Spora siyaset mi karışıyor? Yoksa ne diye düşünürken aslında sporun siyasileştirilmesi ilk defa dile getirilen bir söylem değil.
Bunu zaman zaman duyuyor ve yaşıyoruz. Bu ifade çeşitli zamanlarda birçok siyasetçi tarafından defalarca da dile getirildi. Siyasetçiler bu söylemde bulunurken her ne kadar itiraf etmeseler de, aslında futbolun taraftarlar üzerinde yarattığı afyon etkisi sayesinde sporun halkın tüm sorunlarını unutturan bir yönü olduğunu üstü kapalı şekilde dile getiriyorlar.
Oysa gezegenimizin adı gibi, halkın dünya kadar derdi var. Dünya nüfusu hızla artıyor ve gezegenimizin doğal kaynakları günbegün tükeniyor. Varsıllar ve yoksullar arasındaki uçurum büyüyor ama adeta “Sen bunlara kafanı yorma, futbolu izle ve kendinden geçerek dertleri unut.” deniyor.
Öyle ki artık futbol milyonlarca taraftarın izlediği küresel bir etkinlik haline gelmiş durumda. Dolayısıyla, binlerce hayranı tarafından sosyal medya hesaplarından takip edilen sporcuların, görsel ve yazılı basında halkın sıkıntılarını dile getirecek bir söylemde bulunmaları halinde politikacıların büyük bir sıkıntıya girecekleri kesin gibi gözüküyor. Üstelik forma aşkının verdiği aidiyet duygusuyla hareket eden yüz binleri karşısına almak her babayiğidin harcı da değil sanırım. Bu yüzden siyasetçiler ile onların çevresine kümelenenlerin “Spora siyaseti karıştırmayın.” demeleri kadar doğal bir şey olmasa gerek.
Spora siyaset karıştırmayın söylemleri dini ve ulusu ne olursa olsun her siyasi çevre tarafından sıkça dile getiriliyor ve Allah için de karşılığını buluyor. Geçmişi yokluk içinde geçen futbolcular şan, şöhret ve paraya kavuştuğunda geçmişlerinde yaşadıkları sıkıntıyı unutup gününü gün ederken, taraftarlar futbolun uyuşturucu etkisiyle büyülenmiş vaziyette rahatlayıp evlerine dönüyor ama kabarık faturalar, gelir adaletsizliği ve açlık yollarını gözlüyor.
Son zamanlarda tribünlerdeki bazı eylemler, istifa söylemleri ve taşkınlıklar aslında kimin kime karıştığını ya da karışamadığını anlatır gibi. Özellikle futbol sahalarındaki bu görüntüler hiç de hoş değil. Hani herkes “Sporda siyaset olmaz” diyordu ya. Ne oldu şimdi? Kim haklı bu durumda söyleyebilir misiniz?
Bir yandan bütün bunlar yaşanırken diğer yandan da madalyonun öbür yüzüne bakmak gerekir diye düşünüyorum. Yani biraz daha farklı bir açıdan bakmak. Şimdi tüm dünyada olduğu gibi ülke olarak özellikle futbolu seviyoruz öyle değil mi? Devlet olarak birçok yatırımlar yaparak paralar harcıyoruz. Tabi ki bunlar olması gerekenler.
Gelelim sporu seven biz taraftar gruplarına. Renklerine gönül verdiğimiz takımların karşılaşmalarına takımımızı desteklemeye gidiyoruz. Tabi ki bunun ekonomik olarak bir karşılığı var elbette. Ama ekonomideki bu sıkıntılı süreç, hayat pahalılığı ve enflasyonun etkileri çok şeyleri etkilediğini de hep beraber görüyoruz. İşte tam bu noktada siyasetin ekonomideki etkisi ile spora olan yansıması sonucunda çok sevdiğimiz futbol maçına da yeri geldiğinde sırf ekonomik gerekçelerimizden dolayı gidemiyoruz.
Ben sadece bu konuyu sesli düşünüp sizlerle paylaşmak istedim. Şimdi yazımın başlığında da yazdığım gibi Spora siyaset mi karışıyor? Yoksa ne? Sorusunun cevabını siz değerli okuyucularımızın yorumuna bırakıyorum.
Kalın sağlıcakla.