CHP İlçe Başkanı Nazım Kale Basın Açıklaması Yaptı

YEREL (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.07.2024 - 17:38, Güncelleme: 20.07.2024 - 17:51 7099+ kez okundu.
 

CHP İlçe Başkanı Nazım Kale Basın Açıklaması Yaptı

CHP İlçe Başkan Nazım Kale yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
  Kıymetli yurttaşlarımız ve basın mensupları, 24 saat önce partimizin Ankara’da Meclis yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda başlattığı Eğitim Maratonu sonlandı. 24 saat boyunca, yüze yakın konuk ile eğitim gündemini konuşuldu. Akademisyenler, uzmanlar, sendika yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, genel başkan yardımcılarımız ve milletvekillerimizin katılımıyla gerçekleşen Eğitim Maratonu’muzun açılışı Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel tarafından yapıldı. İlk çıktı olarak diyebiliriz ki, eğitim konuşmak için ne 24 saat ne de 48 saat yeterli değildir. Çünkü eğitim sistemimiz maalesef bugün ne çağdaş, ne laik ne bilimsel ne de kamusal bir hizmet anlayışına sahiptir. Eğitimin bileşenleri olan; öğrenciler, öğretmenler, veliler, yöneticiler, hizmetliler, sendikalar ve niceleri, eğitimin birçok farklı başlığından ve okul ortamında yaşananlardan, eksikliklerden muzdarip durumdadırlar. Bir çıkış yolu yok, nereye giderseniz gidin ülkemizin en dertli ve en eksik alanı eğitimdir. Gün geçtikçe de eğitim alanındaki bu dertler ve sorunlar, eksiklikler hatta yanlışlıklar devam ettiriliyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizde ilk kez yapılan Eğitim Maratonu’ndan elde ettiğimiz sonuçları sizlerle paylaşmak istiyoruz. AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitimi baltalamıştır. Liyakatsiz atamalarla, eğitim sistemimizin niteliği yerle bir edilmiştir. Eğitim dinselleştirilmiş, piyasalaştırılmıştır. Köy okulları ve yatılı okullar kapatılmış, çocuklarımız kilometrelerce uzaklardaki okullara, taşımalı eğitime mecbur edilmiştir. Deprem bölgelerindeki çocuklarımız hala birleştirilmiş okullarda eğitim görmeye, 20 metrekarelik konteynerlerde ailecek yaşamaya devam etmektedir. Bugün ülkemizin gençliği sınavlarda her yıl daha düşük ortalama yapmaktadır. Uluslararası ölçme değerlendirme sonuçlarına göre 2002 öncesine göre geriye gidilmiştir. 81 ülke ve bölgede 15 yaşındaki gençlerin okuma, matematik ve fen bilimi seviyelerinin değerlendirildiği 2022 PISA araştırmasında Türkiye matematikte 39, fende 34, okumada 36’ncı sırada yer almıştır. Eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe her geçen yıl düşürülmüştür. Bunun karşılığında iktidar, ÇEDES projesiyle çocuklarımıza camide bowling oynatma, maket mezarlarda ağıt yaktırma gibi pedagojik olmayan işler yaptırmaktadır. İktidar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi çağdışı ve laiklik karşıtı uygulamalar ile uğraşmakta, gerçek sorun ve sıkıntıları görmezden gelmektedir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kamu yönetiminde ilke, ciddiyet ve israfı önleme açısından son derece kötü bir örnektir! İktidarın, kindar ve dindar nesil yetiştirme idealiyle başlattığı bu süreç, makbul ve itaatkar nesil yetiştirme istemiyle sürdürülmektedir. Bunun karşısında partimiz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için Danıştay’a iptal ve yürütmeyi durdurma davası açmıştır. 2002 yılında 68 bin olan atanmamış öğretmen sayısı AKP iktidarında 1 milyona yükseltilmiştir. Öğretmenlerimiz okullarda şiddet görmekte, öldürülmektedir. Yoksulluk sınırının altında maaşlarla; ücretli, sözleşmeli, aday öğretmen, öğretmen, uzman, başöğretmen ünvanlarıyla aynı dersi veren ama farklı maaş alan altı farklı öğretmen sınıfı yaratılmış, öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır. Bugün bir uzman öğretmen 41 bin 192 lira ücret alırken, ülkemizde yoksulluk sınırı Türk İş Mayıs 2024 Araştırmasına göre 61 bin 788’dir. Öğretmenlik Mesleği Kanunu gibi, hiçbir paydaşla görüşülmeden sunulan kanun teklifleri ile öğretmenlerin hakları hiçe sayılmış, diplomaları geçersiz sayılarak adaylık statüsüne düşürülmek istenmiştir. Böylece eğitim fakültelerinin işlevi ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. 11 Nisan 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken, kamuda işe alımlarla ilgili mülakatın kaldırılacağını söylemişti. Ancak mülakat uygulaması devam ettirilmektedir. Mülakat, yüksek standardı olan bir ölçme aracı değildir. Ama iktidar kendi söyleminin aksine bundan vazgeçmeyerek, öğretmenlerimizi kendi amaçları doğrultusunda elemeye devam etmek istemektedir. Mülakatla, Milli Eğitim Akademisi ile kendi istediği dışında tek bir öğretmenin bile çalışmasına imkan tanımak istemeyen iktidar, özel sektörde çalışan öğretmenlerin taban maaş hakkını görmezden gelerek bugün binlerce öğretmeni mağdur etmeye devam etmektedir. KHK uygulamaları ile üniversitelerimizin demokratik işleyişine son verilmiş, özgür düşüncenin ve bilimsel üretimin yerleri olması gereken üniversitelerimiz tektipleştirilmiştir. Nitelikli öğretim görevlileri okullardan uzaklaştırılmış, öğrencilerin sosyal etkinlikleri dahi izne tabi tutulmuş ve engellenmiştir. Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine verdiği kararda, üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması kararını Anayasa’ya aykırı bulunmuştur. Üniversiteliler için yurt sorunu bir barınamama sorununa dönüşmüş, yoksulluk gençlerimizin üniversiteyi kazansa bile gidememesine sebep olmuştur. Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’na göre 2015 ile 2022 arasında 2,3 milyon üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorunda kalmıştır. Mesleki eğitim, Türkiye’nin eğitim gündeminin ana konularından biri olmaya devam etmektedir. MESEM’lerle çocuklarımız iş öğrenen değil, iş gören kişiler haline getirilmiştir. Çocuklarımız 4 gün işe 1 gün okula denerek okullardan uzaklaştırılmış, üzerine bir de yasal olmayan şekilde okul saati dışında ve hafta sonlarında ağır işlerde çalıştırılmıştır. Yoksul halkın çocukları için tek seçenek haline gelen MESEM’lerde birçok çocuğumuz fiziksel ve ruhsal sorunlarla baş başa bırakılmıştır. Çocuklarımız buralarda uğradıkları iş kazalarında yaralanmaya ve ölmeye devam etmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin araştırmasına göre ise 2013-2022 yılları arasında toplamda 616 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Alperen, Erol, Murat, Arda, Ömer, Ulaş, Zekai, Yiğit… Son bir yılda MESEM’lerde 336 öğrenci çıraklık yaptırılırken iş kazası geçirmiş, 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sorumlu Bakanlarının, ekonomi bilimini göz ardı eden siyasal tercihleri ile Türkiye, büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya gelmiştir. Derin bir yoksullukla mücadele eden halkımız, çocuğunun beslenme çantasına bir yumurta bile koyamaz hale gelmiştir. Mahmut Özer’in 2022- 2023 Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminde başlattığı okul öncesinde ücretsiz yemek uygulaması, bir yıl bile sürmeden, 2023- 2024 Eğitim Öğretim yılında, yeni bakan Yusuf Tekin tarafından iptal edilmiştir. Oysa, bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su ihtiyacı çocukların sağlıklı gelişimi için hayati derece önem taşımaktadır. TÜİK 2022 verilerine göre üç çocuktan biri (yüzde 35,3) ciddi maddi yoksulluk ve yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıyadır. Yetersiz beslenme, çocukların fiziksel gelişimini, okul için hazır bulunuşluğunu, akademik başarısını ve okula devamını da etkilemektedir. Fakat iktidar bunu görmezden gelmeye devam etmektedir. En başta söylediğimiz gibi, eğitim sitemimizin sorunları anlatmakla bitmeyecek hale gelmiştir. 22 yıllık AKP iktidarının eğitim sistemimizde yarattığı tahribatı gerek sokaklarda gerek Meclis’te gerek yargı yoluyla, olduğumuz her yerde dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim mücadelemiz dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecektir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim etmeyeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Laik, bilimsel, nitelikli, demokratik, kapsayıcı ve kamusal eğitim haktır! Saygılarımızla.
CHP İlçe Başkan Nazım Kale yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

 

Kıymetli yurttaşlarımız ve basın mensupları,

24 saat önce partimizin Ankara’d a Meclis yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nd a başlattığı Eğitim Maratonu sonlandı.

24 saat boyunca, yüze yakın konuk ile eğitim gündemini konuşuldu. Akademisyenler, uzmanlar, sendik a yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, genel başkan yardımcılarımız ve milletvekillerimizin katılımıyl a gerçekleşen Eğitim Maratonu’muzun açılışı Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel tarafından yapıldı.

İlk çıktı olarak diyebiliriz ki, eğitim konuşmak için ne 24 saat ne de 48 saat yeterli değildir. Çünkü eğitim sistemimiz maalesef bugün ne çağdaş, ne laik ne bilimsel ne de kamusal bir hizmet anlayışın a sahiptir.

Eğitimin bileşenleri olan; öğrenciler, öğretmenler, veliler, yöneticiler, hizmetliler, sendikalar ve niceleri, eğitimin birçok farklı başlığından ve okul ortamınd a yaşananlardan, eksikliklerden muzdarip durumdadırlar. Bir çıkış yolu yok, nereye giderseniz gidin ülkemizin en dertli ve en eksik alanı eğitimdir. Gün geçtikçe de eğitim alanındaki bu dertler ve sorunlar, eksiklikler hatt a yanlışlıklar devam ettiriliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizde ilk kez yapılan Eğitim Maratonu’ndan elde ettiğimiz sonuçları sizlerle paylaşmak istiyoruz.

AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitimi baltalamıştır. Liyakatsiz atamalarla, eğitim sistemimizin niteliği yerle bir edilmiştir. Eğitim dinselleştirilmiş, piyasalaştırılmıştır. Köy okulları ve yatılı okullar kapatılmış, çocuklarımız kilometrelerce uzaklardaki okullara, taşımalı eğitime mecbur edilmiştir. Deprem bölgelerindeki çocuklarımız hal a birleştirilmiş okullard a eğitim görmeye, 20 metrekarelik konteynerlerde ailecek yaşamay a devam etmektedir.

Bugün ülkemizin gençliği sınavlard a her yıl dah a düşük ortalam a yapmaktadır. Uluslararası ölçme değerlendirme sonuçların a göre 2002 öncesine göre geriye gidilmiştir. 81 ülke ve bölgede 15 yaşındaki gençlerin okuma, matematik ve fen bilimi seviyelerinin değerlendirildiği 2022 PIS A araştırmasınd a Türkiye matematikte 39, fende 34, okumad a 36’ncı sırad a yer almıştır. Eğitim yatırımların a ayrılan bütçe her geçen yıl düşürülmüştür. Bunun karşılığınd a iktidar, ÇEDES projesiyle çocuklarımız a camide bowling oynatma, maket mezarlard a ağıt yaktırm a gibi pedagojik olmayan işler yaptırmaktadır. İktidar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi çağdışı ve laiklik karşıtı uygulamalar ile uğraşmakta, gerçek sorun ve sıkıntıları görmezden gelmektedir.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kamu yönetiminde ilke, ciddiyet ve israfı önleme açısından son derece kötü bir örnektir! İktidarın, kindar ve dindar nesil yetiştirme idealiyle başlattığı bu süreç, makbul ve itaatkar nesil yetiştirme istemiyle sürdürülmektedir. Bunun karşısınd a partimiz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için Danıştay’ a iptal ve yürütmeyi durdurm a davası açmıştır.

2002 yılınd a 68 bin olan atanmamış öğretmen sayısı AKP iktidarınd a 1 milyon a yükseltilmiştir. Öğretmenlerimiz okullard a şiddet görmekte, öldürülmektedir. Yoksulluk sınırının altınd a maaşlarla; ücretli, sözleşmeli, aday öğretmen, öğretmen, uzman, başöğretmen ünvanlarıyl a aynı dersi veren am a farklı maaş alan altı farklı öğretmen sınıfı yaratılmış, öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır. Bugün bir uzman öğretmen 41 bin 192 lir a ücret alırken, ülkemizde yoksulluk sınırı Türk İş Mayıs 2024 Araştırmasın a göre 61 bin 788’dir.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu gibi, hiçbir paydaşl a görüşülmeden sunulan kanun teklifleri ile öğretmenlerin hakları hiçe sayılmış, diplomaları geçersiz sayılarak adaylık statüsüne düşürülmek istenmiştir. Böylece eğitim fakültelerinin işlevi ortadan kaldırılmay a çalışılmaktadır.

11 Nisan 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken, kamud a işe alımlarl a ilgili mülakatın kaldırılacağını söylemişti. Ancak mülakat uygulaması devam ettirilmektedir. Mülakat, yüksek standardı olan bir ölçme aracı değildir. Am a iktidar kendi söyleminin aksine bundan vazgeçmeyerek, öğretmenlerimizi kendi amaçları doğrultusund a elemeye devam etmek istemektedir.

Mülakatla, Milli Eğitim Akademisi ile kendi istediği dışınd a tek bir öğretmenin bile çalışmasın a imkan tanımak istemeyen iktidar, özel sektörde çalışan öğretmenlerin taban maaş hakkını görmezden gelerek bugün binlerce öğretmeni mağdur etmeye devam etmektedir.

KHK uygulamaları ile üniversitelerimizin demokratik işleyişine son verilmiş, özgür düşüncenin ve bilimsel üretimin yerleri olması gereken üniversitelerimiz tektipleştirilmiştir. Nitelikli öğretim görevlileri okullardan uzaklaştırılmış, öğrencilerin sosyal etkinlikleri dahi izne tabi tutulmuş ve engellenmiştir. Anayas a Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine verdiği kararda, üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması kararını Anayasa’y a aykırı bulunmuştur. Üniversiteliler için yurt sorunu bir barınamam a sorunun a dönüşmüş, yoksulluk gençlerimizin üniversiteyi kazans a bile gidememesine sebep olmuştur. Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’n a göre 2015 ile 2022 arasınd a 2,3 milyon üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorund a kalmıştır.

Mesleki eğitim, Türkiye’nin eğitim gündeminin an a konularından biri olmay a devam etmektedir. MESEM’lerle çocuklarımız iş öğrenen değil, iş gören kişiler haline getirilmiştir. Çocuklarımız 4 gün işe 1 gün okul a denerek okullardan uzaklaştırılmış, üzerine bir de yasal olmayan şekilde okul saati dışınd a ve haft a sonlarınd a ağır işlerde çalıştırılmıştır. Yoksul halkın çocukları için tek seçenek haline gelen MESEM’lerde birçok çocuğumuz fiziksel ve ruhsal sorunlarl a baş baş a bırakılmıştır. Çocuklarımız buralard a uğradıkları iş kazalarınd a yaralanmay a ve ölmeye devam etmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin araştırmasın a göre ise 2013-2022 yılları arasınd a toplamd a 616 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Alperen, Erol, Murat, Arda, Ömer, Ulaş, Zekai, Yiğit… Son bir yıld a MESEM’lerde 336 öğrenci çıraklık yaptırılırken iş kazası geçirmiş, 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sorumlu Bakanlarının, ekonomi bilimini göz ardı eden siyasal tercihleri ile Türkiye, büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıy a gelmiştir. Derin bir yoksullukl a mücadele eden halkımız, çocuğunun beslenme çantasın a bir yumurt a bile koyamaz hale gelmiştir. Mahmut Özer’in 2022- 2023 Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminde başlattığı okul öncesinde ücretsiz yemek uygulaması, bir yıl bile sürmeden, 2023- 2024 Eğitim Öğretim yılında, yeni bakan Yusuf Tekin tarafından iptal edilmiştir. Oysa, bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su ihtiyacı çocukların sağlıklı gelişimi için hayati derece önem taşımaktadır. TÜİK 2022 verilerine göre üç çocuktan biri (yüzde 35,3) ciddi maddi yoksulluk ve yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıyadır. Yetersiz beslenme, çocukların fiziksel gelişimini, okul için hazır bulunuşluğunu, akademik başarısını ve okul a devamını d a etkilemektedir. Fakat iktidar bunu görmezden gelmeye devam etmektedir.

En başt a söylediğimiz gibi, eğitim sitemimizin sorunları anlatmakl a bitmeyecek hale gelmiştir. 22 yıllık AKP iktidarının eğitim sistemimizde yarattığı tahribatı gerek sokaklard a gerek Meclis’te gerek yargı yoluyla, olduğumuz her yerde dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim mücadelemiz dün ve bugün olduğu gibi yarın d a devam edecektir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığın a teslim etmeyeceğiz.

Mustaf a Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Eğitimdir ki bir milleti y a hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; y a d a esaret ve sefalete terk eder.”

Laik, bilimsel, nitelikli, demokratik, kapsayıcı ve kamusal eğitim haktır!

Saygılarımızla.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mert Adam
(23.07.2024 09:05 - #3010)
Nazım başkan bu sefer eğitimci olarak değindiği konular çoğu kıymetlı altı çizilip üzerinde kafa yormamiz gereken konular. Çok dikkat çeken konu bence şudur; çocuktur, çünkü çocuk bir neslin hem genetik, fizyolojik, sosyal, kültürel, piskolojik ve ekonomik açından geleceğidir geçmişidir ve bütünüdür ve bugün'dur. O yüzden bu kadar değerli bir varlık geleceğe çok iyi nitelikli bir eğitimle taşınabilir kutsal varlığımız korunup gelişebilir. Akp kurmaca bir siyasetle eğitim e çok zarar verdi; veli okulun içinde mafya oldu idareci disiplinden uzaklaştırılıp lakayt hâle getirildi öğretmen sadece piyon bir çavuş gibi oraya git buraya gel birşeye karışma muamelesi görülüyor. Çocuğumuz okulda iki adada bir derede maf oldu. Bunlara yazık değilmi? Anlatıcak çok şey var ama çocuğu olan babaların ve annelerin fehmine ve aklıma havale ediyorum. Disiplin olsun okullarda. Her kes rolüne düşeni yapsın. O yüzden CHP bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Birde okularda imam öğretmenler kayniyo camide bir kişinin imanına vesile olamayan imam kardeşim, okulda bir öğrencinin imanına destek verip kurtarabilir mi? Bu projeler imam hatip nezdinde bir imama maaş verip siyasal islamlaştirmak projesidir bize her kesimde adâlet hakkaniyet lazımdır.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.