Çocuklar oyunları aracılığıyla dünyayı keşfederler. Bir nesneyi yere atarak yer çekimini keşfederler, tencere tavaya vurarak ses ve titreşim üzerindeki etkilerini fark ederler. Oyunlarında çeşitli rollere girerek yaşam becerilerinde ustalaşırlar. İşe gitme, yemek pişirme, bir bebeğe bakım verme, araba kullanma, tartışma  gibi yetişkin dünyasında gözlemlediklerini oyunlarına yansıtırlar. Özellikle erken dönemdeki çocuklar diledikleri herhangi bir şeyi yapmayı oyun olarak değerlendirirler. Bu, hür iradeyle yapılan eylemler oyunda çocuğun güç kazanmasıdır. Çocuklar gün içerisinde çeşitli deneyimlerden dolayı kendini güçsüz hissederler. Bu, bazen oyuncağın parçasını takamamaktan, bazen istemedikleri halde uyumak zorunda kalmak gibi doğal şeylerden kaynaklanır.   Oyunlarda yineleyen şekilde edilgen konumdan etkin konuma, güçsüz konumdan güçlü konuma  geçerek kontrolü kendilerinde hissederler. Yineleyen oyunlar pek çok zaman çocukların, kendilerini etkileyen, strese sokan durumları geride bırakmak ve rahatlamak, regüle olmak adına oynanır. Örneğin klima sesinden korkmuş bir çocuğun klimaları incelemek istemesi, klima sesi çıkarması, klimalara dair sorular sorması gibi. Tıbbi  bir müdahale sonrasında medikal oyuncaklarla oynamak gibi. Amaç, korkutucu durumu kontrol edilebilir bir ortamda, mesafe alarak, bu sefer farklı bir konumda geride bırakmaktır.   Tekrar eden oyunlara çocuğun rızası dahilinde katılmak onların dünyasına girmek demektir. Böylece aynı dili konuşmak mümkün olur. Tekrar eden oyunlar çoğu zaman şefkatli bir kabule ve eşlikçiye ihtiyaç duyar. Bu oyunlarda, çocukların durumla başa çıkacak yeni yollar, yeni fikirler bulur. Aynı soruları yinelemek de benzer anlamlar içermekle birlikte, bir başka özel durumu da barındırabilir. Bir keresinde sorduğu soruya cevap alırken, çocuk o sohbetten çok keyif almış olabilir. Ebeveyniyle yakın ve bağlantıda olmayı mümkün kılan bu soruyu tekrar tekrar sormak, aynı deneyimi tekrar yaşama arzusundan kaynaklanabilir.    Çocuğun yineleyen soruları, onu kaygılandıran, başına gelmesinden çok korktuğu durumlar da olabilir. Örneğin kedisi ölmüş bir kişiye defalarca bu durum hakkında sorular sorabilir. Bu sorular, durumu anlamak için olduğu kadar, kendisinin ve sevdiklerinin başına benzer durumlar gelmesine dair duyguyu endişeleri barındırıyor da olabilir. Bu soruları sorarak duruma ve kendi yoğun duygularına mesafe alabilir.   Değerli ebeveynlerimiz lütfen çocuklarınızla bol bol oynayın, sorularını geçiştirmeyin. Sağlıklı çocuklar sağlıklı nesiller demektir. Çocuklar geleciğimizin teminatıdır.