Spor, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için gerekli bir uğraştır ve tüm insanlar için önemlidir. Spor'da ülke olarak elde ettiğimiz başarılarla, engelleri nasıl aştığımızı ve spor yapmanın engeli olmadığını tüm dünyaya gösterdik.
Tüm insanlar için sporun ne kadar çok önemli olduğunu herkes biliyordur. Ancak engelli bireyler için daha farklı bir önemi vardır. Çünkü spor, zaten yaşamlarında bir çok engelle karşılaşan ve bu engellerin yarattığı stresle birlikte yaşayan engelli bireylere, yeni bir pencere açabilmektedir. Çocuklar değerli oldukları ya da olmadıkları fikrini doğdukları andan itibaren diğer insanların kendilerine yönelik davranışlarından, kendileri hakkındaki düşüncelerinden öğrenmektedirler. Bir çok eğitimci, psikolog ve terapist fiziksel yeteneklerdeki beceri ve başarının olumlu benlik kavramının gelişmesine katkıda bulunduğunu kabul etmektedir. Spor, engelli bireylerin sağlam ve engelli bireylerle bir araya gelmelerine olanak sağlayarak özel eğitimde ulaşılması hedeflenen “entegrasyon” için son derece önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Böyle bir ortamda, engelli birey, diğer engelli kişilerin sorunlarını gözleyerek kendine karşı olumlu tutum geliştirmekte, yaratıcılığı uyarılmakta, yalnızlık duyguları en aza inmekte, çevresi genişlemekte ve daha anlamlı bir yaşam sürme şansı yakalamaktadır. Engel türü ve derecesi ne olursa olsun hareket etme, egzersiz yapma, sportif aktivitelere katılma bireye haz vermekte, hareket etmekten duyulan haz da bireyin yaşam motivasyonun arttırmaktadır.1989 yılında kurulan IPC (Uluslararası Paraolimpik Komitesi) engelliler sporları tarihinde bir dönüm noktasıdır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından 1992 yılından itibaren engelliler ile ilgili organizasyonların tek yetkili üst düzey kuruluşu olarak tanınmaktadır. Diğer uluslararası federasyonlar da IPC ye bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Bu organizasyonlarda son zamanlardaki aldığımız başarılı gelişmelerde bizleri çok mutlu etmektedir. Ülkemizden engelli yüzücü Sümeyye Boyacı’nın Barbie markası tarafından bebeği yapılması ve piyasaya sürülecek olması ve ampute milli takımımızın kazandığı başarıların toplum tarafından benimsenmesi, bizlere bu düzenlenen müsabakaların meyvelerinin olgunlaştığını göstermektedir. Artık birçok spor alanında başarılar gelmeye devam ediyor. Zihinsel engelli bireylere yönelik; INAS FMH (Uluslararası Zihinsel Engelliler Federasyonu) ve özel olimpiyatlar (Uluslararası Zihinsel Engelliler Olimpiyat Organizasyonu) olmak üzere iki spor organizasyonu bulunmaktadır.Özel Olimpiyatların misyonu, zihinsel engelli sekiz yaş ve üstü tüm çocuk ve yetişkinler için belirli dönemlerde, çeşitli olimpik sporlarda spor eğitimi ve yarışma olanağı vererek fiziksel kondisyonlarını sürekli geliştirmelerini, özgüven kazanmalarını hedeflenmektedir.Sağlık için olumlu katkılarının yanı sıra, birey spor yaparak yalnızlığını diğer insanlarla paylaşabilmekte, arkadaşlık kurabilmekte, dayanışmayı öğrenebilmekte, yeteneklerini tanıyarak gelişme olanağı yakalayabilmekte kendisine, bedenine ve diğer insanlara karşı olumlu duygular geliştirebilmektedir.
Görüşüyoruz ki artık ülkemizde ve tüm dünya da spor yapmaya engel olmadığını ve hatta engelli kişilerin sağlıklı bireyler olarak toplumda yer aldıklarını görmekteyiz. Bu hafta ki köşe yazıma son verirken, tüm engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutlarım.
Kalın sağlıcakla.