Spor ahlakı; sosyal, politik ve ekonomik ilişkilerin bütünü olup toplumsal değerlerin göstergesidir. Başka bir deyişle, insani değerlerin yüceltildiği belirli ölçüde güç ve beceri gerektiren ve evrensel kuralları olan yarışmalı ve eğlenceli bir etkinliktir spor.
Spor Ahlakını geliştirmek, spor da adaleti, eşitliği, hakça mücadeleyi sağlamak bir çok kişi ve sosyal çevrenin birlikte hareket etmesi ile sağlanır. Bu konu da sorumluluk sahibi olması gerekenlerin başında sporcular, antrenörler, yöneticiler, federasyonlar, hakemler, taraftarlar, medya, öğretmenler ve aileler gelmektedir. Spor ahlakı sporcunun eşit koşul ve şartlarda etik kurallara ve yarışma kurallarına göre yarışmasını sağlar. Sırf yarışmayı kazanmak için her türlü entrika ve doping yöntemlerine başvuranlara, spor ahlakı, hukuk kuralları ve ilgili disiplin mevzuatlarına göre yaptırımlar ağır bir şekil de uygulanmasına rağmen hala ciddi şekilde tercih edilmektedir. Bu da spor ahlakının çöktüğü, ciddi göstergesidir.
Konu tam da spor ahlakından açılmışken Vezirköprü Belediye Spor Kulübü’nün sporcu transferleri ile ilgili yaptığı açıklamalarına yer vermek istiyorum. Sezon öncesi yaptığı transfer görüşmelerinde 3 sporcu ile anlaşma sağladıklarını, ön protokol imzalayarak ödemelerini gönderdiklerini belirtmişlerdir. Anacak yapılan görüşmeler ve anlaşmalara karşın Tekkeköy Spor Kulübü’nün bu sporcular ile görüşüp astronomik rakamlar teklif etmeleri neticesinde, sporcuların da kendileri ile yaptıkları anlaşmayı iptalini istemeleri ile anlaşmalar feshedilmiş ve ödemeler geri alınmıştır. Sporcuların ve Tekkeköy Spor Kulübü’nün sadece çıkarları doğrultusunda hareket etmiş, dürüstlükten ve profesyonellikten uzak bir yaklaşım sergilemişlerdir. Bu tür aldatıcı ve etik dışı davranışları şiddetle kınıyor ve bu yapılan etik dışı transfer görüşmelerini bütün spor kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz. Kulübümüz, spor ahlakı değerlerini korumak için her zaman dik duracak ve bu tarz çirkin oyunlara sonucu ne olursa olsun boyun eğmeyecektir. diyerek haklı tepkilerini dile getirmişlerdir.
Gelişen bu süreçte yaşananların, spor ahlakı ile ilgili uzaktan yakından alakasının olmadığını düşünüyorum. Bu tarz davranışları kim ya da kimler yapmış ise ler tamamen ahlaksızlıktır. Profesyonel sporcu da yaptığı işi bir meslek olarak görüp, toplumsal değerleri ön planda tutulmalıdır. Bana göre spor ahlakı olmayan sporcu ve yöneticilerin spor camiasından acilen uzaklaştırılmaları ve hatta ceza almarı gerekmektedir.
Çok fazla söze gerek yok aslında. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.” Vecizesi nin sözde kalmayacağını umut ederek bu hafta ki köşe yazıma son veriyorum.
Kalın sağlıcakla.