Hayatta işlerimizi önceden planlar, programlar yapar yaşantımızı ona göre yönlendiririz. Bu planladığımız işlerimizde karşılaşılan sonuçlar çoğu zaman uyuşmaz. Bu nedenle türlü ihtimalleri de düşünüp sürprizlere karşı hazırlık yapmalıyız.
Bizler bir şeye karar verirken ön yargılarımızdan uzak durarak bilgi ve deneyimlerimizden yararlanmalıyız. Hele bu siyaseten düşünüldüğünde önümüzü görmek çok zorlaşır. Yirmidört saat içinde her şey ters düz olabilir.
Süleyman Demirel “Dün dündür, bugün bugündür.” Sözünü boşuna söylememiştir. “Bin işçi bir başçı.” Bir işin planını çizen, programını izleyen, düzenli olarak gerçekleşme yolunu gösteren bir baş bulunmadıkça ne kadar çok işçi çalışırsa çalışsın iş başarıya ulaşmaz. İyi bir lider, iyi bir komutan değişen şartlara göre durumunu ayarlarsa başarıyı yakalayabilir. Bazen herkes kendi ayıbını göremez. Doğru yaptığını sanır ama yanılır. O zaman da “Zengin kesesini, züğürt dizini döver.” Seçimlerde Vezirköprü halkı kötü olsun diye yüzde 77 oy vermedi. Önünü göremedi yanıldı. Bu yüzden diğer ilçeler gibi iyi hizmet alamadı. Hesaplar tutmadı. Ümitle beklemeye başladı...
Evimizde de böyle değil mi? Maaşımızı alır, listemizi yapar, ödemelerimizi ayarlarken karşımıza öyle umulmadık olaylar çıkar ki (Hastalık, aletlerin arızaları, su kaçakları vb.) acil masraflarımız olur. Bu yüzden bütçemiz açık verir. Banka kartlarına, kredilere baş vurulur. Bunları zaman içinde ödeyemeyip büyüttüğümüz günlerde aile içi facialar bile yaşanır.
Günlük yaşantımızda ay içinde çoğu ihtiyaçlarımıza zam gelirse (Elektrik, su, çay, şeker, doğalgaz) sen evde ne kadar hesap yaparsan yap, çarşıya çıkınca işler değişir. Maaşına yüzde 8 zam gelip ihtiyaçlarına yüzde 30’un üzerinde artış olursa vatandaşın hesabı uyar mı?
Bazen insanlar çocuklarını okuturken harcadıkları paraları hesaplarlar. Ve derler ki; bununla sana bir iş kursaydım gül gibi geçinirdin. Halbuki “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayamazsınız.” Okumadan, düşünmeden başımıza gelecekleri bilmek çok zordur.
İlçemi düşünüyorum. İdare edenler iyi niyetli de olsa kendi kabuğunu kırıp dünyayı göremedikleri için yaptıklarını yeterli zannediyorlar. Halkta “Ehveni şer” (Kötü olanların içinde iyisi) deyip oy veriyor.
“Körlerin ülkesinde tek gözlü insan tecrübe, yanlış insan ders, mükemmel insan iz bırakır.” Deneye, deneye bulup ilerlememiz sağlanacak yanlış hesaplarımız bir gün düzelecektir.
Şu sözü de hatırımızdan çıkarmayalım; DEMİRİ DEMİRLE DÖVDÜLER. BİRİ SICAK, BİRİ SOĞUKTU. İNSANI İNSANLA KIRDILAR. BİRİ AÇ, BİRİ TOKTU.
Adil, adaletli herkesin eşit haklara sahip olduğu evdeki hesabın çarşıya uyduğu bir gelecek umuduyla...
|