Onlar sanat yaşamlarına başladıkları küçük yaşlardan, heykelleri dikilen sanatçılar olana kadar geçen sürede kim bilir ne mücadeleler verdiler.
Onların çocukluklarını düşünün. İlk keşfedildikleri zamanı...
Böylesine büyük yeteneklerin keşfedilmesi bir yana, eğitim hayatlarında onları koruyan, destek veren güçlü bir sistemin varlığı mücadelelerini kolaylaştırmaz mıydı?
80 milyonluk ülkemizde gizli kalmış yetenekleri keşfetmek için yeni bir düzen kurmaya ihtiyacımız var. Mesela Adıyaman’ın bir köyünden ya da Artvin’in bir ilçesinden “yetenek taramasıyla” seçilmiş çocukları sanata kazandıran bir çalışma için daha çok uğraşmalıyız.
Vezirköprü ilçesinin genç nüfusunu düşündüğümüzde hiç te azımsanmayacak rakamlarla karşılaşmamız mümkün olacaktır. Onların elinden tutup, yön vererek geleceklerine dokunuşlar yapmak biz büyüklerin görevi olsa gerek. Hayatın baharında, tabiri caizse deli dolu ve yerinde duramaz tavırlar ile geleceklerinin ne kadar değerli olduğunun bilince değiller. Onların yeteneklerine göre hareket ederek hayallerini gerçekleştirmek için projelerini hayata geçirmelerine yardımcı olmalıyız.
Konumuz spor olunca bazılarının sesini duyar gibi oluyorum. "Spor ne ise yarayacak ki." diyenleri tahmin edebiliyorum. Oysaki sporun faydalarını daha önceki yazılarımda da dile getirmiştim. Sağlıklı yaşamak için bundan daha güzel bir aktivite düşünemiyorum. Ancak burada gençlerimizin eğilimleri ve yeteneklerine göre hareket edersek çok daha başarılı sonuçlar almamız kaçınılmaz olur diye düşünüyorum.
O yüzden genç yetenekli bulup, onları keşfetmeli, gerekli görülen destekleri sonuna kadar vermeliyiz.