Ikigai ve Üç Maymun öğretisi   Ikigai adlı kitabı okuduğumda bundan öğrendiklerimi okuyucularımla paylaşmak istedim.   Japonların uzun ve mutlu yaşam sırları ve hayat amacımızı keşfetmenin 35 yolu üzerine yazılmış “Kendi tutkularını paylaşarak ve diğer insanlardan yeni tutkular uyandırarak bu dünyayı daha güzel ve sevgi dolu kalanlar için..." cümlesiyle başlıyordu.   Ikigai: “Hayat ve hayatta olma.” anlamında iki kelime. “Hayatım yaşamaya değer olduğu her şey”   Geçmişimizin bilincinde olmak hayatımıza anlam katar. Bu amaca sahip olmak için kendini en üst seviyeye adamak, eğer hiçbir şey yapmazsan ölüm gelir seni bulur diyor. Doğamız gereği çoğunluğumuz en kolaya kaçma eğiliminde iken mücadeleden kaçarız. Sabır - sebat Japon kültürünün en önemli değeridir. Japonların şu sözü “Bir taşı ısıtmak istiyorsanız şayet, 100 yıl boyunca üzerine oturun.” der. Genetik miras kadar ailenin ve eğitimin büyük rolüne rağmen yapacağın işe kendini adamalı ve özgüvene sahip olmalısınız. Ailenizden ve arkadaş çevrenizden gelen eleştirilere kulak vermek sizin başarınızın sırrıdır. “Neyi sevdiğinizi biliyorsanız sevmediklerinizi listelemekle başlayın.”   Hızlı trenin saatte 150 kilometreden 300 kilometreye çıkarmak için büyük yatırımları özel olarak 10 yıl bekleyebiliyorlar.   Ikigai’yi hayata geçirmenin 35 yolunda birkaç tanesini yazmak istiyorum.    Kalkınmanın önemli ilkeleri:    Amacınıza ulaşmak için sabır ve sebat. Size yol gösterecek akıl hocası bulun. Sevdiğiniz ve sevmediklerinizi belirleyin. Acil olan önemli konulara öncelik verin. En yakın arkadaşlarınıza hak ettikleri değeri verin. Her gün en az 5 dakikanızı yazmaya ayırın. ROAN (Mantıksal çözümü olmayan, zihin ve ego ile ilgili) çözün. Bencillikten uzak bir davranışı her gün sergileyin. Ara sıra bir maceraya atılın. Olumsuzluklardan uzaklaşın. Motive için başarılarınızı hatırlayın. Ajandamıza yapılması imkansız olan bir şeyi ekleyiniz vb.   ÜÇ MAYMUN ÖĞRETİSİ   Tokyo’nun kuzeyinde Nikko kentinde efsanevi Taşogu Tapınağı’nda Üç Maymun heykeli vardır:   1. Maymun: Kulaklarını kapatıyor. (İşitmeyen) 2. Maymun: Ağzını (konuşmayan). 3. Maymun: gözlerini kapatıyor. (Görmeyen). Japon deyişine göre “Kötüye bakma, kötüyü dinleme ve kötü söz söyleme.”   Bir öğrencisi Sokrates’e “Size kötülük eden bir arkadaşınız hakkında konuşmak istiyorum” der. Sokrates; “Dur bakalım! Bunu bana söylemeden 3 filtre testinden geçirdin mi?” der. İlk filtre GERÇEKLİK “Komşular konuşurken duydum” 2. Filtre İYİLİK “Bana ilettiğiniz en azından iyi mi?” Tam tersi 3. Filtre “İŞE YARAR” bir bilgi mi? “Dürüst olmam gerekirse işe yaramaz”    Sokrates; “Bana söyleyeceğiniz şey ne doğru, ne iyi, ne de işe yarar, en iyisi unutmak.” der. İşte ağzı kapalı maymun kötü sözlerin sansürlenmesini simgeler.   Türk Dil Kurumu’na göre; Gördüğü ve duyduğu bir olay hakkında görmemiş, duymamış ve söylememiş olduğunu belirtiyor. Bazılarına göre; gerçeklere gözünü kapatıp başımı derde sokmayı, doğruları dinlemeden ve söylemeden kurnazlıkla aradan ayrılmayı simgeler. Aman görmezden gel, duymazdan gel ve konuşma gibi önerilerdir.   Değerlendirme sizlerin! Yazılanları uygulamak mı, üç maymunu oynamak mı?    Güzel günler sizlerin olsun.