Osman KALYONCU / Spor Yazarı
Köşe Yazarı
Osman KALYONCU / Spor Yazarı
 

RAMAZAN’DA BESLENME VE SPOR

Öncelikle ramazan ayında oruç tutarken spor ve beslenmenin vücudumuza nasıl yansıdığına değinelim. Ramazan orucu, aç ve susuz kalınan süreç günün en aktif olduğumuz evresinde uzun saatler sürdüğünden ötürü metabolizmada yavaşlama ve spordan aldığımız verimi düşürme gibi etkilere sahip. Aralıklı oruç sistemi ile karşılaştırdığımızda en büyük fark su ve sıvı takviyesi almanın mümkün olmaması. Bu sebeple ramazan orucunda en çok dikkat edilmesi gereken konu hidrasyonu yani sıvı alımını kontrol altında tutabilmek. Açlık ise iftar ve sahur arasında geçen süreçte yeterli ve dengeli besinler tüketildiğinde vücudumuzun tolere edebileceği bir durumdur. Ramazan ayı öncelikli hedefi yağ yakımı olanlar için büyük bir fırsattır. Özellikle beslenmenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız ramazan bu noktada size yardımcı olacak, doğru beslenme planlamalarıyla birlikte bu 30 günlük süre içerisinde yağ yakımı adına önemli kazanımlar elde etmenizi sağlayacaktır. Bu dönemde kütle kazanmak zordur, fakat imkansız da değildir. Kilo almakta zorlanan bir yapıya sahipseniz ramazandaki önceliğiniz formunuzu, kütlenizi koruyabilmek olmalıdır. Bu vücut tipine sahip bireylerde ramazan ayında kütle kazanmaya çalışmak gerçekçi bir hedef olmaz. Aynı zamanda bu süreç, kesinlikle aralıklı oruç sistemindeki antrenman düzenleri ve hedefler ile karşılaştırılmamalıdır. En çok dikkat etmemiz gereken nokta defalarca tekrar ettiğimiz gibi sıvı miktarının yüksek ve yeterli tutulmasıdır. Bu sebeple daha çok sıvı içeren sebzelere yönelmek ve önemlidir. Özellikle salatalık ve kabak gibi sebzelere, ve sıvı miktarı yüksek olan meyvelere öğünlerde yer verilmelidir. Çilek de bu mevsimde taze tüketebileceğimiz sıvı miktarı yüksek meyvelerin başında gelir ve tercih edilebilir.Çok fazla baharat, tuz, yağlı ve işlenmiş besinler tüketilmemelidir. Bu şekilde beslendiğimiz takdirde yaşanacak dehidrasyonu minimumda tutabiliriz. Antrenman öncesinde maden suyu içmek antrenman sırasında oluşabilecek elektrolit kaybını yerine koymak ve gün içerisinde yaşanan dehidrasyonu azaltabilmek için doğru bir tercih olacaktır. Iftarda tüketilen karbonhidrat kaynaklarının şişkinlik yapmayacak, kompleks karbonhidrat kaynakları olmasına özen gösterilmelidir. Antrenman sonrasında ise karbonhidrat alımı atlanmamalı ve ara öğünlerde yulaf gibi kaynaklara besinlere yer verilmelidir.İftarda yani antrenman öncesi öğününüzde tüketilen protein kaynaklarının da kolay sindirilebilen kaynaklar olmasına özen gösterilmelidir. Bunlar tavuk, hindi, balık gibi beyaz etlerdir. Sahurda ise kırmızı et tercih edilebilir. İftarda oruç açarken mutlaka ilk önce su ile başlanmalı. Ardından hurma ve ceviz, peynir zeytin, çorba gibi besinlerle bir başlangıç yapmalıyız. Önemli nokta burada kısa bir dinlenme süresi koyup sonrasında öğünümüze geçmektir. Bu bekleme süresinin sebebi midenin aniden gelen besin girişiyle kasılması ve şişkinlik yaşanmasının önüne geçmektir. Sindirimi kolay besin değeri yüksek ve temiz içerikli besinler tüketmek oldukça önemlidir. Çorba tüketilen günlerin, antrenman günlerine denk gelmemesine özen gösterilmelidir. Eğer mide hacmi dolar ve şişkinlik oluşursa antrenmana geçiş zorlaşacaktır. Tatlı tüketme isteğiniz varsa rafine şeker içeren hazır besinler yerine; pekmez, meyve gibi doğal şeker içeren besinlerin tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Rafine şeker tüketimi gün içerisinde yaşayacağınız açlığı daha çok zorlaştıracak ve insülin salınımını tetikleyecektir. Bu sebeple ramazan ayı boyunca şerbetli, şekerli tatlılardan ve hamur işlerinden kaçınmalı, tatlı isteğini doğru tercihlerle bastırmalıyız.   Hayırlı Ramazanlar  Kalın sağlıcakla  
Ekleme Tarihi: 15 Mart 2024 - Cuma
Osman KALYONCU / Spor Yazarı

RAMAZAN’DA BESLENME VE SPOR

Öncelikle ramazan ayında oruç tutarken spor ve beslenmenin vücudumuza nasıl yansıdığına değinelim.

Ramazan orucu, aç ve susuz kalınan süreç günün en aktif olduğumuz evresinde uzun saatler sürdüğünden ötürü metabolizmada yavaşlama ve spordan aldığımız verimi düşürme gibi etkilere sahip. Aralıklı oruç sistemi ile karşılaştırdığımızda en büyük fark su ve sıvı takviyesi almanın mümkün olmaması. Bu sebeple ramazan orucunda en çok dikkat edilmesi gereken konu hidrasyonu yani sıvı alımını kontrol altında tutabilmek. Açlık ise iftar ve sahur arasında geçen süreçte yeterli ve dengeli besinler tüketildiğinde vücudumuzun tolere edebileceği bir durumdur.

Ramazan ayı öncelikli hedefi yağ yakımı olanlar için büyük bir fırsattır. Özellikle beslenmenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız ramazan bu noktada size yardımcı olacak, doğru beslenme planlamalarıyla birlikte bu 30 günlük süre içerisinde yağ yakımı adına önemli kazanımlar elde etmenizi sağlayacaktır.

Bu dönemde kütle kazanmak zordur, fakat imkansız da değildir. Kilo almakta zorlanan bir yapıya sahipseniz ramazandaki önceliğiniz formunuzu, kütlenizi koruyabilmek olmalıdır. Bu vücut tipine sahip bireylerde ramazan ayında kütle kazanmaya çalışmak gerçekçi bir hedef olmaz. Aynı zamanda bu süreç, kesinlikle aralıklı oruç sistemindeki antrenman düzenleri ve hedefler ile karşılaştırılmamalıdır.

En çok dikkat etmemiz gereken nokta defalarca tekrar ettiğimiz gibi sıvı miktarının yüksek ve yeterli tutulmasıdır. Bu sebeple daha çok sıvı içeren sebzelere yönelmek ve önemlidir. Özellikle salatalık ve kabak gibi sebzelere, ve sıvı miktarı yüksek olan meyvelere öğünlerde yer verilmelidir. Çilek de bu mevsimde taze tüketebileceğimiz sıvı miktarı yüksek meyvelerin başında gelir ve tercih edilebilir.Çok fazla baharat, tuz, yağlı ve işlenmiş besinler tüketilmemelidir. Bu şekilde beslendiğimiz takdirde yaşanacak dehidrasyonu minimumda tutabiliriz.

Antrenman öncesinde maden suyu içmek antrenman sırasında oluşabilecek elektrolit kaybını yerine koymak ve gün içerisinde yaşanan dehidrasyonu azaltabilmek için doğru bir tercih olacaktır.

Iftarda tüketilen karbonhidrat kaynaklarının şişkinlik yapmayacak, kompleks karbonhidrat kaynakları olmasına özen gösterilmelidir. Antrenman sonrasında ise karbonhidrat alımı atlanmamalı ve ara öğünlerde yulaf gibi kaynaklara besinlere yer verilmelidir.İftarda yani antrenman öncesi öğününüzde tüketilen protein kaynaklarının da kolay sindirilebilen kaynaklar olmasına özen gösterilmelidir. Bunlar tavuk, hindi, balık gibi beyaz etlerdir. Sahurda ise kırmızı et tercih edilebilir. İftarda oruç açarken mutlaka ilk önce su ile başlanmalı. Ardından hurma ve ceviz, peynir zeytin, çorba gibi besinlerle bir başlangıç yapmalıyız. Önemli nokta burada kısa bir dinlenme süresi koyup sonrasında öğünümüze geçmektir. Bu bekleme süresinin sebebi midenin aniden gelen besin girişiyle kasılması ve şişkinlik yaşanmasının önüne geçmektir. Sindirimi kolay besin değeri yüksek ve temiz içerikli besinler tüketmek oldukça önemlidir. Çorba tüketilen günlerin, antrenman günlerine denk gelmemesine özen gösterilmelidir. Eğer mide hacmi dolar ve şişkinlik oluşursa antrenmana geçiş zorlaşacaktır.

Tatlı tüketme isteğiniz varsa rafine şeker içeren hazır besinler yerine; pekmez, meyve gibi doğal şeker içeren besinlerin tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Rafine şeker tüketimi gün içerisinde yaşayacağınız açlığı daha çok zorlaştıracak ve insülin salınımını tetikleyecektir. Bu sebeple ramazan ayı boyunca şerbetli, şekerli tatlılardan ve hamur işlerinden kaçınmalı, tatlı isteğini doğru tercihlerle bastırmalıyız.

 

Hayırlı Ramazanlar 

Kalın sağlıcakla

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.