Türkiye’de Milli Eğitime ayrılan bütçe OECD ülkelerinin yarısından bile azdır. Türkiye’de öğrenci başına devlet harcaması 5.000 dolar iken OECD ortalaması 12.000 dolar.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı İşkur ile imzaladığı antlaşma ile okullara 3 gün temizlik görevlisi gönderecek , bunların alacağı ücret aylık 8500 TL olacak. Bu ücretle çalışmak isteyen az olduğu için okulların temizliği yapılamıyor. Öğrenci velileri temizlik yapıyor. Tuvaletler kokuyor. Hijyen sorunu hayli fazla.
Kayıt sırasında bakan her ne kadar para alınmıyor dese de alınan bağışlar korkunç seviyede.
Anayasa’da ve Temel Eğitim Kanunu’nda eğitim ücretsiz olmasına rağmen devlet okulları katkı payı adı altında bağışlar topluyor. Öğretmenlerin bir çoğu kadrolu değil ücretli veya sözleşmeli çalışıyor. Eğitimde nitelik kaybolduğu gibi , maddi erişim açısından da büyük krizler bulunuyor.
Okul inşaat ve tamirleri okulların açılmasına rağmen bitirilememiş, çocuklar büyük risk altında okullarına devam ediyor. Okulların yetersizliği yüzünden bir okulda İzmir’de 5 okul bir arada Eğitim – Öğretim’e devam ederken , ikili öğretim birçok okulumuzda uygulanıyor.
AKP iktidarında 20 yılda 20 bin köy okulu kapatıldı. Batı ülkelerinde okullaşma oranı % 100 olurken biz bu seviyenin çok altındayız. Okul çağındaki çocukların çoğu okul dışı kalmış, hele kız çocukların bir bölümü okula gidemiyor. Mevsimlik işçilerin çocukları okul yüzü görmüyor.
Ekonomi yüzünden okulu terk eden çocuk sayısı artıyor. Lise seviyesindeki çocukların % 30 ‘luk bölümü ne okulda, ne de işte ne yaptıkları belirsiz.
Okullarda güvenlik görevlisi olmadığı için uyuşturucu satıcıları okul çevrelerini sarmış. Uyuşturucu kullanma yaşı 10.12 düzeyine inmiş.
Üniversite öğrencileri devlet yurtlarında yer bulamadıkları, özel yurt ve evlere güçleri yetmediği için kayıt bile yaptıramıyor. Cemaat ve tarikat yurtları öğrenci kapma peşinde. İstedikleri parayı aldıkları gibi özel şartlarının olduklarını belirtiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı bunlarla özel antlaşmalar imzalıyor. Kendilerince eğitim sisteminde “Sessiz Devrim” yapıyorlar.
Öğrencilere öğlen yemeği bile veremeyen bakanlık , anaokullarındaki yemekleri bile kesiyor. Bu yüzden öğrenciler bodurlaşıyor. Sağlıklı beslenme, psikolojik, fiziksel iyilik yok. Halbuki öğrencinin temel hakkıdır beslenme. Üniversite öğrencisinin Barınma – Beslenme – Ulaşım sorunu var. Eğitim özelleşirken bir taraftan da dinselleştirildi. Özel okul 2000 yıllarda %2 iken şimdi % 20’lere yükseldi. İ.H .L 500 iken bugün 4500 oldu. Sorunlar dağ gibi büyüdü.
Bakalım Nasıl Çözülecek!...