Önce Bölükbaşı’nın şu sözünü hatırlatayım “Dün sövdüklerini bugün övenler, dün övdüklerine bugün sövenler göstermiştir ki kapıdaki köpekler her avcı ile ava çıkarlar!”
Demirel ise “Rüzgarsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır!”
Bu sözler boşuna söylenmemiştir. Yaşanmış olaylar, tecrübeler ve görüşlerin sonuçlarıdır.
Biz bu seçimlerde neyi oylayacağız?
Uygarca yaşama isteğini mi, parlamenter demokrasiye kavuşma arzumuzu mu, tek adam rejimini sona erdirmek için mi, kadın erkek eşitliğini mi, eğitimde, sağlıkta fırsat eşitliği ve adaletini mi, Özgür düşünme, çekinmeden ifade ve konuşabilmeyi mi, emekten yana ekonomiyi mi, güvenilir, denetlenebilir bir yönetim isteğini mi, bağımsız Adalet duygularımızı mı, aydınlanma ve Rönesans uygarlık yolunu, barış mı, sadece Recep Tayyip Erdoğan’ı, Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ı mı oyalayacağız?
YOKSA!
Tek adam rejimine mi, 6284 yasasına karşı kadın haklarına düşman olanları mı, Türk Bayrağına Türkiye Bayrağı diyenleri mi, demokrasi, Cumhuriyet devrimlerine karşı olanları mı, milliyetçiliği ayaklar altına alanları mı, yasakları, yokluğu, yoksulluğu artıranları mı, Hizbullah terör örgütünün yanında olanları mı, ortaçağ doğmalarının egemen olduğu esaret yolcularını mı, andımızı, ne mutlu Türküm diyene, T.C. amblemlerini yasaklayanları mı, bir ev alana vatandaşlık verenleri mi, ülkemizi Suriyeli, Iraklı, Afgan mültecilerle dolduranları mı, savaş ve kaos ortamı yaratmak isteyenleri mi oylayacağız?
Bölükbaşı “Hayatım boyunca bütün sektörleri tetkik ettim, en karlısının din ticareti olduğunu gördüm” der. Acaba siyasete dini karıştıranları mı?
Yine kendi partisinden seçilip başka partiye geçen vekiller için “Düğünü biz yapıyoruz, gerdeğe başkasıyla giriyorlar” demişti. Yine aynı olaylar yaşanacak mı?
“İnsanın sağlamı çürüğü, çıplak baldırla sarı altın karşısında belli olur.” Yaşayıp göreceğiz.
Demirel “Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.” Büyük millet bahçeleri yaptırıp, Atatürk havaalanına bozuyoruz. Atatürk’ü unutabilir miyiz?
“Binaenaleyh Türkiye’nin altı çürüktür. Türkiye’nin altı çürüktür diye bırakıp gidecek değiliz, bununla yaşamayı öğreneceğiz.” Deprem sonrası sözleri.
YAŞAM DERS ALIP DERSLER VERME YERİDİR. HER ŞEY BOZULURSA TAMİR EDİLİR, İNSAN BOZULURSA TAMİRİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.