MEB YİNE SİL BAŞTAN MI ?

Son 22 yılda gelen 9. Milli Eğitim Bakanı yine değişikliklere (!) gidiyor. Milli eğitim mevzuatından idarecilerin son durumlarına kadar.

Son 22 yılda gelen 9. Milli Eğitim Bakanı yine değişikliklere (!) gidiyor. Milli eğitim mevzuatından idarecilerin son durumlarına kadar. Şu an için küçük bilgiler hariç bizlere bilgi anlamında yansıyan net durum yok. Sayın bakandan iyi bir şeyler bekliyor muyuz? Bunun cevabı sayın bakanın 2013-2018 müsteşarlığı dönemindeki listelediğimiz maddelerde. • Sayın bakanın 2013-2018 yılları arasındaki müsteşarlığı dönemi icratlarına göz atarsak; - Andımız kaldırıldı (2013 -Dershanler kapatılır gibi yapıldı, özel eğitim kursuna dönüştü.(2014) -Kendisi gibi düşünmeyen 50 bin üzerinde idareci görevinden alındı, yerlerine komisyonlar (!) atamalar yapıldı. (2014) -Neyin projesi olduğu anlaşılamayan (!) iki binin üzerinde Proje Okulları oluşturuldu ve 150 bin idareci öğretmen atamaları bir sendika tarafından önlerine konan listeler ile bakanlık tarafından yapıldı.(2015) -Temel Liseler kuruldu,şu an ne olduğu bilinmiyor. - Eğitim desteği altından devlet okullarına bulunamayan yaklaşık 8 milyar lira bütçe özel okullara aktarıldı.(2014-2015) -Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması getirildi.(2016) - 10 yıl boyunca uygulanan Birleşik Eğik Yazı uygulamasından Temel Dik Yazı uygulamasına geri dönüldü. - Ortaokul düzeyinde özel yurt açılması için yasal düzenleme yapıldı.  - Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği değiştirilerek okullar arası ve uluslararası yarışmaların kapsamı daraltıldı. Protokol yapılan sivil toplum örgütlerinin yarışmalara dahil olması sağlandı.(2017)  -Hakkaniyetli bir sınav dediği TEOG sınavını ( 17 bin birincinin olduğu )kendisi getirdi sonra bu yanlıştı diyerek kendisi kaldırttı. (2017) -Okulları yapılan protokollerle Değerler Eğitim adı altında vakıflara açılı. (2017) -Öğrenci ve veli tarafından yapılacak olan Öğretmen Performans değerlendirmesi (2018) Tekrar tekrar söylüyoruz ve uyarıyoruz. MEB  DİYOR; “ MÜLAKAT YAPACAĞIM “BİZ DİYORUZ; “BU KUL HAKKIDIR, HIRSIZLIKTIR.” Öğretmen seçecek olan bakanı da öğretmenin seçme hakkı doğmalıdır diye düşünüyouz. Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN hala, ısrarla yine MÜLAKAT diyor. Göreve başlatacağı öğretmeni kendisi seçecekmiş!...Kimlerle? 2014—2015 yıllarındaki gibi oluşturacağı komisyonlarla . Komisyonlarda kimler var, onlar o kadrolara nasıl geldiler ?... Şimdi meraktayız da, usulsüz atanmalarından dolayı haklarında görevden alınmaları için iki tane mahkeme kararı bulunan şube müdürleri de bu komisyonda olacak mı ? “Mülakatı mülakat gibi yapacağız.” diyen sayın bakanı bizler Türk Eğitim Sen olarak bakanlık müsteşarlığı döneminden yakinen tanıyoruz. Kurulan komisyonlarda altı ay önce aylıkla ödüllendirilen müdürlerin bile nasıl kıyıma uğradığını gördük ve o günleri yaşadık o kadroların yapmış oldukları sözde mülakat değerlendirmelerini milli eğitim bakanlığı   Hiç bir zaman unutulmayacak şekilde kara leke olarak üzerinde taşıdı. Hele son dönemlerde bu tür yaklaşımlar bir nebze olsun unutulmuş iken ve cumhurbaşkanımızın seçim meydanlarında “mülakat kalkacak “ şeklindeki açıklamalarından sonra sayın bakanın hala bu konuda ısrarcı olması “ sayın bakan ne yapmak istiyor?” Sorusunun sorulmasına sebep oluyor.  Umarız ki geçmişte yaşananlardan bir ders alınarak bu tarz yanlı ve yanlış düşüncelerden vazgeçilir.