HAYAT PAHALILIĞI CAN YAKIYOR…

Ülkemizde; emekli, işçi, memur, çiftçi, esnaf tüm emekçiler pahalılıktan nefes alamaz duruma düştüler.

Üst kademede bazı kurumlarda çalışan bürokratlar katlamalı dudak uçuklatan maaşlar alırken, örneğin Türk Hava Yollarında v.b.bürokratlar bunların yanında üç beş değişik yerden maaş alanla mevcut. Bu kesim ve sermaye lüks hayat yaşamaya har vurup harman savurmaya devam ediyor. Bu insanlarda harcamada sınır yok, israflı bir harcanan var. Dar gelirli emekli, işçi, memur, çiftçi ve esnaf ise evine bir kilo et alamaz duruma geldi. Pazara gidip gezip gezip çantası, filesi boş dönmek zorunda bırakıldı ya da birkaç kilo alma yerine yarım kilo tadımlık almak durumunda bırakıldı. Dar gelirlinin geliri sabit tutulurken her ürüne yüzde yüzün üzerinde artması hayatı yaşanmaz hale getirmekte. Kilosu elli liranın altında meyve ve sebze bulamıyor. Emekli on bin lira alırken beş yüz lira zor yaptılar. Memur keza oy baskısı ile on iki bin beş yüz lira zor yaptılar. Memur keza öyle, işçi öyle, çiftçi öyle, esnaf öyle sokağa çıkarken, kahvehaneye giderken bir simit bir çayın hesabını yapar oldu Torununa, çocuğuna bir çikolata dondurma alamaz oldu. Ülkemizin bakanları, vekilleri et ile sucuk ile mangal partisi verip zevk sefa içinde yaşadıklarını adeta gözümüzün içine sokar gibi poz verip görüntü verip sosyal medyadan bizlerle dalga geçer gibi paylaşacak kadar ilgisiz bir hale geldiler. Medya kanalı ile yanlı bir şekilde ülkeyi güllük gülistanlık gösterip algı ile yönetmeye çalışıyorlar. Biz bu yapılan tüm yanlış yönetime birlik beraberlik içinde yapılanları unutmadan demokratik hakkımız olan sandıkta ders verip hesap sormalıyız. Cumhuriyet değerlerinin varlığını, adaleti, hakkı, hukuku, eğitimi insanlarımızın tümünü çağdaş yaşam koşulları ile yöneten şeffaf hesap veren halkın çıkarlarını koruyan liyakat temelli yönetime kavuşturulması için çalışacağız, çalışıyoruz.