Peygamber (s.a.v.) zina ile ilgili şöyle buyurmuştur: Allah, hanımına dübüründen temas edene rahmet nazariyle bakmayacaktır. Hanımı ile arkasından münasebette bulunan kimse melundur.    Ey mümin kardeşim! Zinanın yaygınlaştığı, her şeyin insanı fuhşa çağırdığı bu devirde günahtan uzak durmanın mükafatının çok olduğunu unutma! Açıklık, saçıklıkla, müstehcen yayınlarla İslam gencini zinaya, fuhuşa sürükleyenlere karşı tedbirli ol! Özellikle yabancı bayanlarla yalnız kalmaktan sakın. Bu yalnız kalmalar yüzünden nice iffetli kişi iffetinden olmuş bu çirkin günaha istemeyerek de olsa girmiştir. Böylesi çirkin bir günaha girmenin günahı çoktur. Günümüzde bu günaha düşmek çok kolay hale gelmiş. Yüzlerce sebep bu günaha doğru sürüklüyor.   İşte böyle bir ortamda bulunup da sırf Allah rızası için, Allah’tan korktuğu için bu günaha bulaşmayanların kalplerinde Cenab-ı Hak Allah imanın tadını tattırır. Dünya ve ahirette onlara pek çok ikramlarda bulunur. Geçmiş zamanlarda bu günahlardan kaçınanlara verilmiş olan mükafatlar hadisi şeriflerde açıkça zikredilmiştir. Ve gerçek müminler zina gibi günahlara düşmemek için ortam ve sebeplerden son derece kaçınmışlardır. Çünkü böylesi çirkin günahlardan kaçmak müminlerin vasfıdır. Yüce Rabbimiz Kur’an’ı Kerim’de: “Onlar ki, Allah’la beraber başka bir ilaha ibadet etmezler. Allah’ın haram kıldığı nefsi, haksız yere öldürmezler, zina da yapmazlar. Her kim de bunları yaparsa cezasını bulur.”   Demek ki böylesi günahlara müminler yaklaşmamalıdır. Azabının çok çetin olduğu bilinmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zinakarların azabının kendisine gösterildiğini şöyle haber vermiştir: “Fırın gibi yerde bir sürü çıplak erkek ve kadınlar, onlara altlarından alev geçtikçe, yürekleri parçalayan feryatlar ve çığlıklar koparıyorlardı.”    Allah’ın çetin azabına uğramak istemiyorsak bu günahlardan uzak duralım. Zina günahı ile uğraşanlar iflah olmazlar. Dünyada huzur yüzü görmezler. Onların kadınları da kendilerine ihanet edebilir. Bir Hadis-i Şerifte “Başkalarının kadınlarını baştan çıkarmayınız ki, kendi kadınlarınız da iffetli olsun” buyurmuştur. ‘Dövme yabancının kapısını parmakla, yabancı döver kapını tokmakla.’ Öyleyse bizlerin başlarına büyük felaketler gelmeden başkalarının ırzından, namusundan, malından, canından, elimizi çekelim. Allah’a hakkıyla kul olmaya çalışalım.    Günahlarla, zinayla baş başa kaldığımız zaman Yusuf (a.s.) gibi Allah’tan korkmalıyız. Mısır azizinin hanımı Yusuf (a.s.)ın güzelliğine dayanamayıp günaha çağırdığı zaman Yusuf (a.s.): “Allah’a sığınırım” dedi. Azizin hanımı: “Öyleyse hapse zindana git” dedi o da “öyleyse hapis benim için sevimlidir” dedi. Yetişen İslam gençliğinin Yusuf (a.s.)’dan alması gereken çok dersler vardır. O, yıllarca zindan da kaldı, bir tek zina günahına düşmemek için… Allah’ın emrini çiğnememek için…    Ya günümüzde yaptığı zina günahıyla övünen, bu uğurda servetlerini harcayanlara, günahı parayla alanlara ne demeli… Şunu unutmayalım bütün yaptığımız iyi ve kötü ameller yazılmaktadır. Ve yüce Allah yaptıklarımızı görmektedir. Ve yaptıklarımızdan hesaba çekileceğiz hiç kimsenin yaptığı yanına kalmayacaktır. Yapılan zevklerin ve günahların arkasında ateşte yanmak olduktan sonra, cennet gibi yerleri, huriler gibi güzelleri elden kaçırdıktan sonra acaba ne kıymeti var! Zina etmeyi bir yana bırakın, cennet hurilerinin elden kaçmasının sebeplerindendir.   Zatın birisi rüyasında huri görür. O huri ona: “Ey salih kul! Allah-u Teala beni senin yapmış olduğun salih amellere karşı yarattı. Sakın ola ki sen haram yolla dünya kadınlarına bakmayasın! Yoksa beni elinden kaçırırsın.” Hurinin güzelliği karşısında hayretler içerisinde bulunan o zat “Allah’a yemin olsun ki sana kavuşuncaya kadar bir daha harama bakmayacağım.”    Cenabı Hak zinadan kaçanlardan eylesin.