Spor insanın doğayla mücadelesinin bir benzetimi olarak ortaya çıkar. Boş zamana sahip olanlar tarafından kurallı oyun aktiviteleri olarak tarihsel süreçte yerini alır.
Sporun özünde dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin insanları bir araya getiren barışçıl evrensel olgu olduğu ifade edilir. Spora yüklenen bu barışçıl misyona karşın spor ortamlarında özellikle futbol sahalarında ortaya çıkan şiddet olayları sporun barışçıl algısına zarar verir.
Özünde sosyopsikolojik açıdan spor sahaları toplumun küçültülmüş bir örneğidir. Spor sahaları, toplumsal sorunların yansıdığı alanlardır.
Tüm bunların yanı sıra sportif müsabaka özelliği ile sporcular, hakem, spor yöneticileri, taraftarlar, tribün liderleri, antrenörler, yazılı ve görsel medya mensupları gibi birçok spor aktörlerinin rolleri bu ortamlarda oluşan veya oluşabilecek sağlıklı veya sağlıksız iklimin bir bağlamda sorumlularıdır.
Şiddet; karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma, kaba güç, duygu veya davranışta aşırılık anlamlarına gelir.
Saldırganlık ise bireyin kendi düşünce ve davranışlarını dıştaki direnmelere karşı, zorla karşısındakine benimsetme çabası, saldırgan bir biçimde davranma anlamlarına gelir.
Spor gündeminden düşmeyen olaylı Trabzon Spor, Fenerbahçe futbol kulüplerinin geçen hafta sonu oynadıkları karşılaşma sonrası yaşanan saha olayları nedeni ile dünya basınında yer alarak gündemini koruyor. Spor'un barış ve kardeşliği unutulmuş, olaylar çığırından çıkmıştır. Bana göre kimse suçlu aramasın. Suç hepimizin. Oynanan mücadeleyi birlikte analiz edelim. İki ezeli rakibin mücadelesinin Trabzon'da oynanacak olması ve maça bir hafta kala karşılaşmayı etki altına almak için yapılan açıklamalar gerginliği artırmaya başlamıştı bile. Böylesi bir karşılaşmaya güvenlik önlemleri artırılmalıydı.
Gelelim mücadeleye. Takımlar iyi mücadele ederken maça damgasını vuran her zaman ki gibi yine hakemler oldu. Bildiğimiz hatalar, yanlış kararlar maça doğrudan etki yaptı. Rakip Fenerbahçe ise üstün oynamanın avantajı ile bazı futbolcuların ateşli Trabzon seyircisini tahrik edici hareketler yapınca gerginlik hat safhaya ulaştı. Saha içerisine atılan maddeler, oyunun duraklamaları ve futbolcuların gerginliği, ortamı iyice germişti. İlk yarı rakip Fenerbahçe'nin 2-0 üstünlüğü ile sonuçlanmış ve ikinci yarıya Trabzon Spor etkili atakları sonucunda skora denge gelmişti. Fenerbahçe'nin attığı 3.gol öncesi, kimine göre faul kimine göre faul değil olmasına rağmen skor 3-2 ye gelmiş ve son düdükle mücadeleyi Fenerbahçe 3-2 kazanmıştı. İşte bu son düdükler sonra ne oldu ise oldu ve istenmeyen saha olayları başladı. Doğal olarak galip gelen taraf sevinir. Ama bu abartılmamalı diye düşünüyorum. Özellikle ezeli rakibinizin sahasında tribünlere karşı istenmeyen hareketler yapınca seyirciler sahaya girmeye başladı. Bundan sonraki görüntüler utanç verici idi. Döner tekmeler, yumruklar, yerde yatan savunmasız taraftara kramponlu ayakla tekme atmalar, bayrak direği ile futbolcuya saldırmalar. Yani bunlar çok çirkin oldu. Futbolculuk ahlakına yakışmayacak davranışlar izledik.
Tüm Türkiye’ye basını bir yana, dünya basınında da yankı uyandıran olayları asla tasvip etmiyoruz. Spor'un barış ve kardeşliği unutulması dileğiyle.
Kalın sağlıcakla.