Hanife AYGÜN Klinik Psikolog
Köşe Yazarı
Hanife AYGÜN Klinik Psikolog
 

EKONOMİ PSİKOLOJİMİZİ NASIL ETKİLİYOR?

  Dünyada son yıllarda yaşanan olumsuz olaylar insanların yaşadıkları toplumlardaki alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. Pandemiyle başlayan süreç ve dünyada yaşanan ekonomik kriz insanların depresif bir tutum yaşamasına neden olmaktadır.Ülkemizde ise son dönemlerde döviz kurlarındaki dalgalanma, enflasyon, araç ve ev fiyatlarındaki artış, artan vergi yükü ve zamlar bazı insanlarda; öfke, kaygı ve ümitsizliğe yol açtığı görülmektedir. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde normalde tüketimin azalması beklenirken bunun tam tersi bir durum yaşıyoruz. Yüksek enflasyon ortamında insanlar ‘Bu fiyata bir daha bulamam’ düşüncesiyle sürekli olarak borçlanarak da olsa bir şeyler satın alma davranışı gösteriyor. Bu da kendini gerçekleştiren kehanet misali enflasyonun artışına katkı sağlıyor. İnsanlar ekonomik durum daha da kötüleşebilir korkusuyla bunu yapıyor. Kontrolü kaybetmiş bir davranış örüntüsü içinde sürekli alışveriş yapan bireyler, harcamalarını hesapsız bir şekilde sürdürmektedirler.Bu fark edilmemiş tüketim çılgınlığı kontrol edilebilir bir seviyeye getirilmelidir. Dünyanın her yerinde kriz belirli kesimlerce fırsat olarak da değerlendirilir. Bu fırsat düşüncesi bir süre sonra bireyin doyumsuzluk güdüsüyle hareket etmesine ve daha çok fırsat kollamasına sebep olmaktadır. Artan fiyatlar herkes için aynı koşullarda değildir. Daha önce hayalini kurduğunuz evin ya da arabanın artık hayal edemeyecek pahalılık da olması da bireylerin depresif belirtiler göstermesine sebep olmaktadır. Huzursuzluk bireyden başlayıp aile yapısına daha sonra da sosyal çevresine hızla yayılıp toplumsal bir sorun olmaya doğru gitmektedir. Sosyoekonomik durumların insan psikoloji üzerindeki etkileri oldukça önemli bir konudur. Bireyden topluma öfke problemleri yaşamak da tahammül seviyelerinin düşmesi de sosyoekonomik durumlarla doğrudan bağlantılıdır. Toplum özellikle yetkili kişilerin, toplumu güvende hissettirecek, güvenilir açıklamalarına ve icraatlarına ihtiyaç duymaktadır. Devlet desteği önemli bir konudur. Bireyin ekonomik anlamda yalnız olmadığını hissetmesi gerekmektedir. Bireyin yapması gereken, günlük harcama limitlerini dikkatle sürdürmesi, ihtiyaç duyduğu ürünlere yönelmesi, komple teorilerinden uzak kalması ve doğru kaynaklardan bilgi almasıdır. Kaygı duyduğunuz tüm sorunları belirleyip, bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilir? ya da alternatifler neler olabilir? diye düşünülmelidir. Öfke problemi için mutlaka uyku düzenine ve egzersiz yöntemlerine başvurması gerekmektedir. Huzur arayışı bir yerlerde harcama yaparak değil alternatif yerlerde harcama yapmadığınızda da sizi bulacaktır. Yürüyüş yapın, doğayı inceleyin. Kaliteli vakit geçirmek için dünyanın geri kalanı sizlerledir. Her zaman harcama yapmanıza gerek yoktur. Alternatifler arttıkça bu dönemin de geçici bir dönem olduğunu bilmekte fayda vardır.
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2023 - Cuma
Hanife AYGÜN Klinik Psikolog

EKONOMİ PSİKOLOJİMİZİ NASIL ETKİLİYOR?

 

Dünyada son yıllarda yaşanan olumsuz olaylar insanların yaşadıkları toplumlardaki alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. Pandemiyle başlayan süreç ve dünyada yaşanan ekonomik kriz insanların depresif bir tutum yaşamasına neden olmaktadır.Ülkemizde ise son dönemlerde döviz kurlarındaki dalgalanma, enflasyon, araç ve ev fiyatlarındaki artış, artan vergi yükü ve zamlar bazı insanlarda; öfke, kaygı ve ümitsizliğe yol açtığı görülmektedir.
Ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde normalde tüketimin azalması beklenirken bunun tam tersi bir durum yaşıyoruz. Yüksek enflasyon ortamında insanlar ‘Bu fiyata bir daha bulamam’ düşüncesiyle sürekli olarak borçlanarak da olsa bir şeyler satın alma davranışı gösteriyor. Bu da kendini gerçekleştiren kehanet misali enflasyonun artışına katkı sağlıyor. İnsanlar ekonomik durum daha da kötüleşebilir korkusuyla bunu yapıyor.
Kontrolü kaybetmiş bir davranış örüntüsü içinde sürekli alışveriş yapan bireyler, harcamalarını hesapsız bir şekilde sürdürmektedirler.Bu fark edilmemiş tüketim çılgınlığı kontrol edilebilir bir seviyeye getirilmelidir. Dünyanın her yerinde kriz belirli kesimlerce fırsat olarak da değerlendirilir. Bu fırsat düşüncesi bir süre sonra bireyin doyumsuzluk güdüsüyle hareket etmesine ve daha çok fırsat kollamasına sebep olmaktadır. Artan fiyatlar herkes için aynı koşullarda değildir. Daha önce hayalini kurduğunuz evin ya da arabanın artık hayal edemeyecek pahalılık da olması da bireylerin depresif belirtiler göstermesine sebep olmaktadır. Huzursuzluk bireyden başlayıp aile yapısına daha sonra da sosyal çevresine hızla yayılıp toplumsal bir sorun olmaya doğru gitmektedir. Sosyoekonomik durumların insan psikoloji üzerindeki etkileri oldukça önemli bir konudur.
Bireyden topluma öfke problemleri yaşamak da tahammül seviyelerinin düşmesi de sosyoekonomik durumlarla doğrudan bağlantılıdır. Toplum özellikle yetkili kişilerin, toplumu güvende hissettirecek, güvenilir açıklamalarına ve icraatlarına ihtiyaç duymaktadır. Devlet desteği önemli bir konudur. Bireyin ekonomik anlamda yalnız olmadığını hissetmesi gerekmektedir. Bireyin yapması gereken, günlük harcama limitlerini dikkatle sürdürmesi, ihtiyaç duyduğu ürünlere yönelmesi, komple teorilerinden uzak kalması ve doğru kaynaklardan bilgi almasıdır. Kaygı duyduğunuz tüm sorunları belirleyip, bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilir? ya da alternatifler neler olabilir? diye düşünülmelidir. Öfke problemi için mutlaka uyku düzenine ve egzersiz yöntemlerine başvurması gerekmektedir. Huzur arayışı bir yerlerde harcama yaparak değil alternatif yerlerde harcama yapmadığınızda da sizi bulacaktır. Yürüyüş yapın, doğayı inceleyin. Kaliteli vakit geçirmek için dünyanın geri kalanı sizlerledir. Her zaman harcama yapmanıza gerek yoktur. Alternatifler arttıkça bu dönemin de geçici bir dönem olduğunu bilmekte fayda vardır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.