Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından “İlçe Toplu Ulaşım Transfer Merkezi Projesi” kısa bir süre önce hizmete açıldı. Hayırlı uğurlu olsun...
Merkez ile birlikte artık vatandaşlar tek bir araçla ilçeden şehir merkezine, şehir merkezinden de ilçelere ulaşabiliyor. İyi bir gelişme. Lâkin sorunlar da az değil.
Transfer Merkezine gelip, Vezirköprü’ye gitmek için bekleyen bir vatandaşımızın bana aktardıkları, “Hava soğuk, bir yandan da yağmur yağıyor, sundurmaların kısa olması nedeni ile akan sular da işin cabası! Bizler yaşlı insanlarız, soğuklara karşı direncimiz yok. Yolcuların beklemesi için insan şuraya bir kulübe yapamaz mı! Her şeyi yazıyorsun da bunları neden yazmıyorsun!” şeklinde sitemde bulundu. Haklı...
Bunun üzerine bahsedilen sorunları yerinde görmek üzere Transfer Merkezine gittim. Gerçekten de dediği gibi: ne yolcular ne de simsarlar için düzenlenmiş bir bekleme alanı yok!
Görüştüğüm Bafralı, Çarşambalı, Vezirköprülü minibüs şoförleri yolculardan daha dertli. “Burada minibüslerin beklemesi yasak, yolcuyu indirdikten sonra, çok kısa bir süre içerisinde bizim için ayrılan yere (eski hayvanat bahçesinin olduğu yer) gidip, sıramız gelinceye kadar (iki saat falan) orada bekliyoruz. Sıramız geldiği haberi verilince yaklaşık on, on beş dakika içerisinde buraya geliyoruz. Bu arada yolcular açık alanda, soğukta, bizleri beklemek zorunda kalıyor, bu durum da yolcularda haklı olarak rahatsızlık yaratıyor. Ama sorun bizden kaynaklanmıyor. Büyükşehir Belediye yetkilileri, bizleri buraya taşırken şu karşı tarafta (Kurtuluş Parkı sonu) bizler için otopark ayrıldığını söylemişlerdi. Fakat sonradan işler değişti. Bizim için ayrılan yerlere yabancı plakalı tırlar çekildi. Bize de gösterilen yere gitmek kaldı.” diyorlar...
Tırların çekildiği alanı görmek için gittiğimde gerçekten de yeni, yabancı plakalı tırlar sırayla duruyordu. Oturanlardan birine bu araçların kime ait olduğunu sorduğumda, nedense hiç de şaşırmadığım bir cevap aldım: iddialara göre bu yerin minibüslere tahsisinden vazgeçilerek, Samsun Milletvekillerinden birisine tahsis edildiği yönündeydi!..
Buraya kadar gelip de minibüslere ayrılan park alanını görmemek olmazdı. Bindim tramvaya doğru park alanına. Bir sürü minibüs yan yana bekliyor. Beni gören Vezirköprülü şöferlerden birisi “Hayırdır abi ne arıyorsun burada?” diye sorduğunda, ziyarete geldiğimi söyleyip, çay içip, konuşabileceğimiz bir yer yok mu? dediğimde, güldüler. “Abi çay içecek ya da oturabilecek bir yerimiz yok, herkes kendi aracının içinde sırasının gelmesini bekliyor, ama asıl sorun başka, bizlerin kullanabileceği bir tuvalet bile yok!..”
Gerçekten çok şaşırmıştım. Tuvalet ihtiyaçlarını nasıl giderdiklerini sorduğumda bana ağaçların altını gösterdiler. O taraftaki ağaçların diğerlerine göre neden daha fazla geliştikleri kolayca anlaşılıyordu... Peki, daha büyük işlerde ne yapıyorsunuz, “her halde ağaç diplerine gitmiyorsunuzdur” dediğimde bu sefer de bana denizi gösterdiler!..
Buradan büyükşehir yetkililerine sesleniyorum. Bu kadar güzel bir projenin ayrıntılarla lekelenmesine, insanımızın da mağdur edilmesine daha fazla izin vermeyiniz...