Yakup CEYLAN
Köşe Yazarı
Yakup CEYLAN
 

KENE

Küçükbaş hayvanlardan kan emerek aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırır. Bu virüsler insanlarda ölümle sonuçlanan kanamalarla seyreder Kırım Kango Kanamalı Ateşi isimli hastalığa neden olur. Bu sıralarda insanların kene gibi kanını emen çeşitli vasıtalar var. KDV - ÖTV - MTV - Gelir Vergisi - Kurumlar Vergisi - Emlak Vergisi - Damga Vergisi ve Verginin vergisi ile halk emilmekte canından bezdirilmektedir.   İşçiye - Memura cimri olan hükümet maaşlara kaşık ile zam yaparken kepçe ile geri alıyor. Emekliye ise yüzde 25 zam verirken 7500 TL maaş alanlara sıfır zam veriyor. Devlet vergilerle geçiniyor ama bu kadarı ağır geliyor. Yukarıda saydığımız vergileri memurdan işçiden toplarken zenginlerden vergi alamıyor. Eğer hiç ödememişlerse onları da af ediyor. Köprülere, yollara, Şehir Hastane müttehitlerin alacaklarını DOLAR ile ödüyor. Benzine - mazota - LPG doğalgaz fiyatları her gün artırılırken son zam ile 6 TL artış yaparak Dolar + 8 TL = Benzin 38,50 TL’yi geçti. Bu iğneden ipliğe zam demek. 15 Temmuz başarısına birde zam başarısı eklendi. Açıklama ise en ucuz akaryakıt Türkiye de imiş. Peki en ucuz iş gücü hangi ülkede, parasının değeri düşük ülkelerden kaçıncı sıradayız. Döviz kuru bazında karşılaştırınca en düşük asgari ücretli ülkelerden birinde yaşıyoruz. Belirlenen asgari ücret 1 Temmuz itibariyle 11,402 TL yoksulluk sınırının altında kaldığı gibi açlık  sınırınında 1 veya 2 ay içinde altına gerileyecek, yüksek enflasyonda eriyip gidecektir. Doğalgaz zammı ise kışın insanları daha çok üşütecek. Pazardan domatesi, patatesi, meyveyi tane ile alırken arabalarımızı yerinden oynatamaz olduk. Ev kiralarına yüzde 25 ile sınırlama getirilirken, iş yerleri serbest bırakılıyor. Tüm zamlar vatandaşın sırtına bir kambur gibi taşınmaz oldu.  Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler bu gidişata ne tepki veriyor. Örgütlenmeleri için önderlik niçin yapılıyor. Önceleri hep “Ekmek aslanın ağzında” derdik. Şimdi karnında mı diyeceğiz.  “Bir ulusun zenginliği, prenslerin zenginliği ile değil, halkın zenginliği ile ölçülür.” Halk çok fakir tencere boş kaynıyor” Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser.” Hükümette para bulamadıkça ülkemizin evlerini, fabrikalarını, limanlarını, kuruluşlar satıyor, olmadı karşılıksız para basıyor. Bankamatikler her gün  kullanılmamış 100, 200 TL paralar veriyor. Fakirler zam gelince üzülürken, zenginler seviniyor. Saat başı marketlerde etiketler değişiyor. Krizlerin faturasını vatandaş ödüyor. Zamlar, vergiler vatandaşı kene gibi kanını emiyor.  İtibardan tasarruf edemeyen beyler halktan sabır, şükür, kemer sıkma istiyor.  Bu hükümeti bu millet seçti. Oy verenlerde vermeyenlerde tepkili ama “KURUNUN YANINDA YAŞTA YANIYOR.”
Ekleme Tarihi: 18 Ağustos 2023 - Cuma
Yakup CEYLAN

KENE

Küçükbaş hayvanlardan kan emerek aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırır. Bu virüsler insanlarda ölümle sonuçlanan kanamalarla seyreder Kırım Kango Kanamalı Ateşi isimli hastalığa neden olur.
Bu sıralarda insanların kene gibi kanını emen çeşitli vasıtalar var. KDV - ÖTV - MTV - Gelir Vergisi - Kurumlar Vergisi - Emlak Vergisi - Damga Vergisi ve Verginin vergisi ile halk emilmekte canından bezdirilmektedir.  
İşçiye - Memura cimri olan hükümet maaşlara kaşık ile zam yaparken kepçe ile geri alıyor. Emekliye ise yüzde 25 zam verirken 7500 TL maaş alanlara sıfır zam veriyor. Devlet vergilerle geçiniyor ama bu kadarı ağır geliyor.
Yukarıda saydığımız vergileri memurdan işçiden toplarken zenginlerden vergi alamıyor. Eğer hiç ödememişlerse onları da af ediyor. Köprülere, yollara, Şehir Hastane müttehitlerin alacaklarını DOLAR ile ödüyor.
Benzine - mazota - LPG doğalgaz fiyatları her gün artırılırken son zam ile 6 TL artış yaparak Dolar + 8 TL = Benzin 38,50 TL’yi geçti. Bu iğneden ipliğe zam demek. 15 Temmuz başarısına birde zam başarısı eklendi. Açıklama ise en ucuz akaryakıt Türkiye de imiş. Peki en ucuz iş gücü hangi ülkede, parasının değeri düşük ülkelerden kaçıncı sıradayız. Döviz kuru bazında karşılaştırınca en düşük asgari ücretli ülkelerden birinde yaşıyoruz. Belirlenen asgari ücret 1 Temmuz itibariyle 11,402 TL yoksulluk sınırının altında kaldığı gibi açlık  sınırınında 1 veya 2 ay içinde altına gerileyecek, yüksek enflasyonda eriyip gidecektir. Doğalgaz zammı ise kışın insanları daha çok üşütecek.
Pazardan domatesi, patatesi, meyveyi tane ile alırken arabalarımızı yerinden oynatamaz olduk. Ev kiralarına yüzde 25 ile sınırlama getirilirken, iş yerleri serbest bırakılıyor. Tüm zamlar vatandaşın sırtına bir kambur gibi taşınmaz oldu. 
Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler bu gidişata ne tepki veriyor. Örgütlenmeleri için önderlik niçin yapılıyor. Önceleri hep “Ekmek aslanın ağzında” derdik. Şimdi karnında mı diyeceğiz. 
“Bir ulusun zenginliği, prenslerin zenginliği ile değil, halkın zenginliği ile ölçülür.” Halk çok fakir tencere boş kaynıyor” Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser.” Hükümette para bulamadıkça ülkemizin evlerini, fabrikalarını, limanlarını, kuruluşlar satıyor, olmadı karşılıksız para basıyor. Bankamatikler her gün  kullanılmamış 100, 200 TL paralar veriyor. Fakirler zam gelince üzülürken, zenginler seviniyor. Saat başı marketlerde etiketler değişiyor. Krizlerin faturasını vatandaş ödüyor. Zamlar, vergiler vatandaşı kene gibi kanını emiyor. 
İtibardan tasarruf edemeyen beyler halktan sabır, şükür, kemer sıkma istiyor. 
Bu hükümeti bu millet seçti. Oy verenlerde vermeyenlerde tepkili ama “KURUNUN YANINDA YAŞTA YANIYOR.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.