Geçen hafta İstanbul Kağıthane İlçesi’nde   Samsun Dernekler Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu  “Samsun Tanıtım Günleri” etkinliğine abim Kemalettin Ağca ile birlikte katıldık.   Samsun Dernekler Federasyonu  Başkanı Yıldıray Baş’ın  davetlisi olarak katıldığımız Samsun Günleri etkinliğinde çok sayıda hemşerilerimizle görüşme imkanı bulduk. Vezirköprü Dernekler Federasyonu’nun hizmet heyecanı olan, maddi ve manevi taşın altına elini koyan,  genç ve  çiçeği burnunda   başkanı Yahya Öztürk  ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte  katıldığımız etkinliğin onursal konukları; önceki dönem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki dönem Ticaret ve Sanayi Bakanı Mehmet Muş idi. Samsun Tanıtım Günleri’nin zamanlaması ve hava muhalefeti ne kadar olumsuzluklara neden olsa da ; Samsunluların  parçalı  ve dağınık fotoğrafı  Samsun’a ve ilçelerine ne kadar zarar verdiğini anlatıyor.   İstanbul'da en çok nüfusa sahip olan sekizinci şehir, 415 bin 022 kişi ile Samsun’un İstanbul’da ne bir milletvekili var,  ne de bir belediye başkanı. Yaklaşık yarım milyon nüfusa sahip Samsun’un İstanbul siyasetinde neden etkin olmadığı sorusu  bir gazeteci  refleksi  ile aklıma geldi. Sorunun cevabını Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu (SAMKON) Samsun Dernekler Federasyonu (SADEF) ve Samsun’un ilçelerinin  Dernek Federasyon larının başkanlarının  vermesinin daha uygun olacağını düşünüyorum. Samsunlular olarak oluşturulan EN BÜYÜK  Sivil Toplum Kuruluşunda dahi Samsun ortak paydasında buluşamayanların ne milletvekili olur, ne de belediye başkanları. İstanbul’da  yaşayan, en çok 8. Nüfus yoğunluğuna sahip Samsunlular Belediye meclis üyeleriyle yetinmek  zorunda kalır.   İstanbul’da   yaşayan Samsunlu  hemşerilerimizin  NİTELİK ve NİCELİK durumu İstanbul’da her alandaki varlığımızla doğru orantılı olduğu bir gerçek. Samsunlular EGO hastalığından kurtulamadığı sürece; az olsun ama benim olsun ! Yaklaşımı dağınık ve  parçalı oluşları devam ettiği sürece, yöneten değil;  yönetilen olmaya devam edecektir. Her Samsunlunun   yakındığı  konu : “ Samsunlular , Samsun’un ekonomisine, siyase tine ve bürokrasisine  hakim  değil !” Doğduğu il de  hakimiyet kuramayan Samsunlular,  İstanbul’da nasıl olacak da milletvekili, belediye başkanı ve  yönetici kadrolarında olacaklar ? . Samsunluların ortak paydası , kurtuluş meşalesinin yakıldığı, milli mücadelenin başladığı,  Atatürk şehri  Samsun olmadığı sürece   İstanbul’da nitelik açısından etkisi  olmayan , yarım milyon   Samsun nüfusundan öte gitmeyecektir.