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.