İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ

YEREL 18.12.2023 - 16:56, Güncelleme: 26.12.2023 - 01:14 3003+ kez okundu.
 

İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ

Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü. Bu ikonik cümle ile başlar dünyanın en çok satan kitabı İki Şehrin Hikâyesi.
İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü. Bu ikonik cümle ile başlar dünyanın en çok satan kitabı İki Şehrin Hikâyesi. Charles Dickens’in ”En iyi hikâyem“ diye bahsettiği kitap Paris ve Londra şehirlerinden bahsetsede biz yazımıza hikâyesi olan başka bir mücadeleyi konu edineceğiz. SAMSUNSPOR TRABZONSPOR hikâyesini… Sadece spor değil hemen her alanda bir yarışma ve rekabet halindedir Samsun ve Trabzon şehirleri. Bu rekabetin en yoğun yaşandığı alan kuşkusuz futbol takımları arasında olandır. Çünkü hayranlarının karşı karşıya geldiği, şehirlerini ve takımlarını destekledikleri, karşı tarafa olan hınçlarını haykırdıkları yegâne alandır futbol. REKABETİN BAŞLANGICI Samsunspor ve Trabzonspor arasında ki çekişmenin tarihi çok uzun yıllar öncesine dayanır. Öyle ki, rekabetin başlangıcı süper lige Karadeniz’den ilk hangi takımın yükseleceği konusunda yaşanmıştır. Bugün adı süper lig olan 1. lige Karadeniz’den yükselen ilk takım Samsunspor’dur. O günkü adıyla 1. lige çıkan kadrodan Samsunspor futbolcusu Coşkun Sapmaz bir röportajında; “Lige çıkacaktık. Pes etmek yoktu. Asıl burada Trabzon’la, Giresun taş koymaya çalıştı. Önce 1. Lige biz çıkacağız dediler. Bize köstek oldular yani. Yılmaz Ulusoy’da (başkan) “Hodri meydan!” dedi. Siz mi çıkacaksınız biz mi? Ve sonuçta biz çıktık.” diyerek aslında bu rekabetin başlangıcına dair ipucunu veriyordu. Tarih süper lige ilk yükseldiğimiz 1968-69 sezonuna kadar uzanıyor görüldüğü gibi. HASBİ MENTEŞEOĞLU DÖNEMİ Samsunspor’un Hasbi Menteşoğlu başkanlığında 1. Ligde şampiyonluğa oynadığı ve şampiyonluğa en çok yaklaştığı 85-88 arası sezonlarında ligi iki defa üçüncü, bir defa da dördüncü olarak bitirdiğini biliyoruz. Bu dönemlerin tamamında Samsunspor ligi Trabzonspor’un önünde tamamlamıştır. Bu dönemde Hasbi Ağa’nın takıma yönelik “Beyler sizden şampiyonluk istemiyorum. Trabzonspor ligi kaçıncı sırada bitirirse siz de onun üstünde bitirin. Diyelim onlar düştü. Biz de düşeceksek bile üstlerinde düşelim.” sözlerinin o dönemde hangi tesirle söylendiği biz taraftarlar için muamma olsa da bu iki takım arasındaki rekabetin mazisine ışık tutması bakımından önemlidir.  Yine bu dönemde 20 Ocak 1989 kışında Samsunspor tarihinin en acı olayı olan kazada Samsunspor otobüsüne çarpan kamyonun plakasının 61 oluşu, bu rekabetin bir de kader planının olduğunu bana hep düşündürmüştür. 90’LI YILLAR VE YARIDA KALAN MAÇ Samsunspor, İsmail Uyanık önderliğinde 90’lı yıllara damga vurmuştur. Bu dönemde yine Trabzonspor maçları hep çekişmeli ve taraftarlar nezdinde olaylı geçmiştir. 1993-94 futbol sezonunda Samsun’da oynanan ve hakem Ergül Yücedağ’ın Samsunspor’a verdiği haksız kırmızı kartla birlikte çok net 3 penaltısını vermediği, 84. dakikada gri bir pozisyonda Trabzon lehine verdiği penaltı ile maçı katlederek seyircilerin sahaya girmesine neden olduğu maç çoğu spor kamuoyu tarafından bu iki takım arasındaki rekabetin miladı kabul edilir. Öyle olmadığını yukarıda izah ettik. Samsunspor’un hükmen 3-0 yenik sayılmasıyla neticelenen bu maç iki takım arasındaki uçurumu derinleştirmiştir. ŞİKE İTİRAFI VE DÖNEN DOLAPLAR Yukarıda bahsettiğimiz 93-94 sezonunda yarıda kalan maçtan sonra artık bu iki takım arasındaki maçlar her nerede oynanırsa oynansın tribün olaylarıyla gündeme geldi. Her maç ayrı bir olay... İki takım arasında taraftar olaylarından daha fazla konuşulan olay ise hakem Sadık İlhan’ın itiraflarıyla oldu. 10 Şubat 2002’de ligin 22. haftasında Samsun’da oynanacak maç için hakem Sadık İlhan, maçtan önce MHK başkanı Bülent Yavuz’un maçı “Trabzon kazanırsa iyi olur.” dediğini ve kendisinin de bundan etkilenerek ilk yarının sonunda Samsunspor’un penaltısını vermediğini itiraf ettiği o meşhur maç. Samsunspor’a bir de kırmızı kart çıkmış ve maçı Trabzonspor 2-1 kazanmıştı. Şike itirafını da “Samsun o sezon düşseydi vicdan azabı çekerdim.” sözleriyle tamamlamıştı İlhan. O sezon Samsunspor 1 puan, Trabzonspor 3 puan farkla ligden düşmekten kurtuldular. Düşen son takım da bir başka Karadeniz temsilcisi Rizespor olmuştu. Bu maç normal seyrinde oynansa ve maçı Samsunspor kazansa düşen takımlarda bir değişiklik olur muydu? Bu kamuoyunun takdirine kalmış. DERDİMİZ SAMSUN (SPOR) DAVASIDIR. Bir Samsunspor taraftarı olarak diyebilirim ki biz Samsunluların itiraz ve isyanı, Trabzonspor’un başarısı yahut kupaları değildir. Karadeniz’in en büyük ve en güzel şehri Samsun’a hükmedilmek istenmesidir. Bu şehrin kırmızı beyaz hassasiyetine saygı gösterilmemesi, her fırsatta şehre bordo mavi birtakım şeylerin dikte ettirilmeye çalışılmasıdır. Kısacası kendi şehirlerinde görmeye tahammül edemeyecekleri, etmedikleri ne kadar mevzu varsa bu şehre uygulamaya kalkışmalarıdır. Anadolu takımlarının ağabeyliğine soyunmaları, İstanbul takımlarına tek başlarına kafa tuttuklarını iddia etmeleridir. Hâlbuki camia Anadolu takımları arasında böyle bir ağabeylik iddiası yoktur. Olsa olsa kardeşlik kültürü vardır. Ve Anadolu’da iyi bilinir ki “kardeş kardeşe peder olamaz”. Hiçbir siyasi destek almayan camia takımlarının düşmedikleri lig kalmamasına rağmen bahsi geçen takımın bu badirelere hiç maruz kalmaması -üstelik borcu tüm Anadolu takımlarının toplam borcundan fazla iken- neyle açıklanabilir. Tabi ki siyasi destekle. Yıllarca Trabzonlu milletvekilleri, bürokratlar ve belediye başkanlarıyla yönetilmekten illallah eden bizlerin kızgınlığı, koca bir şehri ve bu şehrin asıl sahipleri olan Samsunluları yok sayan düzenedir. Ama kaderin adaletine olan inancımız da tamdır. Bugün, şikeyle gelen şampiyonluğa lanet eden öyle bir başkanımız var ki (Yüksel Yıldırım) inanıyoruz yarın bu takımın Avrupa’da oynamasını sağlayacaktır. Derdimiz başkaları değil bilakis Samsun’dur, Samsunspor’dur. Bu Şehrin Çocukları Samsunsporludur. Hoşça Bakın Zatınıza… Muhammet NACAK sspormn@gmail.com
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü. Bu ikonik cümle ile başlar dünyanın en çok satan kitabı İki Şehrin Hikâyesi.

İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ

Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü. Bu ikonik cümle ile başlar dünyanın en çok satan kitabı İki Şehrin Hikâyesi. Charles Dickens’in ”En iyi hikâyem“ diye bahsettiği kitap Paris ve Londra şehirlerinden bahsetsede biz yazımıza hikâyesi olan başka bir mücadeleyi konu edineceğiz. SAMSUNSPOR TRABZONSPOR hikâyesini…

Sadece spor değil hemen her alanda bir yarışma ve rekabet halindedir Samsun ve Trabzon şehirleri. Bu rekabetin en yoğun yaşandığı alan kuşkusuz futbol takımları arasında olandır. Çünkü hayranlarının karşı karşıya geldiği, şehirlerini ve takımlarını destekledikleri, karşı tarafa olan hınçlarını haykırdıkları yegâne alandır futbol.

REKABETİN BAŞLANGICI

Samsunspor ve Trabzonspor arasında ki çekişmenin tarihi çok uzun yıllar öncesine dayanır. Öyle ki, rekabetin başlangıcı süper lige Karadeniz’den ilk hangi takımın yükseleceği konusunda yaşanmıştır. Bugün adı süper lig olan 1. lige Karadeniz’den yükselen ilk takım Samsunspor’dur. O günkü adıyla 1. lige çıkan kadrodan Samsunspor futbolcusu Coşkun Sapmaz bir röportajında; “Lige çıkacaktık. Pes etmek yoktu. Asıl burada Trabzon’la, Giresun taş koymaya çalıştı. Önce 1. Lige biz çıkacağız dediler. Bize köstek oldular yani. Yılmaz Ulusoy’da (başkan) “Hodri meydan!” dedi. Siz mi çıkacaksınız biz mi? Ve sonuçta biz çıktık.” diyerek aslında bu rekabetin başlangıcına dair ipucunu veriyordu. Tarih süper lige ilk yükseldiğimiz 1968-69 sezonuna kadar uzanıyor görüldüğü gibi.

HASBİ MENTEŞEOĞLU DÖNEMİ

Samsunspor’un Hasbi Menteşoğlu başkanlığında 1. Ligde şampiyonluğa oynadığı ve şampiyonluğa en çok yaklaştığı 85-88 arası sezonlarında ligi iki defa üçüncü, bir defa da dördüncü olarak bitirdiğini biliyoruz. Bu dönemlerin tamamında Samsunspor ligi Trabzonspor’un önünde tamamlamıştır. Bu dönemde Hasbi Ağa’nın takıma yönelik “Beyler sizden şampiyonluk istemiyorum. Trabzonspor ligi kaçıncı sırada bitirirse siz de onun üstünde bitirin. Diyelim onlar düştü. Biz de düşeceksek bile üstlerinde düşelim.” sözlerinin o dönemde hangi tesirle söylendiği biz taraftarlar için muamma olsa da bu iki takım arasındaki rekabetin mazisine ışık tutması bakımından önemlidir.  Yine bu dönemde 20 Ocak 1989 kışında Samsunspor tarihinin en acı olayı olan kazada Samsunspor otobüsüne çarpan kamyonun plakasının 61 oluşu, bu rekabetin bir de kader planının olduğunu bana hep düşündürmüştür.

90’LI YILLAR VE YARIDA KALAN MAÇ

Samsunspor, İsmail Uyanık önderliğinde 90’lı yıllara damga vurmuştur. Bu dönemde yine Trabzonspor maçları hep çekişmeli ve taraftarlar nezdinde olaylı geçmiştir. 1993-94 futbol sezonunda Samsun’da oynanan ve hakem Ergül Yücedağ’ın Samsunspor’a verdiği haksız kırmızı kartla birlikte çok net 3 penaltısını vermediği, 84. dakikada gri bir pozisyonda Trabzon lehine verdiği penaltı ile maçı katlederek seyircilerin sahaya girmesine neden olduğu maç çoğu spor kamuoyu tarafından bu iki takım arasındaki rekabetin miladı kabul edilir. Öyle olmadığını yukarıda izah ettik. Samsunspor’un hükmen 3-0 yenik sayılmasıyla neticelenen bu maç iki takım arasındaki uçurumu derinleştirmiştir.

ŞİKE İTİRAFI VE DÖNEN DOLAPLAR

Yukarıda bahsettiğimiz 93-94 sezonunda yarıda kalan maçtan sonra artık bu iki takım arasındaki maçlar her nerede oynanırsa oynansın tribün olaylarıyla gündeme geldi. Her maç ayrı bir olay... İki takım arasında taraftar olaylarından daha fazla konuşulan olay ise hakem Sadık İlhan’ın itiraflarıyla oldu. 10 Şubat 2002’de ligin 22. haftasında Samsun’da oynanacak maç için hakem Sadık İlhan, maçtan önce MHK başkanı Bülent Yavuz’un maçı “Trabzon kazanırsa iyi olur.” dediğini ve kendisinin de bundan etkilenerek ilk yarının sonunda Samsunspor’un penaltısını vermediğini itiraf ettiği o meşhur maç. Samsunspor’a bir de kırmızı kart çıkmış ve maçı Trabzonspor 2-1 kazanmıştı. Şike itirafını da “Samsun o sezon düşseydi vicdan azabı çekerdim.” sözleriyle tamamlamıştı İlhan. O sezon Samsunspor 1 puan, Trabzonspor 3 puan farkla ligden düşmekten kurtuldular. Düşen son takım da bir başka Karadeniz temsilcisi Rizespor olmuştu. Bu maç normal seyrinde oynansa ve maçı Samsunspor kazansa düşen takımlarda bir değişiklik olur muydu? Bu kamuoyunun takdirine kalmış.

DERDİMİZ SAMSUN (SPOR) DAVASIDIR.

Bir Samsunspor taraftarı olarak diyebilirim ki biz Samsunluların itiraz ve isyanı, Trabzonspor’un başarısı yahut kupaları değildir. Karadeniz’in en büyük ve en güzel şehri Samsun’a hükmedilmek istenmesidir. Bu şehrin kırmızı beyaz hassasiyetine saygı gösterilmemesi, her fırsatta şehre bordo mavi birtakım şeylerin dikte ettirilmeye çalışılmasıdır. Kısacası kendi şehirlerinde görmeye tahammül edemeyecekleri, etmedikleri ne kadar mevzu varsa bu şehre uygulamaya kalkışmalarıdır. Anadolu takımlarının ağabeyliğine soyunmaları, İstanbul takımlarına tek başlarına kafa tuttuklarını iddia etmeleridir. Hâlbuki camia Anadolu takımları arasında böyle bir ağabeylik iddiası yoktur. Olsa olsa kardeşlik kültürü vardır. Ve Anadolu’da iyi bilinir ki “kardeş kardeşe peder olamaz”. Hiçbir siyasi destek almayan camia takımlarının düşmedikleri lig kalmamasına rağmen bahsi geçen takımın bu badirelere hiç maruz kalmaması -üstelik borcu tüm Anadolu takımlarının toplam borcundan fazla iken- neyle açıklanabilir. Tabi ki siyasi destekle. Yıllarca Trabzonlu milletvekilleri, bürokratlar ve belediye başkanlarıyla yönetilmekten illallah eden bizlerin kızgınlığı, koca bir şehri ve bu şehrin asıl sahipleri olan Samsunluları yok sayan düzenedir. Ama kaderin adaletine olan inancımız da tamdır. Bugün, şikeyle gelen şampiyonluğa lanet eden öyle bir başkanımız var ki (Yüksel Yıldırım) inanıyoruz yarın bu takımın Avrupa’da oynamasını sağlayacaktır. Derdimiz başkaları değil bilakis Samsun’dur, Samsunspor’dur. Bu Şehrin Çocukları Samsunsporludur.

Hoşça Bakın Zatınıza…

Muhammet NACAK

sspormn@gmail.com

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ts
(03.05.2024 17:17 - #2194)
Sonuç olarak diyorsun ki; Trabzonu kıskanıyoruz. Büyük olmak için İstanbul takımlarına kafa tutmanız lazım. Trabzona değil.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.